Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Çocuğunuz cinayet işlese yardım eder misiniz?

Çocuğunuz cinayet işlese yardım eder misiniz?
 

milliyet


Orhan Gencebay ne güzel söylemiş!

Hatasız kul olmaz...

Hangimiz hata yapmayız ki!

Hepimizin zaman zaman ilişkilerinde yanılgıları, yanlışlarla bütünleşmiş davranışları olabilir. Neticede insalar hata yaparak, öğrenirler doğruları. Bazen de doğrular bilinir ama uygulaması zor gelir. Doğruları yaşamaktan kaçarken, farkında olmadığımız hataların içinde buluveririz kendimizi. Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmak misali sürüklendiğimiz çıkmazlar bize yanlış yollar çizer.

O anda ne yapacağımızı bilmez bir halde iken, hemen annemizi veya babamızı. Bazende kardeşlerimizi, teyzemizi, amcamızı, halamızı, dayımızı ararız. Bizlere destek olmaktan gözünü kırpmayan, sevdiklerimizin yardımı o an için çok önemldir.

Arama nedenimiz tamamen yardım beklemek amaçlıdır. Onlar bize akıl verdiğinde ise bazen kabul ederiz, bazende işimize gelmez, sen ne anlarsın diye terslerizde.

Fikirlerimiz geçmiş zamanlarda uyuşmasada, sıkıntılı anlarda yine en büyük desteği onlardan beklemekte ısrarcı oluruz. Fedakarca yardımcı olup, ellerinden ne geliyorsa yapmaları için zorlarız.

Hatamla sev beni...

Bizi hatalarımızla kimler sevebilir?

Ve sevgilerinde asla bir eksilme olmaz.

Annemiz, babamız, kardeşlerimiz, çocuklarımız, belki çok sık görülmesede, eşlerimiz, sevgililerimiz!

Gerçekten annelik ve babalık duyguları ile kaynaşmış insanlar, yavrularını bir başka gözetirler. Annemiz, babamız bizi hatalarımızla baş tacı ederler. Zaman zaman iç dünyalarında kırılıp darılsalar bile, bizlerin ufacık bir kucaklaması hertürlü kırgınlığı aniden ortadan kaldırıverir. Düşünün bizler evlatlarımıza karşı nasıl affedici ve bağışlayıcı isek onların duygularıda aynen bizim gibidir.

Oysa ki evlatlarımızın hatalarını örtbas ederken, bazen bizlerde telafisi mümkün olmayan hatalar yapabiliriz. İstenmeyen öyle büyük noktalara gelirki, iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.

Koruma içgüdüsü ile çocuklarımızın yaptığı büyük hataları yok sayamayız.

Bizler çocuklarımızı yetiştirirken, hayati doğruları anlatmalıyız. Ve her fırsatta da bu doğruları onlara hatırlamak mecburiyetimiz var. Çocuklarımızla iletişimimizde başarılı olmak için gereken çabayı göstermeliyiz. Ben söyledim aklını başına alsaydı, görevimi yaptım, bence yeterli diye düşünmemeliyiz!

Çocuklarımıza yapılmaması gereken hataları hatırlattığımızda, asla bir canlılının hayatına zarar vermemesi gerektiğinide kalıcı bir şekilde öğretmeliyiz. Adeta beyinlerine kazılamıyız.

Bir çocuğun beyninde kalıcı olabilecek ilk bilgiler arasında yer almalıdır. İlla ki bu canlı sadece insandan müteşekkil değildir. Bir hayvanda ya da çiçekde olabilir...

Bir kaç gündür gazetelerde, tv kanallarında "kesik baş" cinayeti ile haberler yayımlanıyor.

Bugün sabah gazeteyi okurken, öldürülen genç kızın katilinin sevgilisi olduğu ortaya çıkmış. Haberi okurken, dikkatimi çeken katilin annesi ve babasıda cinayeti ört bas etmek için çocuklarına yardımcı olmuşlar.

Flört ettiği genç kızın cinsel ilişkiye girmemesi delikanlıyı çileden çıkartmış olacak ki hiç gözünü kırpmadan bir canlının hayatına son verebilme yetisini kendinde görebil(miş). Bunun üzerine genç kızı öldürdüğünü fark edince, annesinden ve babasından yardım iste(miş).

Baba ben sevgilimi öldürdüm bana yardım edin!

Cinayetin işlendiği eve gelen anne ve baba yerdeki kan izlerini temizleyip, cesedin parçalanması fikrini vererek, çocuklarını testere alması için en yakın nalbura yönlendirmişler.

Delikanlı testere alacağı nalbura ulaştığında, cinayetin heyecanından 15 TL 'ye satılan testerenin ödemesi için 50 TL para veriyor. Paranın üzerini almadan hızla uzaklaşıyor. Babasının fikri ile satın aldığı testereyle kızın başını gövdeden ayırıyor. Vücudunuda bir bavula yerleştirerek, korsan taksi kiralayarak beraberce çöp kotenyerine atıp bu işten kurtulmayı planlıyorlar.

Bu olayların ardından genç delikanlı anne ve babasının yine yardımlarıyla, cinayet mahallinden kaçmayı başarıyor. Polis gerekli araştırmayı ve delilleri resmileştirdiğinde katili sorgulamak istiyorlar. Eve yöneldiklerinde, katilin kaçtığını anlıyorlar. Evde yapılan araştırmada kan bulaşmış pantolon bulunuyor. Babanın pantolonunda kan lekeleri tespit ediliyor. Anne ve baba gözaltına alınırak, suçlarını itifar ediyorlar. Polis bu sayede doğrulara ulaşıyor.

Sizce babanın oğluna yaptığı yardımlar doğru mu? Bence hepsi birden cezalandırılmalı !

Her anne ve baba evladını çok sever. Üzerine titrer. Ama ortada eğer bir insanın hayatına kasıt söz konusu olmuşsa ben evladımı seviyorum diyerek yardım edilmez düşüncesindeyim. Oturup ona yaptığı bu işin geçde olsa yanlış olduğunu bir kez daha anlatırım. Onu mutlaka teslim olması için ikna ederim. İkna girişimim, başarılı değilse polise kendi ellerimle ihbar ederim. Asla böyle bir durumda evladımın yanında olmam diye düşünüyorum. Belki çekeceğimiz acıların tarifi mümkün değildir. Yıllarca demir parmıklıklar ardında sürünecek. Çocuğumuz ölen kişide olabilirdi. Empati yapmamız gerektiğini her zaman hatırlamalıyız. Hiç bir anne ve baba evladının öldürülmesini istemez. Öldürülen genç kızın anne ve babasının yüreğinde yaşadığı ızdırabı düşünüyorumda !

Böyle bir durumda;

Kendimi sorumlu tutarmıydım? Evet tutardım. Şayet ben çocuğuma yaşadığı ilişkilerde gerekli eğitimi ve öğretileri vermediğime inanıyorsam sorumlu olduğum duygusu kaçınılmaz olurdu.

Çocuğumu sever miydim? Evet yine çocuğumu severdim. Hataları, günahları ile o benim çocuğum...

Keşke olmasa, ama olmuş. Olanla ölene çare yok. Yardım edeyim bu beladan hepimiz birlikte kurtulalım demezdim.

Yardım amacım, bundan sonrası önemlidir duyguları ile bütünleşir, hataların daha da büyümemesine yardımcı olur, polisle işbirliği yapardım.

Keşkeler maalesef böyle durumlarda pek işe yaramıyor !

Gazete bir çok kişi ile görüşme yapmış. Görüş beyan eden çoğunluk, gözümü kırpmadan polise teslim ederim demiş. Bazıları böyle bir olayı çocuklarımla bütünleştiremem, o anda ne yapacağımı bilemiyebilirim. Belkide yardım ederim demiş. Danışılan sosyolog, ise anne ve baba gerekli sevgiyi göstermemiş olabilir, gösteremediği bu sevgiden dolayı kendini suçlu hissedip yardımda etmiş olabilir diye düşüncesini belirtmiş. Böyle bir görüş bana çok saçma geldi. Suçluluk duygusundan uzaklaşmak adına daha büyük suçun içine girmek hiç mantıklı bir davranış şekli değildir.

Avrupa' nın bir çok ülkesinde cinayetin işlenmesine yardımcı olanlar suçlu kabul edilmiyormuş!

Ailelere çok iş düşüyor. Çocuğu doğurdum, büyüttüm yaşını başını aldı, bundan sonrası bizi ilgilendirmez artık o bir yetişkin diye dışlarsak başımıza gelenlere, çekeceğimiz acılarada galiba razı olmalıyız.

Sizin çocuğunuz, gencecik bir inasının yaşamına son veriyorsa davranış şekliniz neler olur?

Yardım edip; cinayet delillerini ortadan kaldırılmasına eşlik mi edersiniz, akabinde kaçmasını mı sağlarsınız, yoksa hemen polise mi teslim edersiniz?


KESKİN KALEM...







 
Toplam blog
: 13
: 5499
Kayıt tarihi
: 02.02.09
 
 

Üniversite mezunuyum. Lojistik firmasında yönetici olarak çalışıyorum. Yaşam yolunun yarısını sağlık..