Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çocuk vahşeti

Çocuk vahşeti
 

Her zaman vardı ama biz çok sık duymuyorduk. Üçüncü sayfalardan birinci sayfalara taştı “ Çocuklara Tecavüz ” haberleri…

Yada ensest ilişkiler. Kimselere söylenmemesi için tehdit edilen çocuklar. Kimi zaman babasından hamile kalan kızlar… Kimi zaman annesine karşı koyamayan erkek çocukları…

Minicik bedenlerini biz okşamaya korkarken, ruh hastası insanlar, pardon bunlar insan olamaz. Bunlara hitap edecek kelime bulamıyorum. Gereksiz, kıymetsiz, bu dünyaya hasbel kader gelmiş yaratık onlar.

Yaptıklarının ne bir özrü, ne bir açıklaması var.

Minicik elleri, minicik bedenleri, korku ile bakan gözleri o an ne der acaba? “ Yapma amca ” mı? “ Canım acıyor! ” mu? Yoksa sadece ağlarlar mı?

Bazıları çok şanslı değildir bu işkence karşısında. Son nefeslerini verirken “Ben daha çocuktum, yaşamalıydım” der açık kalan, bir damla yaşla bakan gözleri…

Asılmalı mı? Kesilmeli mi? Bu vahşeti minicik bedenlere kıymadan gerçekleştirenler.

İnsanın boğazı düğümleniyor. Söyleyecek söz bulamıyor çoğu zaman. Toplumumuzun ruh sağlığı bozuldu. Bunun suçlusu yada suçluları kimler?

Bir çoğu hala toplum içinde elini kolunu sallaya sallaya kendine yeni kurbanlar aramaya devam ediyor.

Bu kişiler karşılarındakini sadece nesne olarak görmekte. Nefes alıp veren, kanlı, canlı, iç dünyaları olan, minicik yavrular olarak görmüyor sanırım. Yoksa minicik sevimli bedenleri nasıl şehvetle arzularlar?

Ya bu işkenceyle yaşamaya çalışmak zorunda kalan çocuklarımız. Acaba onlar yaşıyor diye şanslı mı ? Kız , erkek ayırt etmeden bedenlerine, ruhlarına zarar verilen tecavüz edilen, sonra sonra neye uğradıklarını anlayacak olan, ruh sağlıkları bozulacak olan, bizim geleceğimiz çocuklarımız…

Çocuk pornolarını televizyona koyup, karşısına kurulan ve zevkle izlemeye koyulan zavallı beyinler. Sonra gidip komşusunun çocuğuna saldıran kafalarının içinde beyin yerine et parçası taşıyan yaratıklar.

Artık komşumuza bile güven kalmadı bu memlekette. O kadar alenileşti ki tüm çirkinlikler, insanlar görüp denemeye değer bulup daha da beter etmeye, katlanılmaz, yaşanılmaz kılmaya çalışmakta dünyamızı.

Eşe, dosta, komşuya hatta akrabalara güven yok! Kalmadı.

Çocuklarımıza bunları uygun bir dille anlatmalı, onları başlarına gelebilecek her türlü felaketten haberdar etmeliyiz. Onlarla arkadaş gibi olup her türlü sorunlarını, neşelerini, hüzünlerini bizimle paylaşmaları için çaba göstermeliyiz.

Bizim gözümüzden sakındığımız, fiske vurmaya kıyamadığımız çocuklarımızı hep beraber koruyalım, uyaralım.

Bu dünya bizden sonra onlara emanet.

 
Toplam blog
: 19
: 898
Kayıt tarihi
: 01.12.06
 
 

Sıcak bir Ağustos günü 16:15’de Gönen Devlet Hastanesinde şimdiki gibi tombiş yanaklarım, çekik güle..