Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '08

 
Kategori
Resim
 

Çocuğunuz "SANATÇI" doğabilir

Çocuğunuz "SANATÇI" doğabilir
 

"Sanatçı olunmaz, sanatçı doğulur" sözünü ciddiye almamız gerekiyor.

"Sanat" sözünden neyi anlıyoruz?

- Yeni bir yaratı
- Yaşanmamışı yaşatmak
- Hayranlık uyandıran çalışmalar
- Sıradışılık...

Anlaşılacağı gibi: Sanat, yaşanmışların tekrarı ve kopyası değil, daima yeni, hiç görülmemiş, hiç yaşanmamışı oluşturmaktır. Yarınımız nelerle güzelleşecek? Geleceğimiz için maddi birikimleri devreye sokabilir, yaşamı plânlayabiliriz. Sadace, sanatsal ortamda nelerin yeşereceğini plânlayamayız. Onu ancak yarınları kuracak çocuklarımız yaşatacaklardır. Onlar doğuştan getirdikleri yeteneklerle bizi heyecanlandıran yenilikleri öncüleri olacaklar, arkadan yenileri gelecek. Sanat sürekli bir değişim serüveni olarak nesiller boyu devam etmektedir.

Demek oluyor ki; yaşanmışları arkada bırakabilecek, yeniyi oluşturabilecek bir yeteneğe ihtiyaç var. Zira , yaşanmışları tekrarlamak yerimizde saymak, yeni birşey üretmemek anlamın geliyor.

"sanat" denen yaratıcı yeteneğin doğuşla birlikte geldiği, çocukların kişiliğinde yoğunlaştığı, kabul ediliyor. Her çocukta sanat yeteneğinin olduğu söylenemez. Biz yine de yetenek varmış gibi temkinli davranarak takip etmeliyiz. Genelde yeteneği olanlarda sanatlara karşı özel bir ilgi hissedilir. Bazen yetenek olduğu halde ilgi eksikliği de yaşanabilir.

Çocuğunuzun resim çalışmalarına ilgisi varsa, özel olarak dikkat etmek gerekiyor. On yaşına kadar devam eden hayal çağlarında, onlara büyüklerin mantığı ile yaklaşmaktan kaçınmalıyız. Onların kendsilerine göre farklı anlatımları olacaktır. Bu farklılıklar yanlışlık gibi algılanmamalı. Sağlayabileceğimiz en önemli katkı, onlara çalışma olanağı sunmaktır.

Resim sanatı eğitiminde en önemli kuşku: Yeteneklerin köreltilmesi ihtimalidir. Maalasef ülkemizde buna dikkat edilmiyor. Çocuklara özgür olmaları gereken yaşlarda (on yaşına kadar) dış öneriler uygulanıyor. En yıkıcı yaklaşım olarak da: BOYAMA KİTAPLARI veriliyor. Bu kitapları hazırlayan yetişkinler küçük çocukları kendi mantıklarının kalıplarıa hapsediyorlar. Basit gibi görünen(Hatta yararı olduğu iddia edilen) bu davranış çocuklardaki yaratıcılığı önlüyor.

Çocukların katıldığı çok sayıdaki yarışmaların seçici kurullarında bulundum. Son yıllarda, çocuk ruhunu yansıtan bir resim göremedim. Bu konuyu Çeşitli vesilelerle Millî Eğitim Bakanlığına da ilettim, sonuç değişmedi. Buradan; velilere öğretmenlere, müfettişlere, idarecilere yeniden sesleniyorum: Yetenekleri korumak istiyorsak, boyama kitaplarını kaldıralım.

Yaşam, her boyutu ile bir bütündür. Öyle olmasaydı, Büyük Atatürk, ""Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." diye uyarır mıydı?
 
Toplam blog
: 163
: 1230
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1941 yılında Trabzon'da doğdum. 1961 Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen Okulunu bitirdim. 1965 A..