Çocuk dediğin düşe kalka büyürmüş; yani diyorlar ki kafasını gözünü kıra kıra büyür

“Çocuk dediğin düşe kalka büyürmüş” sözü çocuk düşer, kalkar, yuvarlanır… Bırak düşsün, kafayı takmayacaksın anlamında değildir ama işte çocukların halini anlatan bu masum tatlı söz çocuk büyütürken başka amaçla kullanılıyor: “Bak atalarımız demiş ki çocuk düşsün, kalksın, yuvarlansın, kafayı gözü kırsın bir şey olmaz…”

Onun için böyle sözler zararlı. Kabul edelim şimdi biraz cahil bir toplumuz, bu sözün aslında kastettiği hoş manayı anlamıyor sağladığı serbestliği kendimize kılavuz yapıyoruz.

50 kere kafası gözü şişen çocuk olur mu? Müdahale ettiğimde annesi babası “Çocuk dediğin düşe kalka büyür” diyorlar.

Bu düşmelerde, yuvarlanmalarda, bir yere çarpmalarda bu çocuğun gözüne, kulağına, beynine, bir yerine bir şey olsa ne olacak!

8.5 milyon engelli insanımız var. Bunların belki onda biri çocukluktan kalma; düşmüş, çarpmış, gözüne bir şey olmuş, kulağına, beynine, bacağına… Sakat kalmış…

Hangi aptal söylemişse ”Çocuk dediğin düşe kalka büyür…” Söyleyen söylemiş de herkes de bu sözü kabul ediyor. Sonra da “Çocuğumun kulağı duymuyor…” Neden acaba? Sakın düşe kalka büyürken olmasın! Ah cehalet, ahh!

Güvenli ortamda devrilsin doğrulsun, düşsün kalksın… Çocuk sandalyeden tepesinin üzerine düşüyor. Koltuktan yuvarlanıyor. Evdeki eşyalara çarpıyor. Gam değil hanımefendinin evindeki eşyalar pamuktan yapılmış. Çivi bile var, çivi!

Bu söz çocuğun tatlılığını anlatmak için söylenmiş, düşe kalka büyüsün diye söylenmemiş! Düşe kalka büyümek ne demek ya! Sen düşe kalka yaşasana, el kadar çocuk! Bıktım bu milletin cehaletinden!

Ben iddia ediyorum 8.5 milyon engelli insanımızın 850 bini bu şekilde engelli olmuştur.

Sözde uzmanlar yetkililer var. Akşamlara kadar TV’lerde konuşup duruyorlar. Bu konunun konuşulup tartışıldığını duydunuz mu? Onlar da “Çocuk dediğin düşe kalka büyür” diyorlar çünkü. Madem öyle diyorsunuz 850 bin engellinin hesabını verin!