Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '13

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocuklarda Korku ve Fobi...

Çocuklarda Korku ve Fobi...
 

Merhabalar,

Okulların açıldığı bu dönemde, okula yeni başlayan  bazı çocukların okul korkusu ve ya fobisi anneler arasında oldukça çok konuşuluyor. Bazı durumlar anneleri rahatsız edip endişeye sürüklüyor. Korku ve fobi arasındaki farklılıkları ve hangi yaş döneminde ne şekilde ortaya çıktıklarını bilirsek daha bilinçli davranabiliriz. Çocuğun yaşadığı korku mu? Yoksa, fobi mi? Bu durum yaş dönemine göre uygun mu? Bunları anlayabilirsek gereksiz korkularda endişeye düşmez gerekli olan korku ve fobiler de önlemimizi alabiliriz.

Korku, her şeyden önce sağlıklı bir insanın hayatta kalabilmesine yardımcı olan bir duygu halidir. Normal gelişimin bir parçasıdır ve kişinin kendisini tehlikelerden sakınmasını sağlar. Kısa sürelidir. Çocuk yaşta ortaya çıkan korkuları düşündüğümüz zaman ilk aklımıza gelenler okul korkusu, karanlık korkusu, yalnız kalma korkusu, anneden ayrılma korkusu, yabancı korkusu bulunur. Bu listeyi tabiî ki daha da uzatmak mümkündür.

Korku, bebeklikten ergenlik dönemine kadar, sıkça rastlanan bir durumdur. Öyle ki araştırmalar, çocukların yüzde 90’ının gelişimlerinin bir döneminde herhangi bir şeyden korktuklarını göstermektedir.

Fobiler: Öncelikle korku ve fobileri ayırmakta yarar vardır. Bir korkunun fobi olarak adlandırabilmesi için şu ölçütlere uyması gerekir:

-  Çocuğun yaşadığı korkunun, durumun verileriyle orantısız şekilde büyük olması.(örneğin, parkta bir kez bir çocuğun salıncaktan düştüğünü gördüğü için hiç salıncağa binememek gibi)

- Çocuğun açıklamalarla ikna olmaması.

- Çocuğun isteminin dışında aşırı derecede korkması.

- Korkulan durumdan bilinçli olarak sakınması.

Fobi uzunca bir süre devam eder ve herhangi bir yaş dönemine özgü değildir. Fobilerin bazılarında böyle bir olay saptanabilirken, birçoğunda saptamak mümkün değildir.Korkular: Bazı korkular, belli yaş dönemleri için normal sayılır. Örneğin, bebeklik döneminde yüksek sesten korkulması doğaldır. 8. Ayda geliştirdiği ve 1-1,5 yıl kadar sürebilen yabancı korkusu da normal kabul edilir. Çocuğun 5 yaş civarında geliştirdiği; Cadı, canacar gibi hayali figürlerden korkmasıda ruhsal gelişim için beklenebilir bir durumdur.Dikkat edilmesi gereken bazı korkuların belli yaş dönemlerinde ortaya çıkabilecekleri, ancak bir süre sonra ortadan kaybolmalarının da gerekli olduğudur. Örneğin, 6 yaşındaki bir çocuk hala yabancılardan korkuyorsa, bu üstünde durulması gereken bir durumdur.

Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, yeni bir durumla karşı karşıya kalındığı zaman, çocuğun göstereceği tepkide annenin tepkisi çok belirleyicidir. Çocuk, örneğin ilk kez bisiklete binmeyi öğrenecekken annenin yüzündeki ifadeyi ve davranışlarını inceler.( okula yeni başlayan çocuk gibi).Eğer anne, çocuğa destek veriyorsa ve onun gittikçe kendine güven kazanmasını ve bağımsız olmasını sağlıyorsa, çocuk bisiklete binmeyi zevkli bir durum olarak algılayacak ve bütün dikkatini bu etkinliğe yöneltecektir. Fakat anne bu öğrenme süreci yaşanırken sürekli endişeli bir yüz ifadesiyle onu izler ve uyarılarda bulunursa veya onu azarlarsa, çocuk dikkatini vermesi gereken  etkinlikten ziyade, hayatında kendisi için çok önemli olan kişiyle ilgilenecek ve o durumla bağlantılı olarak ortaya çıkan endişesi giderek yüzleşecektir. Bu da çocuğun o durumdan kaçınmasına ve bir daha karşılaşmak istememesine neden olacaktır. İşte  bu kaçınma davranışı,  korku olarak adlandırılır.

Karanlık korkusu ise çocuğa endişe yaratır. Kendi kontrolünü kaybetmiş olarak hissettiği bir ortamdadır ve endişe vericidir. Bu endişeyle baş etmek için yine bir dış desteğe ihtiyaç duyabilir.

Korkunun bir diğer kaynağı da, çocuğun başkalarını korktukları durumlar içinde izlemesidir, yani korkuyu görerek öğrenmesidir. Örneğin, çocuk annesini uçağın içinde bembeyaz olmuş bir yüzle görür ve annenin panik içinde olduğunu anlarsa, o da uçaktan korkmaya başlayabilir.

Ayrılma korkusunda,korkunun nedeni genellikle çocuk değil annedir. Anne çocuğun kendisinden ayrılıp okula  başlamasını istemez ve bunu çok dolaylı ve ince mesajlarla çocuğa aktarır. Anne, çocuğa o okula başladığında bütün gün  onu bekleyeceğini, onu çok özleyeceğini, birlikte ne kadar güzel vakit geçirdiklerini kaygılı bir şekilde anlatmaya başladığında, çocuk okula başlamayı adeta annesine  ihanet etmekle eş anlamlı tutmaya başlar ve okula gitmek istemeyebilir. Bu da okul fobisi veya ayrılma endişesi olarak tanımlanır.

Sonuç olarak çocukluk döneminde çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilen, çok çeşitli tiplerde  korkular olabilir. Çocukta korkuyla baş ederken, korkunun bir yaş döneminin özelliği mi olduğu, korkuya neden olan belli bir olayın var olup olmadığı iyice araştırılmalıdır. Anne ve babalar, çocukla kurdukları ilişkiyi gözden geçirmeli, çocukla birlikte  konuyu ele almalıdır. Bütün bunlara rağmen çocuğun korkusunda bir azalma olmuyorsa, bu konuyla ilgili profesyonel bir yardım aramakta yarar vardır.

Birgül Ercan

( Profesyonel Yaşam Koçu)

Sevgi ve Sağlıkla kalın….

  

 
Toplam blog
: 16
: 1094
Kayıt tarihi
: 16.09.13
 
 

1978 yılında  İstanbul'da doğdum . Reklam ve Halkla İlişkiler okudum .Çok sevdiğim, hayran olduğu..