Çocuk yaşında anladı da...

Aktütün karakolu baskınından sonra en ilginç haber, o köydeki bir kız çocuğunun televizyon kanallarındaki konuşması idi kuşkusuz.

Televizyon muhabirine doğaçlama bir şekilde mermi gösterip, “Bunu değil kalem tutmak istiyoruz” deyince dikkatleri çeken Çiçek AYSAL isimli kız, ertesi gün yine ekranlarda “Okulunuz neden kapalı” sorusuna verdiği cevapla ile yine bir bomba patlattı: “Atatürk olsaydı okulumuz kapanmazdı!...”

İşte bu…

Her iki cevabı alıp üzerinde düşünenler olursa, meselenin ne olduğunu çözecektir.

“Devlet” olarak temel görev, önceki yazılarımda da sözünü ettiğim gibi, eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetleri. Sonra “İşsizlik” denilen illete çare bulmak ve bunu da yaparken, yöre halkı ile dayanışma içinde onlara önder olmak…

Şunun bir kez daha altını çizerek belirteyim ki, doğru ve güneydoğu bölgemizde yaşayan halkımızın “Devlet” ile temel anlayışta bir sorunu yok…

Oralardaki halkın sorunu, işte bu…

Eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetinden mahrum kalmamak…

Sonra da “Devlet baba”nın desteğinde işsizliği, geçim derdini aşmak.

Aslına bakarsanız, bu hizmetleri alamayan daha çok yerleşim bölgelerimiz, köylerimiz ve beldelerimiz var. Bundan seksen beş yıl önce ateş çemberinin içinden çıkan genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti, o günlerdeki yöneticilerinin ileri görüşleri ve yine o günlerin olanakları içinde çok şeyleri başardıklarını görüyoruz.

İşte Çiçek’in “Atatürk olsaydı…” sözünü doğrulayan da bu…

Birinin “İnsan” sıfatını hak etmesi için gerekli olan şey, insan onuruna yakışır hak ve özgürlükler içinde, gerekli eğitim, sağlık ve alt yapı hizmetini aldıktan sonra, ülkesinin “Üretimi”ne katkıda bulunması, birlik ve beraberliğine önem vermesi ve bu doğrultuda çalışmasıdır.

İşte “Çiçek Kız”ın da vurguladığı, özet olarak bu…

“Bana imkân verin, yetişeyim ve yararlı olayım” diyor, dağa çıkma niyeti yok yani…

“Atatürk olsaydı…” sözünün altında yatan gerçek ise daha geniş kapsamlı bir anlatım…

Atatürk’ten sonrası yöneticilerin, bugün geldikleri durumu açıklıkla anlatması bakımından çok anlamlı bir söz…

Ve “Kıssadan hisse” gibi bir görüntü…

Terör ile bir yere varmak olası değil. Olmayacak istekler ile de bir yere varılması olası değil. Bunu küçük yaşta ve eğitim olanaklarından yararlanamayan ama yararlanmaya çalışan bir kız çocuğu akıl ediyor da terörü destekleyenler, “Kürt sorunu” diyenler, okumuş yazmış bir çok eğitim almış, saçı başı ağarmış kişiler niye akıl edemiyorlar?

Akıl edemediklerinden değil elbette, akıllarının arkasında, hayal dünyalarında yaşattıkları “Rüyalarda” olara bu gerçekleri göremiyorlar sadece…

Bir kız gördü…

Adı Çiçek AYSAL…

Eğer olanak bulur da okursa, kendinden esirgenenlerin hesabını sormaya kalktığında kimse gocunmasın…

Çünkü sorun “Kürt sorunu” değil, anlayın artık, görün bu gerçekleri.

11 EKİM 2008