Çocuk dostu Kuklakya'da bir Pazar yemeği

Ankara'da yağmurlu bir pazar günü canınız eve gitmek istemedi. Bale dersinden aldığınız 3,5 yaşındaki kızınız arabanın içinde 'Çok acıktım dedim sana yaa!' diye kulağınızın içinde bağırıyor. Çankaya'da Turan Güneş'in ortalarında sağa Hollanda Büyükelçiliği'nin tarafına dönüp eskiden nefis Oltu Çağ Kebabı yediğimiz lokantanın yerinde bir balıkçı buluyoruz. Yağmur da müthiş hızlanmış... Omega 3 ile kızımızın bir yakınlığı olmadığından balonlarla rengarenk süslü Kuklakya'ya giriyoruz. 

Lokanta üç katlı. Giriş kat kuklanın oynatıldığı, duvarlardan mickey fareli, kovboylu, palyaçolu kuklaların sarktığı iç açıcı bir mekan. Üst kat daha gösterişli ama büyüklere uygun gelecek şekilde sakin. Alt katta ise yaş günleri için tasarlanmış uzun çocuk masaları ve renkli sandalyeler size göz kırpıyor. Biz giriş kata, kuklacıya yakın oturuyoruz tabi ki. Yanınızda çocukla tuvaletlere bir göz atmamak da olmaz ki duvar kağıtları tam da kızıma göre: hii balerinli, annesi!

Garsonların tam dozunda ilgisiyle İskender Kebabı'nızı ya da kapalı pidenizi, sütlacınızı, çorbanızı, ne istediyseniz yemeğe başlamışken Hababam Sınıfı'nın o eşsiz müziğiyle kukla gösterisine bir çağrı yapılıyor. Türkiş kovboy, Ajda Pekkan, Shrek ve niceleri komik danslar yapıyor.

Çocuk tiyatro eğitimi aldığı izlenimini aldığım bir palyaço sizi rahatsız etmeden masalardaki çocuklarla ilgileniyor. Beslenmeye dair konuşuyor, süt içmekten bahsediyor. Bizimkine diyor ki;

_ Sana şimdi bir balon vereceğim ama tabağındakilerin hepsini bitireceksin.

Bizimki başını utangaçca öne eğmiş, başını sallıyor.

_Tamam bitiririm.

Palyaço sarı yılan balonu kıvırıp kıvırıp süs köpeği yapıyor bizimkine uzatıyor.

Bizimki sürekli yemek yiyor. Gözlerim yaşardı yaşaracak. Bizim saatlerce yalvararak türlü rüşvetler vaat ederek yaptıramadığımızı bir palyaço bir balona yaptırıyor. Ama bilmiyor ki bizimki sözünü tutar.

_Kızım yeter artık yeme. Doyduysan illa tabağındakini bitirmen gerekmez.

_Yok, ben doymadım. (Öğürüyor bir yandan)

Palyaço kız geliyor:

_E, sen doymuşsun artık. Çok da büyümüşsün.

Bizimki tabağına bakıyor, biraz daha kalmış.

_Yok, ben doymadım. (Öğürüyor)

Sonunda onun dediği oldu, tabağındakilerin tümünü bitirdi. Şans eseri kusmadan... Üstelik zaten sütü sevdiği için palyaço ablasından bir de yalayıp buzdolabına yapıştırdığı bir topitop kazandı.

Şaka bir yana, Kuklakya bir yetişkin olarak benim bile havamı değiştirdi. Dinlendirici, sakin ve keyifli bir ortamda lezzetli yemekler yerken kızımın da eğlenmesi büyük bir artı benim için. Ankara'da oturanlara bu şenlikli, renkli bir o kadar da huzurlu ortamı tavsiye ederim.