Çocuklar ağlamasın, öldürülsün!...

Ağustos 2008' de Ankara Zekai Tahir Burak Araştırma Hastanesi'nde bir ay içinde 504 bebek doğdu, 47 bebek öldü.
Doğduktan sonra ölen 47 bebek için, anne-babaların ağlamaları feryadları yok sayıldı.
İlk değilki, konuşur konuşur susarlar nasılsa, kuş beyinli bu millet diye düşünülmüş olmalı ki; Ağustos ayından beri hiçbir şey yapılamadı. Çünkü Ankara Valisi; soruşturma izni vermemiş Cumhuriyet Savcılığına...

Ehh olacağı buydu...

504 bebeden 47 fire verilmişse çok mu mantığı?...Bu ülkede her doğan yaşarsa mucize olur zaten.
Hadi yaşadı mutlaka herhangi bir yaşında, ya trafik, ya bir çukur...mutlaka ölümle yüzyüze gelir. Ölür mü, sakat mı kalır, artık gerisi şansına kalmış..

Durdum durdum duramadım. 10 kez derin derin nefes aldım.
Hani bir şeye karışmayım, sinirlerim bozulmasın istiyorum ama olmuyor.

Bu bebeler bizim yahu...

"El iyisi" lakabı burada devreye giriyor. Kime daha yakın hissediyorsa insan, ona acır, ona üzülür.
Nasıl karışabilirim ki? öyleyse öyledir.

Ama herhangi bir kadın değil ki, Başbakan eşi...

Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan; İstanbul’da düzenlenen ‘Filistin’de Barış İçin Kadın Toplantısı"nda beyaz şallı First lady'lere, Gazzeli çocuklar için; "Çocuklar ağlamasın, şeker de yiyebilsinler!" diye ağlayarak, şairimin şiirini okuması nedense beni hiç etkilemedi, inandırıcı gelmedi, ama adlarında "El- Al" bulunanlarca çok beğenildi, ayakta alkışladı...
Keşke, 9 ay 10 gün karınlarında -kimbilir ne umutlarla?- taşıdığı bebeklerini kucağına alamayan memleketimin anaları da ayakta alkışlayabilselerdi.

Bu duyarlılığın en az 100 katını bizim bebeler için istesem çok mu olur? Hani onlar savaştalar, ölmesi mucize değil yani, bizde ne oluyor da bebeler ölüyor? Yumurta mı bunlar? üretim fazlası desem o da olmaz, en az 3 çocuk istenmedi mi?...

Uzaktakilerden bana ne demiyorum elbette ama insan önce kendi "canını" düşünmez mi?

İnsan duyarlı ise; gözünün önündeki onlarca bebek analarının memesine yumulmadan, koli kutularında babalarına teslim edildiler. Buna duyarlı olunmaz mı? duyarlılığın "YANLISI", EL İYİSİ mi olur?...

Olurmuş...bu yaşımda bunu da öğrendim.

Yoksa; biz bebeklerimizi hiç ağlatmadık!... baştan öldürdük diye sevinmeli miyim? bilemedim.

Bizim bebelerin dişleri mi çürür? onlar da şeker yiyebilsinler…

Saime Eren