Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '12

 
Kategori
Psikoloji
 

Çocuk gözüyle bakabilmek hayata

Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın, Fakat öyle yetişkin gibi değil, içinizde saklanan çocuğun gözleriyle bakın. Bakın ki, gördükleriniz size sizi hatırlatsın…
Neden çocuklar daha mutludur hiç düşündünüz mü? Çünkü çocuklar anı yaşar.
Bir çocuk için, geçmiş ve gelecek kavramları o kadar önemli değildir, onlar için, sadece o an önemlidir.

Ağlaması, ya acıktığı içindir veya düşmüştür, ya da elinden oyuncağı alınmıştır, belki de istediği bir şey olmamıştır.
Ver eline şekeri, balonu ya da al bir dondurma, bitti derdi kederi… Belki de hep bunun içindir çocuk kalma isteğimiz.
Yaşımız ilerledikçe artan sorumluluklarla birlikte, çoğalır sıkıntılarımız.
Ve endişeli bir var oluş biçimine dönüşür artık içinde bulunduğumuz hayatın adı. Zira hep yarına dair endişemiz vardır bundan sonra.

Okul yıllarından itibaren geçmiş sınavların keşkeleri ve gelecek sınavların acabalarıyla tedirgin oluruz. Okul biter, sonuç alınamayan iş bulma çabaları ve bir sürü kaygı, endişe sarar içimizi… Günden güne keşkelerimiz artar ve o zaman anlarız ki, “ Büyümek düşlerini satmaktır… ” Büyümek, oyuncaksız kalmaktır ve büyümek dizlerdeki yaraların yüreklere taşınmasıdır.

Ahh deriz ahh… Keşke hep çocuk kalabilseydik ve muhtemelen bu cümleyi kurduğumuzda çoktan büyümüşüzdür. Artık su birikintilerinde ıslanana kadar oynayamayız tek derdimiz parka oyun oynamaya gidememek değildir.
Zamanı durduramayız. Bedenimiz, aklımız, sorumluluklarımız günden güne büyür… Büyümek en büyük çelişkilerimizden biri haline dönüşür.

Peki, nasıl kurtuluruz bu büyümek denilen çetrefilli işten? Sanırım yine bir çocuğun gözlerinin içinde saklıdır cevap, mutluluk ve mutsuzluk arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin o köprü sadece bir çocuğun gözlerinin içinde saklıdır bakmasını bilenler için… Ve bir çocuğun gözlerinin içine bakmayı bilenler ancak görebilir kendi içlerinde saklanan çocuğun gülümsemesini.
İçinizdeki çocuğa sarılın, ama laf olsun diye değil gerçekten hissettiğiniz için sarılın, ruhumuzdaki çocuğu istersek ömrümüz boyunca koruyabiliriz. Çünkü çocuk ruhunu kaybetmeyen insanların ruhları çabuk yaşlanmaz ve yorulmaz.
Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocuğun gözlerinin içine bakın.
Çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği şeyler vardır. Nedensiz yere de mutlu olunabileceği gibi…

 
Toplam blog
: 43
: 983
Kayıt tarihi
: 22.04.12
 
 

İşletme  mezunu. Kurumsal şirketlerde satınalma, muhasebe, halkla ilişkiler üzerine çalıştı. Kişi..