Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '10

 
Kategori
Çocuk Sağlığı
 

Çocuklarda özgüven

Çocuklarda özgüven
 

“I can do it (Ben bunu yapabilirim)”  

Çocuklarda özgüvenin ne kadar önemli olduğunu yaşadığım bir olayla anlatmaya çalışacağım.  

“Kızım ilkokula yeni başladığında sınıfında en küçük yaştaki kızlardan biriydi. Ondan daha büyük olan kızlar yaşları gereği genelde birbirleriyle oynuyorlar, kızıma oyuna almıyorlardı. Bir süre sonra bu durum kızımda hem yalnızlığa hem de üzüntüye neden olmuştu. Genelde erkek arkadaşlarıyla oynayan kızlarla oynamak istese de oynayamayan bir çocuk olmuştu. Sınıftaki kız arkadaşları ise daha çok magazin programlarında izlediğimiz tarzda oyunlar oynuyor, mankenlere ve çizgi ve animasyon filmlerindeki prensler gibi davranışlar sergiliyorlardı. Kızım her ne kadar onlarla oynamak istese de bir türlü oyuna almıyorlar, erkek çocuklarla vurdulu kırdılı sert oyunlar oynamak zorunda kalıyordu.  

Bu durum bir süre böyle devam ettikten sonra kızımın piyanoya yeteneği olduğunu öğrenip onu piyano derslerine göndermeye başladık. Piyano derslerinden sonra işler değişmeye başladı. Kızımın her şeyden önce uğraşacak sosyal bir faaliyeti oldu, ayrıca eskisi kadar sınıftaki kız arkadaşlarının davranışları onu üzmez oldu. Sınıfta başka piyano ve gitar dersi alan çocuklarla ve kızlarla oynamaya ve konuşmaya başladı. Bir süre sonra kızımı oyuna almayan diğer algıları ve yaşları büyük olan kokoş kızlar (kız çocuklarını başta anneleri olmak üzere ailelerin bu duruma getirdiğini söylemeye gerek yok sanırım) kızımdaki bu değişimi fark etmeleri zor olmadı tabiî ki. Baktılar ki kızımda sosyal bir faaliyette bulunmanın verdiği cesaretle büyük bir kendine güven duygusu oluşmaya başladı. Bütün kızlar hemen onun etrafında toplanmaya onunla oynamak için yarışmaya başladılar. Bir süre sonra artık kızım da kız arkadaşlarıyla birlikte keyifli bir şekilde oyunlar oynuyordu.”  

Anlattığım bu kısa öyküde de yer aldığı gibi günümüz dünyasında çocuklara öğreteceğimiz pek çok önemli erdem arasında ilk sırada yer alması gereken “Özgüven” erdemidir. Dürüstlük, çalışkanlık, cesaret, yardım, saygı ve sevgi gibi erdemler genelde bizim toplumumuzda son yıllarda kaybolmaya yüz tutsa da çocuklarımıza küçük yaşlarda bu erdemleri bir şekilde öğretiyoruz. Ama çocuklar için en önemli kazanç olacak ve hayatlarının geri kalanında büyük başarılara imza atmalarına, mutlu, huzurlu ve güler yüzlü olmalarına olanak sağlayacak özgüven duygusunu maalesef aktaramıyor anlatamıyoruz.  

Özgüven duygusunu pek çok aile yanlış anlıyor ve çocuklara öz güven duygusu vereceğim derken her isteğine evet diyor ve çocuk kendini sahte bir özgüven ortamında hissediyor ve bütün dağları ben yarattım tarzında hareketlerde bulunuyor. Ta ki bir gün karşısına gerçekten özgüvene sahip, karakterli bir çocuk ya da birey geçip de onun sadece ailesinin şımarık büyümüş çocuğu olduğunu görmesini sağlayana kadar. Fakat birçok ailede ise bu çocuklar son derece serbest bir şekilde özgüvenleri varmış gibi büyüyüp gidiyorlar ve toplumda burnundan kıl aldırmayan, ben ne dersem doğrudur diyen tipler karşımıza çıkıveriyor.  

Uzun yıllar Amerika’da yaşayan bir tanıdığım çocukların öz güvene sahip olma konusu geçtiğinde şöyle demişti; “Amerika’da sokakta gördüğün ufak bir çocuğa bile sorsan ve yapamayacağı bir iş bile söylesen mutlan “I can do it (Ben bunu yapabilirim)” der demişti. Amerikalılar ve genel olarak da Avrupa’nın bir çok ileri ülkesinde çocuklar güçlü bir özgüvenle büyütülürler ve yapamayacakları ya da başaramayacakları hiçbir şey olmadığını, isterlerse ve çalışırlarsa her şeyi yapabileceklerini bilerek yetişirler. Tanıdığım birçok Hollandalı’yla konuştuğumda ya da onları yakından tanıma fırsatı bulduğumda gördüğüm ya da fark ettiğim ilk şey o adamların zeki olmadıklarıdır. Ama akıllıdırlar, sistemlidirler, dürüst ve çalışkandırlar.  

Özgüveni eksik, tembel, dürüst olmayan, uyanık, günü kurtarmaya çalışan, kolay para kazanma peşinde koşan insanlardan oluşan toplumumuzda sadece insanların vicdanlarıyla muhasebesi kalmıştır geride, onu da kaybettik mi geriye pek bir şey kalmayacak artık. Özgüveni tam, sistemli, sağlam karakterli, sözünün arkasında duran, çalışkan, dürüst gelecekler yetiştirme umuduyla.  

 
Toplam blog
: 537
: 1884
Kayıt tarihi
: 10.06.10
 
 

Gündemi ve olayları yakından takip etmeye çalışıyorum. Sinema, kitaplar, spor, doğa, siyaset, miz..