Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Haziran '07

 
Kategori
Güncel
 

Çocuk pornosu bahane, sansür şahane!

Çocuk pornosu bahane, sansür şahane!
 

Günümüzde basın, bilgi akışını sağlayan en büyük ve en hızlı kanal haline geldi. Aynı zamanda en büyük propaganda aracı… Kanalları kendi göllerine akıtmak isteyenlerin kitleleri yönlendirerek kendi inandığı yolda sürükleyebilmelerinin en etkili yolu medya… Bu nedenle olsa gerek “güç” olarak tanımlanır oldu medya… Yakın geçmişimiz bu gerçeği örneklendiren olaylarla dolu; bu “güc”ün kontrolünü elinde bulunduranlar, kendi çıkarları uğruna gençleri birbirine kırdırdı, hükümetler devirdi, post modern darbelere imza attı…

Her ne kadar özel basın-yayın organlarında büyük artışlar olsa da, tv, gazete, radyo gibi basın yayın organlarının kurulması ve idare edilmesi büyük sermayeler gerektirdiğinden, bu gücü de diğer güçlere sahip güçler sahiplendi… Halkın sesi gibi gözüken nice organlar, derin çıkar çevrelerinin kendi güçlerini artırma ve koruma araçları olmanın ötesine geçemedi…

Bağımsız gazete”, “bağımsız gazeteci” ve “bağımsız medya” terimlerinin doğması bile basın-yayın organlarının objektif haberciliğin ötesinde nasıl bazı odaklara hizmet eder hale geldiğine fazlasıyla işaret ediyor… Zira kitleleri etkilemenin en kestirme ve en kısa yolu olan basın-yayın organları psikolojik harekatların da olmazsa olmaz elemanlarından biri niteliğinde… “Güç”ün kontrolü, kontrolün de “güc”ü güçlendirmesini sağlayan ne güzel düzenek…

Bu zehrin en etkili panzehiri ise özgürlük; düşünce özgürlüğü ve düşüncelerin ifade edilebildiği özgür ortamlar… Yani internet ortamının ta kendisi… Zira nice büyük (!) gazetelerin manşetlerinde dillenen yalanlar, iftiralar, dakikalar içerisinde söner oldu internet ortamında… Nice psikolojik harekatlar deşifre oldu ve nice gömüler çıkarıldı gün yüzüne… Ama düşüncenin özgürce ifadesi, kontrol kaybı, kontrol kaybı da “güç” kaybı demekti… Yüzyılının şahlanan atı internet, bir şekilde dizginlenmeliydi…

Derken üç-dört ay önce her yerde “çocuk pornosu”nu duyar olduk… Ana haber bültenleri “çocuk pornosu” konuşuyor, her gün yeni manşetler atılıyordu gazetelerde… Oluşturulan bu yapay gündemle “çocuk pornosu” operasyonları birbirini kovalıyordu… “Güç”lünün medyası yine “güç” olmuştu. Ve nitekim suçlu bulundu; İNTERNET… Türkiye”yi “Sübyancı” töhmetine sokmaktan bile çekinmemişti, “internete hakim olmak isteyen”, “her alanı kontrol arzusundaki odaklar”…

Fakat çelişkiler doğuyordu, bebelere tecavüz haberlerinde ve rastlanmıyordu toplatılan on binlerce çocuk pornosu CD”lerinde Türkiye”de çekilenlere (yok denecek kadar az)… Doğrudur son zamanlarda ahlaki çöküntüye uğradığımız, fakat her şeye rağmen dünyanın en sağlam aile yapısına sahip ve çocuklarının terbiyesine en fazla önem veren ülkedir Türkiye… Anlaşılan halk, bir psikolojik harekatla daha karşı karşıyaydı… Özgürlük ortamı interneti sansürlemek için en can alıcı yerden, “çocuk pornosu” üzerinden kamuoyu oluşturuluyordu… Zira yakın bir zamanda “İnternet Ortamında Yayın Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Kanun Tasarısı” girecekti, meclis gündemine…

İşte bugünlerde, nisan ayının ilk haftası TBMM Adalet Komisyonu”nca kabul edilen bu tasarının TBMM Genel Kurulu”unda görüşülmesi bekleniyor. Hukukçulara göre ise tasarı birçok yoruma açık, muğlak, müphem ve tanımsız ifadeler içeriyor; intihara yönlendirme, suç işlemeye tahrik, müstehcenlik, devlet güvenliği, devlet sırrı, organların saygınlığı gibi… Tasarı bu haliyle kabul edilirse, kurulacak olan “Bilişim Güvenliği Başkanlığı” bürokratları, müstehcen ya da zararlı buldukları, hakaret ya da suça özendiricilik içerdiğini düşündükleri internet sitelerini, mahkemeye bile başvurmaksızın engelleyebilecek.

"Bürokratlar, canı istediğinde yayınları engelleyebilecek. Koca bir kütüphanenin bir kitap nedeniyle yasaklanması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Verdiğiniz zarar suçla orantısız olabilecektir. Telekomünikasyon Kurumu´na sansür yetkisi veriliyor" diyor, İnternet Kurulu´nun eski üyesi, İnternet Teknolojileri Derneği Başkanı Mustafa Akgül.

Elbetteki pornografi için en sert tedbirler alınarak gençliğimizin ahlaki ve ruhsal gelişimi korunmalı, istismarcılara en ağır cezalar verilmelidir. Fakat bilginin, düşüncenin, kültürün, iletişimin özgürce yayılmasının önü kesilmemelidir. Zira internet bilgiyi paylaşma, bilgiye kolayca ulaşma ve özgür düşüncelerinin ifade ortamı bulmasıyla birlikte işlem kolaylığı ve zaman kazandırmaktadır. Örneğin Garanti Bankası, toplam bankacılık işlemlerinin %60”ını internet üzerinden geçirmekte ve orta vadede bu oranın %90 olmasını beklemektedir…

Umarım bizi yönetenler, en az interneti denetlemek kadar, internet ulaşımını kolaylaştırmak, hızlı ve ucuz interneti geniş kitlelere ulaştırmak için de tasarılar hazırlar… Sanırım bu yazının en güzel özeti, Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Tuğrul Tekbulut”un sözü;

Trafik kazalarında insan ölüyor diye, trafiği yasaklayamayız…”
_______
Daha Fazlası İçin: www.sinancagiran.com

 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..