Çocuğunuz Istanbul'da basketbol oynarsa

Oğlum babasına özenip basketbol oynamak istedi. Bu isteğini bana söylediğinde on yaşındaydı.

Elinden tutup,Istanbul Kadıköy yakası'nda en iyi eğitimi ciddi bir kulüp bünyesinde alabileceğini düşünerek Fenerbahçe kulübüne götürdüm. Bu davranışım benim gibi GS'lı olan bazı arkadaşlarıma ters gelse de,sporun içinden gelen bana ters gelmiyordu.

İlk yıl basketbol okulunda başarı göstererek alt yapı takımına seçildi. Lisanslı basketbolcü oldu. Bir yıl FB forması ile maçlara çıktı. Tek kusuru maç sonrası toplanıldığında ''En büyük Fener''diye bağırmıyordu. O yıl sonunda bir üst takıma geçmek için yapılan elemelerde seçilmedi. Ben de onu oynayabileceği bir kulüp olduğunu düşündüğüm Istanbul Tofaş organizasyonuna başlattım. Bu takımda düşündüğüm gibi daha çok oynama şansı buluyordu. İşin komiği bir yıl sonra bu yeni takımı ile Fenerbahçe aynı gruba düştüler ve Fenerbahçe ile yaptıkları ilk maçlarını da da kazandılar. Ama benim için mühim olan onun mutlu olduğu bir ortamda spor yapmasıydı.

Sonraki yıl,oynadığı kulübünden sponsor Koç Allianz firması bir nedenle sponsorluğunu çekti. Bu, geliri olmayan amatör bir branşta faaliyet gösteren kulüp için işin sonu demekti. Biraz basketbol okullarından sağlanan gelir,biraz veli desteği ile faaliyetlerin sürdürülmesi yine de mümkün oldu. Kulüp ligdeki takımları ile kısıtlı olanaklarına rağmen hala başarılı. Istanbul'da dereceye girilerek Türkiye Şampiyonaları'na takımlar gidiyor ve başarılı neticeler alınıyor. Altyapı Milli takımları'na oyuncu veriyor. Veliler çocukların peşinden koşturarak, spor yapsınlar diye maddi manevi her türlü desteği vermeye calışıyor. Ama Istanbul'da yaşam malum çok zor.

Kulübün yaşadığı sorunlar yetmiyormuş gibi bu yıl bir de baktık ki altyapı müsabakalarının oynandığı Kadıköy Caferağa spor salonu Fenerbahçe kulübü'ne devredilmiş. Istanbul Kadıköy yakası'ndaki takımlar bu durumdan dolayı evsahibi oldukları müsabakaları Kartal Yakacık ITO salonunda oynamaya başladılar. Deplasman maçları için de Bayrampaşa ve Bakırköy'e gidiyorlar.Salon sıkıntısından maçlar hafta arasına kaydı. İlk ve Orta öğrenim çağındaki çocuklar hafta arası 17'de başlayan maçlar için okullarından kalmaya başladılar. Çocuğu bunca emek verdiği spordan alsanız bir türlü,almasanız bir türlü. Bu şehirde spor yapmak bile bir olay.

Herşey maalesef iyiye gideceğine,daha da kötüye gidiyor. Geçenlerde kulübün diğer takımı müsabaka yapacağı salona hafta arası akşam trafiğinde 3.5 saatte varabildiği için takım bir de hükmen mağlup olmuş. Çocukların yüzünden düşen bin parça. Ne o, şehrimizde öğrencilere spor yaptırmaya çalışıyoruz?

Tabi bu durumları ben blog köşemde ancak sizlerle paylaşabiliyorum. Soruna çözüm bulması gereken organizasyonlar için bizim yaptırım gücümüz bu kadar. Bir şey değişmeyeceğini bilerek,umutsuzca yazıyorum. Belki bir yerlere ulaşır diye? Ya bu deveyi güdeceğiz, ya da bu diyardan gideceğiz. Çocuğu olup bu şehirde spor yaptırmak isteyen velilere duyurulur.

Hepimize Allah kolaylık ve sabırlar versin.

Sevgi ve saygılarımla.

Memom.