Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '14

 
Kategori
Çocuk Kitapları
 

Çocuk Kitapları çok heyecanlıydı

Çocuk Kitapları çok heyecanlıydı
 

Kitap sevgisi


Alışveriş merkezinin kitap reyonunda sıra sıra kitaplar bu sabah çok heyecanlıydı.

Özellikle çocuk kitapları yerlerinde duramıyor; sevinçlerinden ‘zıp zıp’ zıplamak istiyorlardı.

Onların böyle fıkır fıkır olmasına büyükler için roman ve hikayeler ile bilim kitapları bir anlam verememiş şaşkınlıkla birbirlerine “bunlara da ne oluyor?” böyle diye soruyorlardı.

Ama çocuk kitapları onları hiç duymuyordu. Kendi aralarında fısır fısır şöyleşiyordu.

Habuki onlar da daha düne kadar ‘süt dökmüş kedi gibi’ supsuskun önlerinden gelene geçene bakıyordu.

Çünkü buraya geleli günler ‘hatta içlerinde aylar öncesinden gelenler bile vardı’ olmuş hiç kimse önlerinde durup onlara bakmamıştı bile.

Özellikle çocuklar anne babalarının ellerinden tutup; onları doğru hemen yanı başlarındaki oyuncakçı reyonlarına sürüklüyordu.

Bazı anne baba kitap reyonu önünde duraklasalar da; çocuklar  “hani bana söz verdiğin  oyuncağı alacaktın” diye mızırdanmaya başlıyor ‘ne edip edip’ onları kitap reyonundan ayırmayı başarıyor ve oyuncakçı reyonuna götürüyordu.

Tabi bu sırada anne babanın merakla eline aldığı kitabı bırakıp çocuğun peşi sıra oyuncakçı reyonuna geçince o kitap çok bozuluyordu.

Çünkü hemen o sırada yanı başında olan diğer kitaplar “ne oldu beğenemediler mi seni? Üzülme koçum zaten seni eline alan almak için değil; öylesine bakmak için aldı. Yoksa burada biz varız. Dünya klasiği. Her halde biz varken seni alacak değiller” diye dalga geçerdi.

Gerçekten o kitaplar oraya kondu konalı içlerinden sadece edebiyatla ilgisi olmayan ‘son zamanın modası psikolojik tavsiyeler içeren veya davranış öğütleri içeren’ kitaplar alıcı buluyordu.

Bunu gören klasikler hiç şaşırmıyordu. Çünkü onlar toplumun kitaba ilgisizliğine alışmıştı. En çok emek verip kendilerini bir hevesle yazan veya çevirenlere üzülüyordu onlar. Kendilerini yaratan o insanların değer görmemesi üzüyordu onları.

İçlerinde Dünya edebiyatından çevrilmiş olanlar çevrildikleri kitaplardan biliyorlardı ki; o kitaplar başka ülkelerde hep baş tacı edilir; her evin en saygıdeğer köşesi o kitaplara ayrılırdı.

Sefiller isimli Victor Hugo’ya ait eser “tanrı kendinde olan yaratıcılık özelliğinden bizi yaratanlara da vermiş ki; bizleri yazanlar insanların önüne yep yeni bir dünya açıyor. O açılan dünyayı gören insanların oluşturduğu toplumlar onun için iyiye, güzele daha kolay yöneliyor; onun için savaşı öldürmeyi değil de barışı, barış içinde yaşamayı, yaşatmayı seçiyor. Bakın örneğin Mısır edebiyatı hep içinde yaşadığı toplumun sefaletinden bahseder. Ama onların toplumu o edebiyata değer vermediği için; içinde yaşadıkları sefaletin farkına varamıyorlar” demişti.

Reyonda Sefiller ile birlikte birçok yerli yabancı çok değerli edebi kitaplar vardı. Hemen hepsi de bu reyonda hiç itibar ve ilgi görmeden kondukları yerde beklemeyi adeta kanıksamıştı. Ve sessizce önlerinden akıp giden insan seline bakar için için onlara acırdı.

Ama şimdi çocuk kitapları kıpır kıpır olunca hepsi çok meraklanmıştı.
•Sefiller kitabı en yaşlılarından biri olarak ‘sanırım kendini sormaya yetkili gördü’ “hey çocuklar” dedi.

“Bakıyorum sabahtan beri fısır fısır bir şeyler konuşuyorsunuz; hepiniz çok heyecanlısınız. Neden acaba? Bize de söylermisiniz?” diye sordu.

Çocuk kitapları büyükler için kitapları rahatsız ettiklerini sanıp korkuyla onlara baktılar. İçlerinden “Andersenden Masalları” kitabı cesaretini topladı “şey efendim. Bu hafta Dünya Çocuk Kitapları haftasıymış. Onu öğrenince ‘belki çocuklar anne babalarından bizleri almalarını ister’ diye çok heyecanlandık. Ondan böyleyiz. Sizi rahatsız ettikse çok özür dileriz” dedi.

‘Sefiller’ kitabı ‘Andersenden Masallar’ kitabından bunları duyunca “yok evladım. Niye rahatsız olalım. Sadece merak etmiştik. Teşekkür ederiz verdiğin bilgi için. Yalnız moralini bozmak istemem; ama ben şahsen yıllardır bu toplumun insanlarının kitap almak için koşuşturduğunu hiç görmedim” dedi.

‘Andersenden Masallar’ kitabı “biliyorum efendim de. Dün gece bizi düzelten tezgahtar yanındaki arkadaşına ‘bu hafta Dünya Çocukları Kitap haftasıymış. Patron biliyorsun ‘yarın hafta sonu. Belki yarın gelen müşterilerden bu haftanın Dünya Çocukları Kitap Haftası olduğunu bilen olur da çocuğuna kitap almak için reyona gelir. Onun için bu reyon tertemiz ve çok düzgün oldun’ demişti; aman dikkatli olalım’ dedi de ondan duyduk”

Sefiller Kitabının hemen yanında Mobidik kitabı vardı. Söze o girdi “Allah Allah; demek öyle miymiş? İyi iyi. Belki yarın bizden beğenilip satılan da olur” dedi.

Reyondaki bütün kitaplar içlerinden ‘kitap haftası’ nedeniyle satılmayı diledi ve tıpkı çocuk kitapları gibi heyecanla alış veriş merkezine gelecek anne babaları ve yanlarında çocuklarını beklemeye başladılar.

 

 
Toplam blog
: 182
: 232
Kayıt tarihi
: 12.02.13
 
 

Sanat Enstitüsü yapı bölümünden 1967 yılında Denizli'den mezun oldum. Buca Mimar Mühendislik Özel..