Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Çocuk yetiştirmek zor zanaat

Çocuk yetiştirmek zor zanaat
 

Yaşam Koçu NLP Uzmanı İnci AKTAŞ

Belki de çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce derin derin düşünülmesi ve planlanması gereken konu bu…Çocuğumu nasıl yetiştireceğim? Çocuk yetiştirmek ne demek? Çocuğumun gelişimini nasıl doğru planlayabilirim?

Bir insanın zihninin programlanması ana rahmine düştüğü anda başlar. Hipnoz çalışmaları bize göstermiştir ki, yetişkinlerde gözlemlenen bir çok kronik rahatsızlık dahi, bebeğin annenin karnındayken her şeyi duyduğunu ve hissettiğini unutmamızdan ya da bilmediğimizden kaynaklanıyor. Artık: ‘ o daha bebek, anlamaz ‘ anlayışından bir an önce vazgeçin. Çünkü ana rahmine düştüğü andan itibaren sağlamaya çalıştığınız ilk şey ona , onu çok istediğinizi hissettirmektir. Sen değerlisin, sen bizim için önemlisin…

Çocuk yetiştirme sanatının çocuğa kendini değerli hissettirmekten başka kuralı yoktur. Bebek daha annenin karnındayken onunla konuşun. Annenin duyguları doğmamış bebeği derinden etkilemektedir. Bebek doğduktan sonra annenin stresi süte geçtiğinden bebekler sütü bile reddetmektedirler.

Eğer ruhen ve bedenen sağlıklı bir çocuk yetiştirmek istiyorsanız. Sevgiyle bezenmiş, affetmeyi bilen, dostluk, paylaşım ve hayattan zevk almayı bilen bir aile ortamı yaratmaya çalışmalısınız.

Elbette kurallar koyacaksınız. Ancak çocuğunuzun gelişimi için bu kuralları hiçe saymasına, ilerisine geçmesine izin verin. Bırakın yaşayarak öğrensin. Bir musibet bin nasihatten iyidir derler. Koyduğunuz kurallar çocuğunuzun hayatı anlamasına, gerekirse yanlış yapıp ders almasına yarayacak kurallar olmalıdır.

Her birey doğuştan biri yapabiliyorsa ben de yapabilirim inancıyla doğar. Bu nedenle etrafındaki yürüyen insanları modelleyerek yürümeyi öğrenir. Ve diğer her şeyi de modelleyerek öğrenir. Eğer çocuğun öğrenme çabası kurallarla engellenirse çocuk kendini kötü, yetersiz ve değersiz hissetmeye başlar. Ne yazık ki biz çocuklarımızın yapmaya çalışıp da yapamadığı şeylerde yardımcı olarak onlara iyilik ettiğimizi sanırız. Bebeğimiz masanın üzerinden oyuncağını almaya çalıştığında elimizle ona doğru ittiririz ve bebekte hemen o an ben yardım almadan tek başıma yapamam inancı oluşmaya başlar.

Özellikle ebeveynin ikisinin de çalıştığı ailelerde çocuğa daha az zaman ayrılması durumuyla karşı karşıyayız. Daha az ilgilenilen çocuk, bir de sadece başarılı olduğu zamanlarda ödüllendirildiğinde, çocukta sürekli beklentileri karşılamaya çalıştığı için bir değersizlik inancı oluşturur.

Bırakın koltuğa kendisi tırmanmaya çalışsın, döke saça yemek yesin. Sadece başardığı zaman değil başaramadığında da çabası için ödüllendirilsin. Çocuğun bazen sadece ilginizi çekmek için yaptığı olumsuz davranışları bile, yeterince zaman ayıramamanın verdiği vicdan azabı ile yok sayıyorsanız, çocuğunuzda onarılana kadar hayatını kısıtlayan yaralar açarsınız.

Ve çocuklarınızın sizin saçma gördüğünüz şeylerle uğraşmasına engel olmayın. En büyük başarılar, insanlar tarafından saçma bulunan ve çoğu zaman dalga geçilen uğraşlardan doğmuştur. Bırakın çocuğunuz başınıza icat çıkarsın. Yaşama katkıda bulunmanın yollarını öğretin.

Çocuklar programlanmaları tamamlanana kadar doğal trans durumundadırlar. Çoğu zaman hiçbir bilgisi olmadıkları ve bilinçaltlarında herhangi bir bilginin kayıtlı olmadığı durumlarda verdiğiniz telkinler direk bilinçaltlarına ulaşır. Sizler sorumlusunuz. Her yorumunuz her konuşmanız her planınız siz bir gün unutsanız bile onun bilinçaltına kazınacaktır.

Ve huzur…Unutmayın, çocuklarınız bir kez çocuk olacaklar. Çocukluklarında tamamlanmamış bir duygu ya da yaşayamadıkları bir dönem olursa daima enerjileri eksik, mutsuz ve isteksiz bireyler yetiştirmeye devam edeceğiz.

Huzur sizinle olsun.

Sevgiyle Kalın,

İnci AKTAŞ-Yaşam Koçu NLP Uzmanı

 

 
Toplam blog
: 76
: 1085
Kayıt tarihi
: 28.11.10
 
 

İnci AKTAŞ 1984 yılında Bursa'da doğdu. Uludağ Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. İstanb..