Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Nisan '16

 
Kategori
Güncel
 

Çocuk ve Bayram

Çocuk ve Bayram
 

Çocuklar gülmeli. Bayram etmeli. Üzülmemeli.


Atam, hiçbir dünya liderinin yapmadığını yaparak dünya çocuklarına eğlenerek, neşe ve mutlulukla geçirmelerini istediği bir günü hediye etmiş. En azından 23 Nisan tarihinde tüm çocuklar mutlu olsunlar istemiş.  Peki, çocuklar mutlu mu gerçekten?

İçim parçalanarak baktığım çocuk resimleri ile reklamlarda izlediklerimiz arasında dağlar kadar fark var. Reklamların cici, temiz ve şık giyimli, sağlıklı, temiz bebekleri ve çocukları ile haberlerini okuduğumuz, gerçekte rastlaştığımız çocukların hayatları çok farklı.

Tacize uğrayan, zinaya şahit olan, karda kışta okuluna gitmek için yazlık terlikle yol yürüyen,  karda donan çıplak ayaklarını ısıtmak için araç egzoz borusuna uzatan çocuklar için bu dünya bayram yapacak yer değil.

Açlıktan ölen, yaşamın ağır yüklerini çok küçük yaşta sırtlayan, ailesine ve kardeşlerine bakan, sokaklarda mendil satan, karton toplayan, kendi topraklarından göç ederken, yabancı bir ülkenin sahilinde minicik bedeni sahile vuran çocukların bayram edeceği bir dünya yok.

Hangi birini, nasıl bir geleceğe emanet edeceğimizi bilmeden dünyaya getirdiğimiz çocuklarımızın yüzlerindeki kederi görünce üzülüyorum. Onlar bayram etmeli, mutlu olmalı. Şehit, kazazede, yoksul çocuğu, çocuk gelin olmamalı onlar. Anne babaları ve kardeşleri ile gülerek oynayan çocuklar olmalı bu dünyada. Hiçbir çocuğun yüzü kirle, gözyaşıyla, soğukla, kederle, utançla, kanla, kederle yaşından önce olgunlaşmamalı. O güzelim inci dişleri, kederle sıkılmak yerine kahkahalarla gülerken görülebilmeli. Utançtan değil, koşmaktan kızarmalı yanakları.

Gözlerinde çocuksu pırıltılar olması gerekirken kederle bakmamalı. Ya da zamanından önce kapanmamalı o gözler. Yaşamayı istedikleri gibi oyun, oyuncak, kitap, giysi, park, kedi- köpek, ağaç olabilmeli dünyalarında. Hepsi sanatla, sporla, sevgiyle, bilgiyle yoğrulmalı. Kötü olayların içinde, yakınında yer almamalı. Kimse onların saçlarını okşamaktan fazlasını yapamamalı. Kıyamamalı.

Bütün çocuklar reklamların temiz giysili, mutlu, güzel arabalarda gezen çocukları ile aynı şartlara sahip olabilmeli. Birinin sahip olduğuna, diğeri özenerek bakıyorsa ne güzelliği kalır çocuk olmanın?

Bizlerin incinmesinden sakındığı, hastalıklardan koruyarak büyüttüğü evlatları; başkaları ya da yaşam şartları yüzünden zorluk, acı, üzüntü yüzü görmemeli. Daha tek haneli yaşında üstleniyorsa hayatın ağır yükünü, tek haneli yaşında görüyorsa ölümün- kaybın acı yüzünü,  o minik yaşındayken karşı karşıya geliyorsa açlıkla, yoksulluk ve hastalıkla… Ne güzelliği kalır ki çocuk olmanın?

Yüzü, gözü, dişi, elleri güzel çocuk! Sen yine de bir gün için bile olsa unutmaya çalış, yaşadığın zorlukları, acıları. Sana güzel bir gelecek veremeyen büyüklerin utansın sana gözyaşını, hüznü, utancı, kederi, ölümü erkenden öğrettikleri için. Sen bir tek gün bile mutlu olmanın tadını çıkar. Senin bir bayramın var. 23 Nisan’da her şeyi unutup, mutlu ol çocuk. Bak tüm dünyanın çocukları da bugün seninle bayram ediyor. Bugün hepinizin çocukça gülme, mutlu olma, özgürlüğün tadını çıkarma günü. Hadi gül çocuk! Her şeye rağmen!  Senin bayramın var. Bayram sevincini yaşayacağın günlerin ömründe çok fazla olsun çocuk. Sen hep gül. Büyüyünce zaten hayat seni çok ağlatacak.

Senin bir bayramın var çocuk. Fırsatın varken çocukluğunu yaşa!

Üzmeyin çocukları! Onların her günü bayram olsun.

 
Toplam blog
: 72
: 363
Kayıt tarihi
: 20.01.16
 
 

4 kitabı olan bir editör- yazar. Hayvansever. Çevreci. Kadın hakları savunucusu ..