Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Çocuğunuz bir gün “Yasadışı örgüt üyesi" ilan edilirse!

Çocuğunuz bir gün “Yasadışı örgüt üyesi" ilan edilirse!
 

Babaların yaşamaya mecbur bırakıldıkları hüzün, döktükleri gözyaşı benim de içimi dağladı.

İstanbul’dan, Ankara’dan gelmişler; şaşkınlık ve acı içinde, yaşamakta oldukları sarsıntının girdabında umar arıyorlar.

Trabzon’da 16 Mart sabaha karşı bir öğrenci evinde gözaltına alınıp, ardından Erzurum’da tutuklanan öğrenci babalarına nasıl umut verilebilir ki?

Daha düne kadar telefonda hal hatır sordukları çocuklarının, bir polis operasyonu sonucunda “terörist” olarak medyaya ilan edilmeleri, “yasadışı örgüt üyesi” diye yaftalanmaları ağırlarına gidiyor.

Çocuklarının nasıl bir “terör olay”ına karıştıklarını, tutuklanmalarına yol açan atılı suçun niteliğini öğrenmeye, kavramaya çalışıyorlar.

Tutuklanan yavrularının arkadaşlarına sorular soruyorlar, bütün ayrıntıları öğrenmek istiyorlar.

Çocuklarının tutuklanmasına yol açan operasyonla ilgili resmi açıklamada şu bilgi veriliyor:

“Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, yasa dışı Marksist Leninist Komünist Parti'nin (MLKP) gençlik yapılanması içerisinde eylem ve faaliyetlerde bulundukları tespit edilen kişilere yönelik yapılan eş zamanlı operasyonlarda, 1'i Erzincan'da olmak üzere, aralarından Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencilerinin de bulunduğu 11 kişinin gözaltına alınmış, şahısların ikametlerinde yapılan aramalarda da çok miktarda örgütsel doküman ele geçirilmiştir.

Ailelerden öğrendiğimiz ise şöyle:

Polis 16 Mart sabahı KTÜ öğrencileri Cem Alpgiray, Eren Altun, Eren Tanay, Ezgi Kişin, Bahar Kolamuç ve Özgür Gençlik Dergisi Yazarı Deniz Doğramacıer’in kaldığı evle, yine üç öğrenci evine daha baskın düzenleyip, 10 öğrenciyi gözaltına almış.

Gözaltına alınan öğrenciler Trabzon’da 3 gün sorgulandıktan sonra, Erzurum’daki özel yetkili mahkemeye çıkarılıyorlar, toplam 11 kişiden 6’sı mahkemece tutuklanıyor.

Polis izlemeye aldığı öğrencilerin telefon kayıtlarına ve muhtemelen yönlendirilen bir öğrencinin ifadelerine dayanarak, öğrencilerin yasadışı MLKP(Marksist Leninist Komünist Parti) üyesi olduklarını iddia ediyor.

Aileler tutuklu öğrencilerin evine o gece İstanbul’dan misafir gelen Özgür Gençlik Dergisi Yazarı Deniz Doğramacıer’in, polis tarafından izlendiğine inanıyor.

KTÜ’lü öğrencilerin nefes alışlarını bile izleyen polis, öğrencilerin bu yazarla birlikte buluşmalarını “örgütsel faaliyet” kapsamında değerlendirip, düğmeye basmış.

Resmi açıklamadan evde bomba, silah, mermi, roketatar, bazuka gibi şiddet üretecek nesneler bulunmadığını, bulunanların ise sadece “örgütsel dokümanlar” olduğunu anlıyoruz.

Yani anlayacağınız yasal dergi, gazete, bülten ve siyasi kitaplar..

Bu kitaplar ve dergiler sol içerikli olunca, zaten kafadan “tehlikeli” ve “suç teşkil eden yayınlar” olarak yaftalıdırlar.

Peki, bu öğrencilerin yasadışı MLKP üyesi veya yöneticisi olduklarına dair hangi kuvvetli deliller mahkemeye sunulmuş?

Aileler mahkemeye sunulan kanıtlarla iddia edilen suçların ilgisini kuramamışlar.

Telefon kayıtları, fotoğraflar, filmler yeterli olmamış ki, suçlamaya bir öğrencinin ifadesi de katılmış ve bu ifade etkili olmuş tutuklanmalarında.

Sadece bir öğrenci, arkadaşlarını “örgüt üyesi” diye suçlamış.

Aileler “Bu öğrencinin ayrı araçla mahkemeye getirilmesi, ayrı nezarethanede tutulması, kendisine ikramlarda bulunulması, suçlamayı yapan öğrencinin siyasi birikimi olmadığı halde yazılı ifadesinde iddialı siyasi tahlillerde bulunması, yine bu öğrencinin örgüt üyeliğini kabul etmesine karşın mahkemece serbest bırakılması, bizlere kötü şeyleri anımsatıyor.” diyorlar.

Tutuklanan 20 yaşındaki KTÜ Öğrencisi Ezgi Kişin Bingöllü bir ailenin kızı, İstanbul doğumlu, KTÜ Peyzaj Mimarlığı 1.sınıf öğrencisi, ailesinden ilk kez ayrılıp dönem başında Trabzon’a gelmiş.

İstanbul’da ticaretle uğraşan babası Ali Ekber Kişin: “Benim kızım 6 ayda terörist mi oldu yani, insanları damgalamak böyle kolay olmamalı !” diye isyan ve öfkesini dışa vuruyor.

Gerçek örgüt üyelerini çadır mahkemeler kurarak sınır kapısında serbest bırakan yargının, zorlama kanıtlarla, solcu-sosyalist üniversite öğrencilerini “terörist” diye içeri tıkmasını, eğitimlerinden alıkoymasını kabul edemiyorum.

Adi suç kapsamında insan yaralayanları, magandaları, hırsızlık yapanları, kamu düzenini bozanları çoğu kez tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakan yargının; şiddet dışı siyasi faaliyetleri nedeniyle, solcu öğrencileri önce tutuklayıp sonra da yargılamasını, hukukun güven kaybı olarak nitelendiriyorum.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..