Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çocuğum ve çocukluğum

Çocuğum ve çocukluğum
 

DİKENLERİNİ ÇIKARTINCA(RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


Acele yetişme telaşı huysuz bir çocuk misali  

Nedenini çözemesem de eve çabuk varma telaşı  

Paketler zorluyor yürürken hafif sol tarafımdan  

Kedi kumu da almak lazım, ama taşıyamam  

Hızlı adımlar atıyorum dolaşacak ayaklarım sanki  

Bayrama yetişme telaşını andırır hülyalar  

Kalın boru sesi üflerken vapurun bacası  

Kirazlarla yeşil eriklere bakıyorum yok taşıyamam  

Annemin telaşı geliyor aklıma  

Bağlarbaşı’na kurulan yokuş aşağı pazar sokağında  

Kızarken çok aldığına söylenip ben onlu yaşlarda  

O, hepimizin sevdiklerinden çabalarken almaya  

Zorlanırdık çıkarken yokuştan dönüş yolunda  

Karpuzcuyu es geçmesini hep de beklerdim çocukça  

Son kertede daha bir ağır gelirdi karpuzlar nedense  

Kendime güldüm, zamanla anneme döndüm  

Yüklenip torbaları günün üzerime bıraktığı ağırlıkta çabası  

Bir sağ elime bir sol elime alıp, iskelenin yolunda  

Sallana sallana çocukluğumla baş başa  

Biz, çocukluğum ve ben. O beni bırakmayan yadigarım  

Yapıyoruz bunu sıklıkla hatırlatır bana unutma  

İşte böyle aceleci telaşıyla alacakları taşıyamamanın  

Aldıklarını tartamamanın zorladığı bacaklar  

Aklımdaysa hediyelerin yaratacağı mutluklar  

Bir an önce varmaya sebep bu duygunun müsebbibi  

Mutlu etmekle mutlu olmanın hissiyat birliği  

Öyle çok yağlı ballı iltifatlar gerekmez hatta  

Dudağa yayılan tebessüm ve heyecanın getirdiği  

Göze hücum eden kanat çırpınışları beyaz beyaz  

Annem, çekiliyor içim tutuyorum yolu salı pazarında  

Yeşilli ve sarılı süet ayakkabıya kilitlenip kalmıştım  

Sıcaktan nar gibi olmuş yanakları beyaz yüzünde  

Sokakta bir zaman kıyıp da giyemediğim süet ayakkabı  

Tıpkısı olmasa da yakın mutluluk belirtileri beklentisi  

Farklı zamanların çocukluğundan gelen ben  

Her duyguyu çabucak bitiveren çocuklar, çocuklarım  

Bitmek bilmez bir arsızlıkla tükettiği her duyguyu  

Küçük küçük birleştirmek gayretiyle yeniden deniyorum  

Mutlu olmayı, yaşadıkları anı fark etmeleri gayretinde  

Müdahale zamanı geçmiş olaylara geri geri dönmektense  

Şimdinin keyfine varmalarını istiyorum  

Ne hediyelerini verme fırsatı ne de bir tebessüm  

Sokak ışıklarının birkaç saat önce yandığı zamanda  

Hırsının rüzgarında gemi azıya alıp  

Sarf ettiği cümlelere tıkıyorum kulaklarımı  

Geçer, bu da geçer. Geri durmalı insan  

Azgın dalgalarla hoyratça dövdüğü beynim  

Sesi algılamamak gayretiyle kapatıyor kendini  

Etkileşime kapanmak tepkiden uzak durmak  

Bende atıyorum kendimi yatak odasına  

Biraz sükunet ihtiyacım, kendime telkin için  

Yolun en meşakkatli etaplarından biri  

Sabrın taşma noktasında kaçmaya çabalarken  

İçinde halletmek kırmadan, yakmadan  

Kendine gelene razı onu yaralamadan atlatmalı  

Yok olmuyor, bir an geliyor pim çıkıyor yerinden  

Deli danalar gibi patlamadan üzerine  

Kaçıp kurtulmak istesen de takılıp peşine  

Daha da çetrefile sürüyor işleri git gide  

Nefeslenecek bir alan, öfkeyi bindirecek bir kayık  

Kaynayan koru dökecek bir su arıyorum  

Köşeye sıkışmış bir yaban gibi  

Bir adım sonrasının bilinç kaybına  

Kontrolsüz bir feverana varacağını  

Kıracağımı ve acıtacağımı biliyor  

Onu peşimden çeviremiyorum  

Annemi kızdırdığım anlara götürüyor aklım  

Çok çok Sultantepe’de kurulan bir Pazar yeri  

Gidip almak naylondan yapılmış gelin belekleri  

Götürmek istemezdi aceleyse işi  

Korkuturdu bizi cüzdanını atıp yere çıkınca içi dışı  

Dayanamaz bilirdik götürmese de bizi  

Unutmazdı alırdı sevdiğimiz gofreti  

Yarısı pembe yarısı beyaz pamuk kendi gibi  

Çocuklarımla yaşadıklarıma takılmam aslında  

Anın hazzından yoksun kalmamak adına  

Kızdığım, çıldırmış gibi nağralar attığım da olur  

Keyifli zamanların tanıkları olmaları  

Çocukluklarını yanlarında taşımaları  

Onu unutmak istemeyecek kadar keyifle geçirmeleri  

Yüzlerine yayılan tebessümle ve mutlulukla  

Benim gibi hatırlamalarını ışığıyla aydınlatmalarını istiyorum  

Gecenin henüz misafir olduğu evimde  

Dün pek bulamasam da kurduğum hayalin  

Hayatımıza yansımasını  

Yaşattıklarından ağrısa da beyinim  

Biraz stresle titrese de ellerim  

Zorlanıp klavyenin üzerinde  

Tüm yaşananlar ve yaşatılanlar  

Onlar uzanıp döşeklerine  

Kokuları nüfuz edince odalarına  

Sağlıkla bir günü daha birlikte  

Her şeye rağmen onlarla  

Geçirmek lütufların en büyüğü  

Toparlanmalı yenisi gelmeden fırtınanın  

Bilinmez ne zaman patlayacağı rüzgarın  

Yeni bir tecrübe edindim daha sıkı duracağım  

Rüzgarları sevgiye verip  

Onları hep seveceğim  

 

İyi ki varsınız kuzular…  

 

Sağlıkla ve mutlu kalın  

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..