Çocuğumu okula kaydettireyim mi?

Meslek yaşamım süresince okula en az altı buçuk yaşında başlamış olan çocukların daha başarılı olduklarını gözlemledim.

Doğruluk derecesi nedir, bilmiyorum; eğitim ve kültür sorunları ile yakından ilgili olduğunu bildiğim İkinci cumhurbaşkanımız İnönü’nün çocuklarını yedi yaşını tamamladıkları günden sonra okula kaydettirdiği ile ilgili bir bilgim de var. Bu nedenle öğrenci velilerime çocuklarını okula erken kayıt yaptırmamalarını salık verdim her zaman.

Birlikte çalıştığım Sevgi adlı çalışkan, başarılı bir arkadaşım var, eşi de öğretmen. Kızı Zehra altı yaşında. Birbirimizin görüş ve önerilerine değer verirdik ki benden çocuğunun okula başlama yaşı ile ilgili yardımcı olmamı istedi. Zehra elimizde büyüdü sayılır. Akranlarına göre daha iri yapılı. Sevgi’ye bir yıl bekle demek istiyorum ancak çocuğun cüsseli oluşunun arkadaşları ile ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini düşündüğümden diyemiyorum. Bu görüşümü de paylaşıyorum kendisi ile. Karar vermenin kolay olmadığını o nedenle kendilerinin karar vermelerini belirtiyorum.

Bu arada ben de beşinci sınıfları okutuyorum. Övünmek gibi olacak belki ama; bir yıl önce teftişe gelen ilköğretim müfettişi sınıfımdan çıktıktan sonra ;” Uşak genelinde gördüğüm en başarılı dördüncü sınıf, Tekin beyin sınıfı” diyesiymiş.

Sevgi öğretmen de bazı öteki öğrenci velileri gibi biraz da çocuğunu benim sınıfımda okutmak istediğinden “ Öğretmenim ne olursa olsun, kızımı bu yıl okula kayıt yaptırmayacağım” dedi ve ana sınıfında bir yıl daha kalmasını sağladı.

Ben üçüncü sınıfa kadar okuttum. Zehra başarılı bir öğrencim idi. Okul yöneticiliğine getirildim.

Sevgi ve eşinin de tayini çıktı. Sık sık gelirlerdi baba ocağı Karahallı’ya. Zehra Anadolu Lise’sine okul birincisi olmuş. Yüksek sayılabilecek bir puanla da çok istediği bir fakultede öğrenimini sürdürüyor.

Ben de acizane çorbada tuzum var diye övünüyorum hala.