Çocuk kaçırmak da nereden çıktı

Adamlar düşünüp taşınıyorlar savaşımın yeni yollarını, yöntemlerini buluyorlar…

Eninde sonunda bir muzurluk çıkaracak değiller mi? Artık zamanı geldi. Çok beklediler. Sulh mulh; barış marış kesmedi… Atlarını oynatacak daha geniş alan istiyorlar ve daha çok yetki sorumluluk... Sonunda  ne istediklerini herkes biliyor da… Zaten saklamıyorlar ki…

Diyeceksiniz ki, bir avuç çapulcu…

Ama Naziler de bir avuç çapulcu değil miydi? Bir ulusu ele geçirdiler; sonra dünyayı ele geçireceklerken bir başka belaya çatıp toprağa gömüldüler…

Tabii, o esrar eroin işleri kolay dönmüyor; ellerlinde her zaman bir takım elatı bulundurmaları lazım.. Çocuklar… Otur, kalk… Su getir… Al şu silahı aslanım, git şimdi adam öldür. ! Onlar düzeni bu şekilde kurmuşlar. Herkese posta atıyorlar. Korkuttukça korkutuyorlar. Bizimkiler de en ödlekleri ya…

“Şöyle yaparız… Böyle yaparız…” deyince… Al sana bir  at oynatma alanı deyip, askeri filan çekiyorlar; jandarmayı valiye bağlamaya çalışıyorlar … Bu ne zamana kadar böyle sürer..?

“Eh şu bizim başkanlık, olmazsa Cumhurbaşkanlığı işi bir olsun… Şu seçimler ağrısız sızısız bir bitsin; ondan sonra sizin hakkınızı veririz..!” Galiba böyle… Durmadan heyetler, İmralı Adası’na gidip geliyor; pazarlıklar sürüyor… Adam yeni koşullar dikte ettiriyor.

Ama ötekiler acul, ısrarcı insanlar. Beklemeye de hiç niyetleri yok.

İstiyorlar ki, tarlalarında rahat bırakılsınlar; esrar, eroinlerini rahat yetiştirsinler, yolları kesilmesin. Kimse onlara karışmasın… Haşhaşiliğe devam…

Nasıl olsa erzaklarını filan bu arada düzdüler. Silah tedariklerini yaptılar. Anlaşmalarını filan sağladılar… Onlara artık kimse dokunamaz. Asker desen, işte onu da buldular… Afrika’da ki gibi çocuk askerler… Ellerine silah ver, nereye isterseniz giderler, zavallılar…

İşe bak. Başbakan: terör örgütünden kaçırılan çocukları alıp getirmelerini istiyor.

Onlar da, “Ama sen niye getirmiyorsun?” diye soruyorlar. Böyle bir tatlı sohbet sürerken…

Rakamlar ortaya dökülüyor: “Terör örgütü PKK'nın, 2013 başından bu yana toplam 700 çocuğu zorla yada kandırarak dağa kaçırdığı öğrenildi.”(haber7.com)

“Geçen yıl 600 çocuğun, bu yılın 4 aylık döneminde ise 100 çocuğun, PKK tarafından zorla ya da kandırılarak dağa çıkarıldığı belirtildi.

PKK'nın çocuklara yönelik girişimleri, 23 Nisan pikniği için Lice kırsalına götürülen bir grup çocuğun kaçırılmasının ardından ailelerin başlattığı oturma eylemleriyle gündeme geldi.

Yaşları 14 ve 16 arasında değişen çocukların, piknikten eve dönmemesi üzerine Bökçün ailesinin yaptığı oturma eylemi, kısa sürede ülke gündemine oturdu. Lice'deki pikniğin ardından 15 yaşındaki oğulları Sinan'ın eve dönmemesi üzerine oğlunun dağa çıkarıldığını öğrenince eylem başlatan anne Aysel Bökçün, eyleminde ısrar edince oğlu serbest bırakıldı.

Erol Bökçün ve Aysel Bökçün'ün eylemin 12'inci gününde oğluna kavuşması üzerine çocuğu dağa kaçırılan diğer aileler de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin önünde bir araya geldi.” (haber7.com)

Kadınlar, aileler Diyarbakır Belediyesi önünde günlerdir ağladılar, bağırdılar, ısrarla çocuklarını istediler. Çok fazla bağırmaya başlayınca Belediye alanı temizleyeceğiz, diye milletin üzerine su sıkınca, alan temizleniyor… Ama aileler gitmediler, bu sefer de karşı tarafta mekan kurarak çocuklarını istemeye başladılar.

Sen, yeni yetme çocukları al, ellerine silah ver… İnsan öldürmek için örgütle. Ama hiçbir günahın yokmuş gibi davran. İnsan utanır!

“Gözü yaşlı anneler kandırılarak dağa götürülen evlatlarını yeniden bağrına basabilmek için diğer çocuklarını geride bırakıp, binbir zorluk ve ekonomik yoksunlukla memleketlerinden kilometrelerce yol katedip Diyarbakır'a geliyor.

Eşi ile Kars'ın Kağızman ilçesinden gelen 3 çocuk annesi Binnaz Buz, Anadolu Lisesi birinci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki kızı Sevda Buz'un terör örgütünce kandırılarak dağa götürüldüğünü söyledi. ” Diyarbakır'a geldikleri gün imkansızlık nedeniyle otogarda yattıklarını anlatan Buz, kızlarını almadan dönmeyeceklerini dile getirdi.

Ardahan'dan gelen Gülsen Ölmez de 19 yaşındaki oğlu Burak Ölmez'in Atatürk Üniversitesi Matematik Bölümü'nde okuduğunu ancak 2 ay önce kandırılarak terör örgütü tarafından dağa götürüldüğünü söyledi. (memurlar.net)

Bu ne utanmaz iştir. Bu işi yapan, aracı olan, önleyemeyen herkes utansın. Bu işten bütün  insanlık utansın. Ufacık çocuklar , hadi bakalım dağa… Hiç mi insafınız yok.

UNİCEF filan bu işin içine girsin; bu 18 yaş altındaki çocukları kurtarsınlar. Çünkü , belli ki, Cumhurbaşkanlığı işiyle filan uğraşanların, bu işle uğraşmaya pek zamanları da yok, istekleri de..

En iyisi, benden tavsiye, o çocukları  kaçırılan aileler silahlansınlar, gidip dağa çocuklarını alıp getirsinler. Çünkü bakıyoruz hep ricaları PKK’ya, anlatamıyorlar, o zaman… Yapacakları tek şey kalıyor!

Bizim Devlet mi? Hele biraz daha bekleyelim, seçimler hele bir bitsin, neler neler yapacak göreceğiz.