Çocuklar için oruç bir başkadır

Bazı yerler serin olsa da, genel de havalar sıcak, hem de çok sıcak.

Oruç tutmakta hayli zorlandığımız zamanlar var..

Dini bir mükellefiyet-farz olan oruç; elbetteki yetişkinler ve sağlığı elverişli olanlar için şarttır.

Gerek meraklanma ve gerekse heveslenmeler ile çocuklar da oruç tutmak istediler.

İftar  ve sahurun o manevi atmosferinden nefeslendiler, o ulvî haz ve tatlı telaşın birer parçası olmak istediler.

Büyükler de  heveslerini kırmadan, sağlıklarını tehlikeye sokmadan, oruç tutmaları konusunda izin verdiler, onlar için fevkalâde bir deneyim ve mutluluk yaşamalarına vesile oldular

Dinimiz zaten ergenlik öncesi çocukların oruç tutmalarını emretmiyor.Ancak yine de çocuklar, gerek arkadaşların telkinleriyle, gerek çevresinde olan bitenden kendince harmanladığı düşünce ummanıyla, kendini ispat etme içgüdüsüyle heveslenerek tutmak istiyorlar. Bu gayet normal karşılanmalıdır.

Herkes çocukluğunda bu tür  merak, heves ve manevî hazzın birer parçası olmak istemiştir.

Ezanın okunmasını dört gözle beklemek, sokakta, damlarda “Allahü ekber” nidasını sabırsızlıkla duyarak sofrada bekleyenlere haber vermek, köylerde minare mahya ışıklarının yandığını görmek, yine köylerde tenekeler çalmak, sahurda davulun “güm-güm” sesleriyle heyacanla uykudan uyanmak, çoğu kez davulcunun ardı sıra sokakları gezmek, fırından ekmek almak sırasında tatlı bir bekleme, toplu olarak yemek yemenin verdiği heyecanı tatmak...

Özellikle yazın sıcak günlerine denk gelen Ramazanlarda oruç tutmanın çocukların için zorluğu kimi zaman yarım gün şeklinde tutmayla devam etmiştir.

Eskiden bizde olduğu gibi, şimdi dei bütün bunları çocuklarımız yaşıyorlar ve yaşayacaklardır.

Çocukken tutulan Ramazan ayı orucunun hayatımızdaki yeri ve manası bir başkadır.

Çocukların oruç tutmalarına belirli şartlarda izin vermek gerekir.Bu izin, eğer sağlıkları açısından tehlikeler arzedecekse, kendileri ısrar etseler dahi, sakıncalar ve sıkıntıları uygun dille anlatılmalıdır.Zor olsa da, zorlansalar da, yine de iftar, sahur, teravih, akşam ezanının okunmasının heyecanlı bekleyişinin o tatlı ve hoş duyguları, ileride anlatacağı güzel anılar içerisinde yerini alacaktır.

Kendilerine ilginç gelen ve merakla bir parçası olmaktan mutluluk duyduğu, huzur bulduğu bu uygulamayla, dini ve manevi anlamda orucun amacını, gereklerini öğrenmeleri açısından hayli faydalı olacaktır.Çocuklar, bu tip uygulama, uygun teşvikler ve yönlendirici davranışlarla ailesini ve yaptıklarını örnek alacak ve kendilerine model teşkil edecektir.

Tıpkı çocukluğumuzda yaptığımız gibi, çocuklarımız da oruç tutmak isteyeceklerdir.

Onlardan tam anlamıyla orucun gereklerini yerine getirmelerini beklememek gerekir.

Ona tüm gün zorlanabileceği, sıkıntılar yaşayabileceği, açlık ve susuzluğa dayanamayacağını söyleyerek oruçtan da soğutmamak gerekir.

Bazı kavramları ve sonuçlarını algılamaktan uzak olan çocuklarımızın kafasını karıştırmadan, dinimizin oruçla vermek istediği mesajı doğru ve uygun bir dille anlatmak, heveslerini kırmadan, gelişimini aksatmadan, tutabildikleri kadar tutmaları, manevi atmosferin havasından solumaları sağlanmalıdır.

Cenab-ı Allah, hepinizin Ramazan orucunu  kabul eylesin.

Birliğe, dirliğe, barışa, kardeşliğe, dayanışma, paylaşma ve kaynaşmaya vesile olur inşallah.

Oruç tutarken en güzel an.

İçinde bulunulan zaman.

Not: Resim netten alıntıdır

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com