Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '12

 
Kategori
Gelenekler
 

Çocuk isimleri ve ardındaki etkenler..

Çocuk isimleri ve ardındaki etkenler..
 

Çocuklara konulan isimler kaderlerinde etkili olabilir mi?


Hiç isim takıntınız oldu mu? Adını mahkemeye verip değiştirenler bile var. Belki de daha bekarlığında çocuğu için güzel bir isim tutup, günü gelinceye kadar sır gibi saklayanlardansınız.

İsimlere kişinin sunumu, kartviziti, simgesi diye yakıştırmalarda bulunanlar var. İsme göre kişilik tahlili ve fala bakanlara da rastlanıyor. Gerçek payı olabilir mi bunların? Konulan adların genelde bir anlayış, hedef ve plan çerçevesinde verildiği bir gerçek. Güzel kaderli birinin ismini koyalım ki, yaşamı güzel olsun diye düşünülüyor. İsme marka muamelesi yapanlar da var. Adaşlarımıza garip bir sempati duyarız. Yalnızlığa karşı ortak yol arkadaşı bulmaya benzer.

Hepimiz bize garip gelen isimleri olan insanlarla karşılaşmış, şaşırmışızdır.  Abuzittin, Şemsettin, Satılmış, Şukufe gibi isim konulmasının bir nedeni olmalı. Adama Muhteşem, Paşa, Memnun gibi isimler konulmuş ama bakıyorsunuz sürünüyor. Bir çok sanatçı ise asıl isimleri değil de takma isimleriyle meşhur olmuşlar. İsmin bir imaj çağrışımı yaptığı gerçek. Eğer öyle ise ardıl olarak ana baba adı, memleketi ve diğer faktörlerin de bir rolü olmalı. Şimdi bir de plaka gibi TC kimlik numarası çıktı.

Yıllar önce Diyarbakır’ın bir köyündeydim, bir küçük kızın adı “Meysu” idi. Nedenini sordum, “Radyoda reklamda duyduk, koyduk” dediler. Kızının adını “Yosma” koyanlar var. Birine söylesen hakaret sayılır. Rahmi ve Rahime gibi cinsel çağrışımlı isimler de ilginçtir. Çocuk isimleri konulurken etkenler çeşitli. Güzel, yakışıklı güçlü, akıllı örneklerin isimleri de konuluyor.

İnsanın yaşantısında, kaderinde genetik faktörler önemli. Soydan gelen kişilik özellikleri, kapasite ve yetenekler, yaşamda eğitim, sağlık, bilgi, görgü, beslenme gibi çevresel etkenlerle gelişip, başarı durumunu etkiliyor. İsimlere de önemli rol atfedenler az değil. Çocuk başarılı olsun diye tarihte ve dönem içinde zirvedeki şahsiyetlerin isimleri verilebiliyor. Sadece hükümdar değil, sanat, siyaset, spor alanları buna dahil. Bazen Fatih, Yavuz, Sultan gibi sanlar, unvanlar da çok tutuluyor.

Dönemine göre lider isimlerinin patlama yaptığı söylenebilir. Recep, Tayyip ve Erdoğan, Abdullah ve Gül isimleri şimdi çok konuluyor. Hakan Şükür zirvedeyken Hakan isminin çok arttığına eminim. Türkan, Hülya, Filiz,Tarık, Fikret, Yılmaz Cüneyt gibi isimlerin ünlü oyunculardan esinlenerek konulduğunu düşünebiliriz.

Benim adım Turgay ve doğduğum yıllarda futbolda çok başarılı olup, “Berlin Panteri” unvanı verilen Milli takım ve Galatasaray’ın kalecisi Turgay Şeren’in adı verilmiş. Ama onun gibi başarılı bir kaleci olamadım şüphesiz.İsim tek faktör değil demek ki. Bunun yerine lisede arkadaşlarım Türkiye’nin uluslararası kısaltması “Tur”u görmeyip ısrarla “gay” kelimesine takılıp dalga geçmelerine maruz kaldım. Bazıları dil öğrenirken ilk böyle şeylere ilgi duyuyor. İngilizce anlamını çok sonra öğrendim. İsimler önemli. “Şakire” adlı kıza “Bakire”, “Bülent” adlı oğlana “Büloş” diye takıldıklarına tanığım.

Çocuğa konulan ismin güzel bir anlamı ve önemi olmasını arzulayanlar az değil. Hedef yine başarı ama önemle ilişkilendirilir. Böyleleri genelde sözlük karıştırırlar ve isim konusuna bir keşif ve icat gibi bakıp, duyulmamış, konulmamış isimlerin peşine düşerler. Hem güzel bir anlam, hem önem, hem söyleyiş, hem yenilik, hem de aile ve yakın çevrede hiç konulmamış isim esastır. Bu guruptaki ana babalar, isim lügatına, çeşitliliğine katkıda bulunmaktalar. Fakat bazen halkın garipsediği, fazla entelektüel bulduğu isimler olabiliyor. Algı, Olgu gibi. Çocuğuma isim koyarken kategoride yer aldığımı sanıyorum. Murat, Kemal, Selim, Bahar gibi her devirde eskimeyen isimler de var.

Bazı anne babalarda “hangimizin ismine benzesin” çelişkisi vardır ve çözümü genelde iki çocuk yapıp çocuklara kendi isimlerinin baş harfiyle başlayan isimde bulurlar. Birbirlerinin isimlerinden  birer hece koyarak ortak paydada bir isim ürettikleri de olur. Örneğin Ertan ve Sevgi, çocuklarına Ergi ismini koyabilir. Özgür ile Gülay da Özay..

Genellikle çift isimlilerde olsa da anne-baba, aile büyüğü ismi koymak yaygındır. Böylece başarılı, şanslı bir yaşam sürdüğü düşünülen kişinin özelliklerinden pay almak, otoritesi varsa diğer aile fertlerine karşı üstünlük kurmak, en fazla da o aile büyüğünü hoşnut kılıp, sevgisini kazanmak hedef alınır. Fakat eskilerin isimleri genelde gençliğin pek tutmadığı, bayat bulduğu isimlerdir ve varsa ikinci ismi kullanmak tercih edilir.

Çocuğuna yabancı özentili isimler koyanlara da rastlanıyor. Melis, ya da Melisa, Suzan, Jasmin buna örnek. İsimlerin kız ve erkeğe bahşedilmesi de garip. Örneğin “Sevgi” ismi neden sadece kızlarda, “Barış” erkeklerde kullanılır? Cinslere bir yakıştırma sanki. “Nimet” ismi kesinlikle kız adıdır da “Hikmet” adında, “Deniz” adında çekişme var gibi hem kıza, hem erkeğe konuluyor. Bir de “e” ekiyle cins değiştiren isimler var. Cahit-Cahide, Halit-Halide, Ferit-Feride, Melih-Meliha, Şakir, Şakire, Emin-Emine gibi.

Bazı isimler magandavari, haşin erkek izlenimi uyandırır. Tayfur, Behçet gibi. Polat Alemdar'dan sonra Polat adını koyan çoğalmıştır. Dizi kahramanları ilham kaynağı olmuştur. Behlül pek beğenilmese de Bihter koyan artmıştır.

Bazen Yıldırım, Tayfun, Bulut gibi doğa olayları bazen hayat veren doğal kaynaklar isme ilham veriyor. Pınar, Nehir, Nil, Dicle, Fırat gibi. Bunlar da çocuğunun güçlü ya da  yararlı bir imajı olsun istiyorlar. Erkeklerde kahramanlık nitelemeleri, kızlarda zerafet ve nezaket temsili şeyler, örneğin çiçekler isim konusu olabiliyor.

Eskiden Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma, Hatice, Zehra gibi isimler çok yaygındı ve Anadolu:’da önemli bir yüzde oluştururdu. Şimdi giderek durum değişiyor. Sık çocuk düşürenin, ya da bebekken kaybedenin “Dursun”, çocuk doğurmaktan bıkanın “Yeter, Soner, Songül” isimlerini koyması da Anadolu halkının isme espri katması olarak yorumlanabilir.

DİNİ İSİMLER.

Muhafazakar kesim peygamber ve ailesinin isimlerini vermeyi genelde tercih eder. Muhammet, Mustafa, Abdullah, İbrahim, Eyüp, Fatma, Ayşe, Rabia, Meryem, Emine, İsa, Musa, Davut, Yasin gibi. Alevi kesimde Ali, Hüseyin isimleri eskiden yaygındı ama sonradan herkes beğenip koyunca bir niteleme olmaktan kalktı.

Bazen Kuran’da görülen ve güzel bulunan sözler anlamı bilinmeden isim olarak konuluyor. 2009 verilerine göre 8090 bebeğe Ecrin ismi konulmuş. Bir o kadar da Aleyna  ve Ünzile ismi vermiş anne-babalar. İlahiyatçı  Yrd. Doç. Dr. Musa Kazım Gülçür, Peygamberimizin, "Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın." dediğini hatırlatarak anlamsız, sıra dışı ya da olumsuz tesir bırakan isimlendirmelerin uygun olmadığını söylemiş.(bilgicesnisi.com)

Arapçada Aleyna 'üzerimize', Ünzile ise 'indirildi' manası geliyormuş. “Ecrin” kelimesinin anlamı ise “ücret” Kısacası isime de girebiliyor cehalet.

İslami kesimde Allah’ın 99 isminden bazılarını çocuklara koymak da yaygın. Araf suresinde “En güzel isimler Allah'ındır. O'na, o güzel isimleriyle seslenin (duâ edin) “ denilmekte. Allaha ait nitelemeler içeren bu isimlerin çocuklara konuluyor olması ilginç. İnancı sulandırma olmuyor mu?

İsimler hangi neden ve etkenlerle konuluyor olursa olsun, neslimizin en iyi şekilde devamı için çocuklarımıza olumlu bir katkı niyetiyle yapılıyor. Yaşam boyu birlikte yürüyeceği, adeta boynunda taşıyacağı, çağrılacağı bu etiket, çok fazla belirleyici olmasa da itina ve özeni hak ediyor.

 

 
Toplam blog
: 61
: 25799
Kayıt tarihi
: 09.07.08
 
 

Ankara'da yaşayan Afyon doğumlu, Gazetecilik Halkla İlişkiler Radyo-TV bölümü mezunuyum.. Kamuda ..