Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '20

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuklar İçin Oruç İbadeti

Müslüman âleminin heyecanla beklediği mübarek Ramazan Ayı, 24 Nisan Cuma günü başlıyor. Peki en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımıza oruç ibadeti nasıl kazandırılmalı? Gazetede yazdığım ve eski röportajlarımdan derlediğim yazıyı sizlerle paylaşıyorum. Faydalı olması ümidiyle… :)

Yazıda şu soruların cevaplarına erişeceksiniz:
1. Çocuklar oruç tutmalı mı?
2. Çocuğa oruç nasıl anlatılmalı?
3. Çocuklar oruca nasıl alışır?
4. Çocuklar kaç yaşından itibaren oruç tutmalıdır?
5. Son olarak tavsiyeleriniz nelerdir?

İlk soruyla başlıyoruz.

Çocuklar Oruç Tutulmalı mı?

Çocuklar konusunu netleştirelim. Oruç, dinimizce ergenliğe girmeden farz değildir. Bu yüzden ergenliğe girmemiş çocuk için oruç baskısı çok manasız olacaktır. Fakat “din ve değerler eğitimi” için ergenliğe kadar beklemek çok geçtir. Çocuğa dini değerler, küçük yaşta öğretilmelidir. Küçük yaşta eğlenceli ve sevdirecek şekilde zorlayıcı olmadan öğretmemiz daha etkili ve daha kalıcı yapacaktır.

Çocuğa Oruç Nasıl Anlatılmalı?

Çocuk, psikolojik ve fizyolojik açıdan hazırsa ibadete yavaş yavaş geçilmeli. Buna anne baba çocuk ortak karar vermeli. Orucu anlatırken “güçlüsün, artık büyüdün, bebek değilsin, ne ayıp / aç kalamıyor musun, oruç tutmamak büyük günah” gibi suçlayıcı ve küçük düşürücü ithamlarda bulunmamalı. Büyüdün diyoruz, çoğu büyük tutamıyor. Sağlık el verdikçe ve o motivasyonu çocukta korudukça çocuk kendiliğinden bile isteyecektir.

Çocuklar Oruca Nasıl Alışır?

Eğitimin her alanında olduğu gibi ibadet eğitiminde de en önemli faktör model olmaktır. Önceliğimiz iyi bir model olmak. Ramazan ayını beklediğimiz heyecanı evimize, bedenimize, çevremize yansıtmalıyız. Ramazan ayı için “Yine geldi” gibi sitemkâr cümlelerin yerine çocuğun duyacağı daha heyecanlı, daha neşeli, daha olumlu cümleler kullanılmalı. Ayrıca oruç tutuyorsak eğer çocuğun yanında “çok zor açlık, suya dayanamıyorum, düzensizlik geldi –uyku çok problem- gibi -yine sitemkâr- cümlelerin kullanılmaması çok önemlidir. Çocuğun yanında şükür etmeniz, açlığınızı vs. övmeniz (ne güzel aç insanları anlıyoruz gibi) faydalı olacaktır.

İkincisi aşağılamamak, suçlamamak önemlidir. Çocuk bu ibadeti, ergenliğine kadar yapabildiği kadar yapmalı, yapamadığı zaman eleştiri ve suçlayıcı tavırlarla karşılaşmamalı. “Boğazına sahip çıkamıyorsun, açlığa dayanamıyorsun, senin yaşındayken ben hiç kaçırmadım, bak falanca kişi nasıl tutuyor” gibi cümleler, çocuğun dünyasını çok olumsuz etkiler ve tüm hayatına genelleyip yanlış yaptığı bütün hareketlerde kendini suçlu ve en önemlisi “günahkar” hissedebilir.

Üçüncüsü heves kırmamak gerekir. Ramazan geldiğinde aileler hazırlıklar içine girerler. İftar telaşı, sahur telaşı sarıverir. İftar ve sahur hazırlıklarında yardım etmek isteyen, sahura kalkmak isteyen çocukların heveslerini kırmamak lazım. Tam tersi, küçük yaştan itibaren bu hazırlıkların yapılması için onlara teşvikte bulunmak gerekir. Çocuk, oruç tutma isteğiyle geldiğinde çocuğunuzun dayanamayacağını düşünseniz bile onu olumsuzluklar göstererek tutmamaya ikna etmeyiniz. “Oruç tutmak istiyorum” diyen bir çocuğa “ama hava çok sıcak–susarsın, ama günler uzun acıkırsın, derslerden geri kalırsın” gibi yanıtlar yerine daha sağlıklı çözümler bulunuz. (Bugün tutma yarın tut, hafta sonu tut, çocuklar için dinimiz böyle haklar tanıyor– kullanalım senin için gibi.)
 

Çocuklar Kaç Yaşından İtibaren Oruç Tutmalıdır?
Oruç, ergenlik çağındaki çocuklara farzdır. Ergenlik öncesinde çocuğun oruç tutması zorunlu değildir. Burada çocuğun psikolojik ve fizyolojik anlamda hazır olması önemlidir. Eğer çocuğun sağlık problemleri varsa zaten aç kalmasını bekleyemeyiz. Bu bir suç veya günah değildir. Bünyesi fizyolojik anlamda zayıf olup lise çağında oruç tutamayabilir çocuk. Ama fizyolojik anlamda güçlüdür, daha ilkokul, ortaokulda tutar. Kronik bir rahatsızlık yoksa bu konuda uzman bir doktora danışarak karar verilebilir. Küçük yaşta 2 – 3 saat, yarım gün, iki günde bir şeklinde oruca alıştırmak iyi olacaktır. Hatta bizim kültürümüzde vardır; tekne orucu. Küçük yaştaki çocuklar için yarım gün olan / halk tabiriyle tekne orucu tutulabilir. Çocuk büyüdükçe de bu tekne orucu tam gün olup birkaç günlük aralarla tutulmaya devam edilebilir. Sonrasında tam oruç tutulmaya adım atmak daha kolay olacaktır.


Son Olarak Tavsiyeleriniz Nelerdir?

Model olmak önemli demiştim. Çocuklar ağzımızdan çıkan her şeyi kaparlar. Çocukların yanında “Ramazan Ramazan böyle yapılır mı, Ramazan’da çalışılır mı, uğraşılır mı” gibi cümleleri kullanmanız, “Ramazan ayı geldiğinde yatan Müslümanlar” yetiştirmenize vesile olacaktır. Oysa Ramazan Ayı, hiçbir şeye engel değildir. Hayatın devam etmesi, rutin işlerin işlemesi gerekir. Öbür türlü Ramazan Ayı’nın temel kazanımı olan “empati” kavramı çocukta oturmayacaktır. Ayrıca bu tarz söylemler, Ramazan Ayı’nı “açlıktan ölme ayı” gibi hissettirebilir. Oysa sevgi, dostluk, birliktelik, paylaşma, hoşgörü ve empati ayıdır.

Yine empati kavramına ikinci tavsiye olarak; Ramazan Ayı’nda oruç tutsun tutmasın / ibadete saygıyı çocuklarımıza öğretelim. Çocuklara (ya da yetişkinlere) oruç tutmasa bile bu ayda elinde yiyeceklerle, içeceklerle rahatça dolaşmamalarını, gizli bir şekilde tüketmelerini tembihlemeliyiz. Oruç tutan çocuklarımız için de tutmayanlara laf, söz, suçlama, hakaret vs yapmamaları gerektiğini, herkesin seçeneğine saygı duymamız gerektiğini öğretmeliyiz.

Sınava hazırlanan öğrenciler de ellerinden geldikçe oruç ibadetini yerine getirmeli, bu ibadetten geri kalmamalıdırlar. Oruç, hayata engel olmadığı gibi sınava hazırlanmaya da engel değildir.

Bu mübarek, güzel ayda; dua eder, dua bekleriz. :)

 
Toplam blog
: 10
: 1785
Kayıt tarihi
: 05.02.12
 
 

Aile ve Ergen Terapisti Kerem Gümüş. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde kanserli ve lösemili çocuklarla..