Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '12

 
Kategori
Çocuk Sağlığı
 

Çocuk Doktoru esas Annenin Doktorudur

Çocuk Doktoru esas Annenin Doktorudur
 

Hep şunu bildim, şunu savundum : Çocuk doktoru dediğin esas annenin doktorudur .

Anneyi rahatlatan, gereksiz endişelere boğmayan, ah denildiğinde hemen ilaç reçete etmeyen, alternatif ilaçlar ya da tedavi yöntemleri önerebilen, bir de mümkünse" Dahi çocuk - Tanrı'yı oynayan kişilik" sendromundan kurtulmuş olan doktor, annenin en büyük kurtarıcılarından biridir.

Doğumdan beri desteğimiz olan doktorumuz  akademik görevle yurtdışına gitmiş bulunuyor. Böyle bir değişim, yeni bir pediyatrist arayışı bizim için elzem olunca kolları sıvadık. Dorikus'un Aralık ayında yapılacak ; 2 yaş dönemi aşılarından Hepatit A aşısı hastalık, kar kış kıyamet de girince araya kontrolümüz bu haftaya kadar kaldı. Eş dost akraba sağolsunlar tecrübeleri ve deneyimleri ile kendi doktorlarını önerdiler. Önceliği onlara verdik haliyle.

Bir tanesi randevu için çok yoğundu, sekreteri bana bir türlü dönemedi. Kafamda bitirdim, standart muayene için göremediğim biri acil durumda farklı davranmazdı herhalde diyerek. İkinci uzman ise sanıyorum ki o gün soldan kalkmıştı, tüm günümü zehir etti. Ben böyle dikkatsiz , konuşurken karşısındakini dinlemeyen uzmana denk gelmedim. Üstelik herkesin aksini söylediği, şöyle dikkatli böyle özenli dediği bir hanım. İşin garibi onlar çok memnunlar, herhalde hakikaten bana denk geldi kırk yılın yarısında bir gün ... Öyle düşünmek istiyorum.

Muayenehanesinde arka arkaya giren hastaları yüzünden kendi randevuma 50 dakika geç girdim. Herkes sabah ilk randevuyu alsaydın dedi sonradan ama ben saat 9 'da oraya gitme imkanı olmayan biri olabilirim. Doktor muayenehanelerinde olur böyle şeyler diyerek oğlumu oyalamaya gayret ettik. Nihayet içeri gireceğim zaman bana içeri girip önce sohbet etmemizi , sorularımı tamamlayarak Doruk'u sonra muayene edeceğini söyledi. Aaa mantıklı diyerek elimde aşı kitabıyla girdim. İçeride bir anne, benden önceki randevu sahibi bayan ve kızı hala oturuyordu. Daha doğrusu kız çocuğu giyiniyordu, annesi ile de doktor hanım 10-15 dakika boyunca bilgisayardan kimler olduğunu bilmediğim başka çocukların aşı tarihleri ve gelişimleri hakkında konuşmaya devam ettiler. Sonra hükümetin sağlık politikasına dair espriler yapıldı, sohbet devam ediyor, ben de bekliyorum kucağımda defter ile. Oğlumun ağlaması gelmeye başladı artık içeriden. Nihayet hanım çıktı. Ben sorularımı ağlayan oğlumla beraber sormak üzere muayeneye devam ettim. Son derece tatlı ve ikna edici bir yaklaşımla muayenemizi tamamladı. Gerçekten çocuklara olan ilgisi çok sevecen ve bariz görünür durumdaydı. Bu aşamada hakkını veriyorum kendisine. Ancak ben başka doktordan ona geldiğimizi , arkadaşlarımın kendisini tavsiye ettiğini anlatmaya başladıktan sonra durum pek net değildi kanımca.

Görüşme boyunca 26 aylık oğlumu kafasında 2,5 yaş bellemiş( 30 aylık ) , arada 2,5 yaş değil 26 ay dememi duymadığı için her ağzımdan çıkana " Off çok geç kalmışsınız , ona geç kalmışsınız, buna geç kalmışsınız" dedi durdu. 2 aylık bir aşı gecikmesinin neden bu kadar büyütüldüğünü anlayamayıp gerildim. Hastalık atlattığımızı, kar kış durumlarını 3-5 kere beceriksizce tekrarlamaya devam ettim. Bu esnada bir anlama / onaylama görmediğim gibi beni tam dinlediğini de hiç sanmıyorum ! Zira oğluma hala 2,5 yaş demeye devam ediyordu. Eski doktorumuzun yaşından tutun da, verdiği ilaçlara kadar hemen hemen herşeyi bir sorguladı. Göz ve diş kontrollerine çok geç kaldığımızı ( eski doktorumuz bende miyop olduğu için 6 aylıkken baktırmıştı, sonrası için 1 ya da 2 yaş yeterli diyordu ) özellikle göz için 4 ay-6 ay-12 ay, 18 ay ve 2 yaş kontrolleri kontrolleri gerektiğini bildirdi.

Boyunu ölçtü ve 87 cm dedi. En son 21 aylık kontrolünde 87 idi " Aaa hiç uzamamış demek ki aylardır" diyecek oldum, o da iyi niyetiyle ( ama dikkatsizliğiyle )" Ben anlamıyorum, anneler çocuklarına çok yükleniyorlar , ne kadar uzamasını beklerdiniz ki ?" diyerek elinde hesap makinesi ile benim beklentilerime göre çocuğumun 15 yaşında ve 18 yaşında kaç cm lik bir dev olacağını hesap etti, gösterdi. Oysa en son kontrol kartına bakıp , neden uzamamış mı dediğime dikkat etseydi o kısım için harcadığı 5 dakikadan kendini de beni de kurtarırdı eminim. Sonra 87 değil, 88 cm ölçtük dedi. dedi. ?!? Ben sustum ...

Muayene sırasında " hafif bir boğaz kızarıklığı var önemli değil" dedi, 5 dakika sonra bana pek çok doktorun tercih etmediği Peditus şurubu reçete etmek istedi ve "Boğazı çok kızarık, kullanmazsanız zatürree, bronşite çevirme riski var " dedi. "Neden Peditus ? " dediğimde, bana sorun olmadığını açıklamak için doktor kitaplarını açtı ve içeriğinde anlamadığım latince terimlerle zararlı bir şey olmadığını okumaya niyetlendi. Ben hemen ilaç kullanma taraftarı olmadığımı, şikayetlerin azlığından dolayı Peditus gibi bir ilaca da sıcak bakmadığımı söyleyecek oldum. Çok mu kötü durumu ki ilaç öneriyor diye durumu çözmeye çalışıyorum. " Muadili yok mudur, o ilaç olmasa başka bir şey olsa ? "soruma da bir türlü cevap alamadım. Ben üsteledikçe gerginleşti .

-" Doktor hanım ben tam olarak söylediklerinizden bağlantı kuramıyorum, ateşi yok, öksürmüyor, iştah yerinde, önce hafif kızarık dediniz diye anlamak istiyorum hemen ilaç , üstelik Peditus gerekli mi diye soruyorum ? Ne kadar hasta bu durumda ? "dedim :

- Şu anda nezle değil, grip artık. Kontrol altına almazsanız zatürre, vb. hastalıklara dönüşme riski de var. Lafımı tamamlamama izin vermediniz eğer ilaç istemiyorsanız elma kabuğu, bal, limon, ıhlamur kaynatın içirin dedi. ( Sanki konuşmasını ben bölmüşüm de Peditus için harcayacağı ekstra bir 5 dakika yerine bunu söylemek çok zormuş gibi, bir de azar işittik hafif yollu ! )

Hepsi hadi neyse de, şu son sözlerinden sonra arkadaşlarımın adını vererek içeri girmemiş olsaydım işiteceği şeyleri bertaraf etmiş oldu :

- Bakın ben 50 yaşındayım, başka bir doktordan bana gelindiğinde, beni daha önce bebek takibiyle tanımadıkları için anneleri ikna etmeye çalışmaktan çok yoruldum. Ben çocuklarımı da annelerini de çok seviyorum, ama eğer bana güvenmeyecekseniz samimiyetle söylerim ki bana gelmek zorunda değilsiniz " .

Merak etmesin üstüne para da verseydi ben kendisini ne bir daha ziyaret eder, ne de tavsiye ederdim. Hiç bir saygısızlıkta bulunmadığım, kendisine ters bir şey söylemediğim halde, 1 saat muayenehanesinde saatli randevumda gecikmeyle beklemiş bir anneye, ilk defa geldiğinde böyle gergin yaklaşmasını çözemiyorum. O anlamsızca ordan oraya atladıkça, arada bir de ima yollu beni gerdikçe suratım değişti. Dişimi sıktım, dışarı çıktım.

Böyle doktorlar bana yaramıyor açıkçası. Ben sorgu sual severim. Akıllı bir kadınım, hiç de gocunmam birinin bana yanlış biliyorsun- yanlış anlamışsın diyerek doğrusunu izah etmesini . Ama izah edebilmesini beklerim. Doktorun ağzından her çıkana eyvallah diye bekleyenlerden , kolay lokmalardan, bas antibiyotiği kurtar hastalıktan diyenlerden değilim kusura bakmasınlar. Ayrıca 30-40 dakika boyunca laf kalabalığı yaparak, ordan oraya, o cümleyi bitirmeden öbür cümleye atlanmasına harcayacak vaktim de yok. Basit bir sorunun basit cevapları olabilir, biz böyle alışmışız demek ki. Sor soruyu al cevabı .

- Çok mu kritik durumu : Hayır değil, ya da evet ilaç almadan bu aşamada geçmez.

- İlaç kullanmadan atlatabilir mi ? Bol sıvı alsın, ıhlamur kaynatın 2-3 güne atlatır muhtemelen

- Peditus yerine muadili var mı ? X var , Y var gibi anlatmak istediklerim...

Kendisinin uzmanlığı, doktorluk mesleğine verdiği emeğe hürmeten konuyu kafamda bitirdim. Onca yıl emek verdiği meslek için söylenecek sözüm elbette olamaz ve de yoktur. Ancak çocuk doktorluğu yaparken annelerin de ihtiyaçlarını ve onlarla iletişim kurmanın düzgün yöntemlerini dikkate almaları gerekir diye düşünüyorum.

Bu yüzden ilk cümleme geri dönerek diyorum ki ; çocuk doktoru dediğin esas annenin doktorudur.

Böylesini bulana dek araştırmaya devam.

 

www.dorikus.com

 wwwwww

 
Toplam blog
: 48
: 5171
Kayıt tarihi
: 01.03.12
 
 

1978 doğumlu, Uluslarası ilişkiler mezunu, uluslarası lojistik uzmanı, sosyal medya meraklısı, bl..