Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Çocuğum Yemek Yemiyor!

Çocuğum Yemek Yemiyor!
 

Çocuk Beslenmesi söz konusu olduğunda en sık duyduğum şikayetler:

 

  • Hiç yemiyor!
  • Yemek seçiyor!
  • Doymadan kalkıyor!

Ben de bu şikayetçilerden biriyim :) Uzun bir süre boyunca oyunla moyunla Leyla'yı oyalayarak mama sandalyesinde oturmasını ve yemesini sağladım ama bir noktada o sandalyeden çıkmak zorunda kaldı. Normal insanların oturduğu normal sandalyelerde de mama sandalyesinde bulunan hapsedici ve bağlayıcı özellikler olmayınca daha çok zorlanmaya başladık.

Bizdeki en büyük sorun Leyla'nın yemek yemek için oturmak zorunda olmayı dünyanın en büyük saçmalığı olarak görmesi. Şöyle düşünüyor: ¨Ülen ben manyak mıyım dakikalar boyunca popomun üzerinde kıpırdamadan oturayım!! Sebep ne yani? Tabağa konan maddeler mümkün olduğu kadar az hareketle ağza tıkılacak! Bu mu?? Bırakın allaşkınıza yaaa; gidip koltukta zıplıycam, o duvardan bu duvara atıcam kendimi, yatağa çıkıp balıklama yere atlıycam, televizyona kafa atıcam. Zamanım değerli benim!¨

E biz de ana-babayız, haklı olarak dünyaya getirdiğimiz çocuğun aç kalmamasını ve hayatını devam ettirmesini istiyoruz. Gerçi kendisine bıraksak (ki çoğu zaman öyle yapıyoruz) yaşamını sürdürmeye yetecek kadarını yer ve bırakır. Ama bizce yetmez ki? Yetmez çünkü gece yarısı ACIKTIMMMM diye kalkıyor benim tepemin tasını Mars'a fırlatıyor. Bir şeyler versen bir türlü vermesen başka türlü. Vermesen ¨Bu zavallı yavrucağı aç bırakan taş yürekli zalim üvey ana¨ olurum. Versem kahvaltı: 8:00 öğle yemeği: 12:00 akşam yemeği gece 3:00 gibi bir düzen oluşuyor. İki ucundan gül fırlayan değnek!

Ama elbette pek çok duruma olduğu gibi buna da bir çözüm buldum en nihayetinde. Daha doğrusu çözüme ilk adımı kuzenim Nazlı attı. Kendisinin yemekle son derece barışık 2 adet mucizesi var. Yemek için otururlar, yerler, bitirirler hatta fazlasını isterler! Gözümle gördüm ben. Gerçek çocuklar bunlar; kanlı canlı, oyuncak değiller.

Gerçekliklerinden emin olamadığım için çimdikledim, burunlarını ısırdım, saçlarını çektim, itip kaktım filan... Hepsine çok acayip tepkiler verdiler. Kavga ettik, dövüştük. Kuzenim beni polise vermekle tehdit etti filan ama değdi. Gerçekler çocuklar, eminim yani. İşte bu kuzen, Leyla'ya aşağıda fotoğrafını gördüğünüz bir adet sihirli tabak hediye etti. O ana kadar böyle doğaüstü bir gücün farkında bile değildim. Tabağı görünce tepemde yıldızlar ve gökkuşakları uçuşmaya başladı. Adeta yepyeni bir hayatın, aylar boyu devam edecek bir serüvenin habercisi oldu bu tabak!

http://1.bp.blogspot.com/-PvgWFe6w6-A/UCWlSsc0xWI/AAAAAAAAAAA/WEUtZWnOeO8/s640/Food-Face-Kids-Dinner-Plate.jpg

Gerçekten çok işimize yaradı... Her yemeği oyun haline getiriyoruz.

- Kuşkonmazla punk adam yapıyoruz.
- Saçlarını önce kim yiyecek yarışması yapıyoruz.
- Domatesle yanaklarını renklendiriyoruz. Makas alırken löp! domates mideye iniyor.
- Bezelyeden küpe yapıyoruz, kulağını çekiyoruz
- Bulgurdan yine saç yapıp, saça şekil veriyoruz
- Yoğurtla yüzüne krem sürüyoruz
- Salatayla afrikalı kadın resmi yapıyoruz

Yapıyoruz da yapıyoruz! Her yemek bir yarış ve pazarlık halinde geçiyor. Bir eğlence... bir eğlence... Tabii çocuğu yemek yemenin büyümek ve sağlıklı gelişmek için gerekli olduğu konusunda ikna edemiyosun. Diyor ki: ¨Büyüyüp ne yapıcam, senin gibi mi olucam? Kim ister ki böyle bi şeyi?¨. N'apacaksın? yemeği de neşe ve eğlence dolu çılgın hayatının bir parçası haline getireceksin. Sen de o hayata dahil olacaksın. Ya da gece 3'de yataktan kalkıp neye ve kime saydıracağını şaşırmış vaziyette çocuğu doyurmaya gayret edeceksin. Karar senin!

Bunun dışında ciddi ciddi takip edilebilecek birkaç yol da var tabii, yok değil. Bunlar da şunlar:


- Küçük porsiyonlar sunun. Tabağını bitirmesinin önemini vurgulayın. Az koyarsanız bitirme ihtimali daha çok olur. Bir başarıya imza atmış olmanın gururunu yaşar.


- Her gün aynı saatte yemeğe oturun. (Ben senin masaya oturabilme ihtimalini sevdim şiirini ezberleyin.)
Sofraya beraber oturun, birlikte yemek yiyin. Ek gıdalara başladığınız günden itibaren sizi de aynı masada yemek yerken görsün.


- Yeni yiyecekleri sevdiği eski yiyeceklerle beraber sunun.


- Reddettiği bir yiyecek varsa (mesela brokoli) bir çeşit sosla beraber sunun. Eğlence brokoliyi sos batırıp masaya damlatmadan ağza atmak olsun.


- Alışverişe beraber gidin, sebze meyve seçmesine izin verin. Yemeğe oturduğunuzda ¨aaa bak bunu sen almıştın yemesi de ne güzel olur!¨oyunu oynayın.


- Ödüllendirin. Tatlıyı ödül olarak sunabilirsiniz ancak bunu alışkanlık haline getirmeyin. Her yemekten sonra tatlı sözü verirseniz tatlıya düşkünlüğünü arttırsınız. Mesela kakao oranı en az %70 olan 1 minik kare çikolata sözü verebilirsiniz. (Çikolata hakkında bilgiler için bu yazıya bakabilirsiniz). Ya da haftasonu dondurma, ya da yemekten sonra sevdiği bir oyunu beraber oynama. Ya da yemekten sonra 5 dakika sevdiği çizgi filmi izleme (sadece 5 dakika).

Ödüllendirme kısmının alışkanlık olmamasına çok büyük özen göstermelisiniz. Çocuğun alması gereken mesaj yemesinin sizin iyiliğiniz için değil kendi iyiliği için olduğu olmalı...

Eren Kaya

BYBO Facebook

 
Toplam blog
: 66
: 6042
Kayıt tarihi
: 24.04.12
 
 

Bir Mart ayında doğdum ve cocukluğumun ilk yıllarını Türkiye'de geçirdim. Sonra biraz Almanya, bi..