Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '09

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuğu şartlandırmak

Çocuğu şartlandırmak
 

Foto: Özcan ÇELTİKLİ http://www.fotokritik.com/1601126?pgNb=


Gündüz babamın eve bir misafir getirmesi, oyun kurucu olan benim ve kardeşlerimin anam tarafından:

—Misafir var, eve! Diye, çağrılması oyun arkadaşlarımın canını çok sıkardı. Onlar, misafir gidinceye ve ben evden çıkıncaya kadar çoğu kez duvar dibinde bekler, bazen da karınlarını doyurmak için kısa süreli evlerine gidip, ellerine bir dürüm alıp, dönerlerdi.

Hanayda dedem ve küçük amcam oturmaktaydı ve oradaki gibi bir maket olmadığından yere yün döşek ya da yün minderler serilirdi. Bizler, diz çöker, otururduk. Ayaklarımız kesinlikle gözükmezdi ve nasıl karıncalanmazdı, hâlâ şaşarım.

Misafir soru yöneltirse cevaplardık. Bazı misafirler bilhassa bana:

—Babasının erkeği, çek bi duman! Diye, sigarasını uzatırdı ama yüzümüz kızararak, gözlerimizi yere dikerdik.

Kıraathanede tavla, domino ya da iskambil oynayan, sohbet eden babamıza acil bir durumu haber vermek için bile kıraathaneye giremez, giren-çıkan birisi bizi gördü mü, babamıza beklenilmekte olduğunun haberini verirdi.

Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray takımlarının maçları olduğunda mahallenin delikanlıları anama yalvarır, anam da bataryalı radyoyu pencereye taşırdı. ağabeyler bizleri kendi takım taraftarı yapmak için takımlarından övgüyle bahsederlerdi. Ne demek istediklerini anlamazdık ve taraftarı olduğumuz bir takım yoktu.

Taa ki babam, İstanbul’dan biz üç erkek kardeşe ikisinin tokası ‘GS’, bir diğerinin ‘BJK’ armalı olan üç kemer getiresiye kadar. Babam, pantolon renklerimize ya da bel kalınlığımıza göre kemerleri dağıttığında bana ve ağabeyime ‘GS’, küçük kardeşime ‘BJK’ armalı kemerleri takana kadar.

O günden bugüne babamızın bize dağıtmış olduğu o kemerlerdeki armaların taraftarıyız.


Şimdi görüyoruz, baba olsun ana olsun doğmadık çocuğuna isim seçerken ya futbol takımındaki birisinin ismini, ya taraftarı olduğu partinin önde gelen bir ismini ya da partinin ana amaçlarından birisini isim olarak seçiyor. Üç yaşındaki çocuğunu müsabakalara, parti mitinglerine, binalarına götürüyor. Daha iyi taraftar olduğunu kanıtlamak için çocuğunu arma ve renklerle donatıyor, ellerine bayraklar veriyor. Çocuk, günün gelişmelerine, bir partinin lider ve lider kadrosunun beceriksizliğine rağmen partizan oluyor.

Çocuğunu bu şekilde referans olarak kullanan kişiler, tarafı olduğu partinin organizatörleri tarafından değersiz görüldüklerinin farkında bile değiller. Böylelerinin partideki yeri ‘KUKLA SEÇMEN’ olarak belirleniyor ve asla rağbet görmüyorlar.


Bırakın çocuklarınız kendi geleceklerini kendileri belirlesinler. Takım tutar gibi parti tutarsak, doğruyu bulduğuna inandığımız kişilere "liboş" dersek asla yarınlar bizlerin istediği gibi olmayacaktır.
Anlamayana davul-zurna…


www.chpantalya.org/modules.php?name=News&file...

www.portakalonline.com/img/CHP_secmen.jpg

 
Toplam blog
: 119
: 629
Kayıt tarihi
: 01.10.08
 
 

Eğitimci- Gazeteci-Yazar İlköğrenimini Emirdağ'da, ortaöğrenimini Bolvadin, Eskişehir, Afyon'da..