Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '12

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuğum okumayı öğrenemiyor

Okuma güçlüğü nedir?

Literatüre 1978 yılında giren ‘okuyamama problemi’, belli bir zekâ seviyesine rağmen kişinin, zekâsını okuma yönünde kullanamaması olarak tarif edilir. Yaşına uygun birçok işi rahatlıkla yapabilen, matematikte, yazı yazmada, el işlerinde kabiliyetli bir çocuğun, harfleri öğrenemediği ve buna bağlı olarak herhangi basit bir metni okuyamadığı görülebilir. Bu tip okuma güçlüğü, zekâ geriliğine veya noksanlığına bağlı bir durum değildir; çünkü Einstein, Edison gibi mucitlerin de geçmişte bu problemden muzdarip olduğu bilinmektedir.

Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, okuduğunu anlayamama, kelimelerin sonunu yanlış tamamlama gibi belirtiler, okuma güçlüğü olan kişilerde sık görülür. Bu kişiler, ‘b-d’, ‘m-n’ gibi benzer harfleri karıştırabilir; bazı harfleri hatırlamakta güçlük çekebilir. Öğrenmeye karşı duyulan isteksizlik, basit kavramları bile öğrenememe, kelimelerin yerini karıştırma, geç konuşma, dili kullanma kabiliyetinde görülen eksiklikler, farklı öğrenme yollarını tercih etme, öğrenme esnasında çabuk sıkılma gibi durumlar, okul öncesi dönemde okuma güçlüğünün bazı belirtileri olarak sayılabilir. Derslere ilgisizlik, çalışmaya rağmen istenen verimi elde edememe, okuma veya yazmada yaşanan zorluklar, okuma güçlüğünün okul döneminde ortaya çıkan tezahürleridir.

İlkokul birinci sınıftaki bir çocuğun dakikada ortalama 70; beşinci sınıftaki bir çocuğun da 120 kelimeden daha az okuması okuma güçlüğü belirtisi olarak değerlendirilebilir. Dünyada görülme sıklığı % 4 olarak hesaplanan bu problemden, ülkemizde birçok çocuğun muzdarip olduğu tahmin edilmektedir.

DİSLEKSİ NEDİR?

Disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. İlkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için okuyamazlar, yazamazlar ve matematiksel işlemleri kavramada zorluk çekerler. Ancak bu onların zeka düzeylerinde bir sorun olduğunu göstermez. Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Fakat bazen hastalık farkedilmeyebilir.Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yeteneklere de sahip olabilirler. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve sanatçılardır: Albert Eistein, Leonardo da Vinci, Tom Crouse, Mickey Mouse gibi. Disleksi’li çocuklarda dikkat bozukluğu da görülür. Bu nedenle bu çocuklara bir uzman tarafından sistemli bir dikkat eğitimi verilmelidir. Sözel, işitsel, görsel eğitim metodları seçilmelidir. Sınav sorularını çabuk okuyamazlar ve cevapları yazamazlar. Bu nedenle bu çocuklara sözlü sınav yapılması daha etkin olur. Çoktan seçmeli sınavlarda (test) daha başarılı olurlar.

 
Toplam blog
: 51
: 3947
Kayıt tarihi
: 07.09.08
 
 

1991 yılında istanbul üniversitesinden mezun oldum. O yıldan beri, pedagog, psikolojik danışman o..