Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '16

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Çocuklarıma

Çocuklarıma
 

Hayatınızın mihenk taşlarından biridir evlenmek ve beraberinde baba olmak, ilk zamanlar çok şey hissetmedim sadece sevindim, ancak zaman biraz ilerleyince sevinmenin yerini sevgi, sevgimin üstüne de bir sorumluluk duygusu eklendi, zaman zaman sevgiden daha üstün geldi sorumluluk duygusu. Kendimi zaman zaman yargıladığımda sorumluluk duyusunu sevginin önüne çok mu çıkardım dediğim anlar oldu.
 
Hep derim zor sanattır babalık, onun için baba ocağı diye bir deyim vardır. Eskilerin bir sözünü çok beğenirim, "kız anasından öğrenir sofra donatmasını, oğlan babasından öğrenir at oynatmasını" çok sevdiğim bu sözü, biraz da günümüze uygulayarak araba kullanma, bisiklete binme, yüzmesini öğrenmeyi de ekledim görevlerim arasına. Bazen çocuklarınızı yönlendirmede aklınızın gerçekleri ile hayatın gerçekleri arsında kalıyorsunuz, işte bundan dolayı zor sanan attır baba olmak, çünkü sorumluluk alıyorsunuz, ileride izah etme durumuyla karşı karşıya kalacaksınız. Bu kavram kargaşalığının tek nedeni ülkenizdeki hükümet ve devlet politikalarına güvenmemeniz ya da size güven vermemesi olduğunu bilmenizdendir. Sağlam bir sosyal devlet politikası ve eğitim politikasının olmaması sizi doğru bildiğiniz davranışları çocuklarınıza vermenizi engellemekte, bu da sizin çocuklarınızla çelişki yaşamanıza neden olmakta ya da izah etmenizi zorlaştırmaktadır. Neredeyse bazı davranış ve toplumsal değerlerin kullanılması moda haline geldi, doğru davranış ve değerleri vermekte de zorlanıyorsunuz. Hayat mücadeleniz, iş hayatındaki zorluklarınız, deyim yerindeyse "pamuk ipliğiyle bağlı' 'bir yaşam biçimi çocuklarınızla olan iletişiminizi olumsuz etkilemesine neden olmaktadır. Bu durum benim hayatımda hep kendimi sorguladığım alan olmuştur. Keşke bu sıkıntıları göz ardı etmeyi becerebilseydim dediğim anlar olmuştur. Daha fazla zamanı paylaşmak ve daha fazla anı biriktirmek için o yaşadığınız anılar sizi ileride birbirinize daha fazla bağlanmanıza neden oluyor.
 
Hayatta bir de şunu anladım, evlenen kişiler ne kadar eğitim alırlarsa alsın ailesinden aldığı pozitif ya da negatif bazı davranış ve değerleri kurduğu eve getiriyor, bilinçli ya da bilinçsiz olarak çocuklarına veriyor, bazı yaşanan olumsuzlukların sanırım kaynağı da burası. Kendime çocuklarım karşısında şöyle bir felsefe geliştirdim, çocuklarım üzerinde hakım var kavramını bir kenara bırakarak, sorumluluklarım, görevlerim var kavramını öne çıkardım, sanırım doğrusu da bu. Çocuklarıma sizler benim için değerlisiniz, sizi önemsiyorum mesajını her davranışlarımla vermeye çalıştım yeteneğim ölçüsünde, en azından samimiyetimle göstermeye çalıştım.
 
Keşke dediğim anlarda, keşkeklerime neden aradım, içimi rahatlatmak için. Fakat hayatta şunu göz ardı etmemelerini beklerim onlardan, her olumlu ve olumsuzluğu kendi şartları içinde değerlendirmeleri lazım. Öfkemi yenemediysem titizliğimden, önemsediğimdendir, daha fazla zaman ayıramadıysan iş ahlakımdandır. Asla, ben sizin yaşınızdayken, bizim zamanımızda, ben sizin için, ben sizin yerinizde olsam, sizin aklınız ermez, diye başlayan cümleler kurmadım onlara. Onlardan da yaşadığı yaşın getirdiği davranışların dışında saygısızlık ve sorumsuzluk görmedin, benimsemediğim davranışlarda da sorumluluğu kendimde aradım. Hep şunu dedim sohbetlerimde, belli bir yere kadar ben sizin, belli bir yerden sonra siz benim başımı yere eğdirmeyin.
 
Hayatta bazı öncelikleri olmalı insanın, konu çocukları ise onları yetiştirmekteki önceliklerini iyi belirlemesi gerekir. Onların dış etkenlerden bozulmaması için; Önce iyi insan, şükretmesini bilen, huzuru arayan, değerleri olan, kurallı olan ve yaşayan, hak ve adaleti bilen, verimli çalışmaktan zevk alan bir birey olmaları yönünde uğraştım. bizim aile önceliğimizdi, bu değerleri vermeye çalışmak oldu, bunca kargaşanın içinde. Her daim varlıklarıyla bizi mutlu ettiler, hiçbir zaman yük hissetmedik kendimize. Hani Nazım diyor ya  mısralarında "ben beni ele geçirirsem bir daha, yine böyle yaşardım.." bende katılıyorum bu dizelere. Bu can bu bedende olduğunca hep böyle olacak, onlar gözümde hep öyle kalacak.Baba olmak; cesaret, koca bir yürek ve koskocaman bir çocuk sevgisi ister.
 
Ayhan ŞİMŞEK/Eğitim Yöneticisi.
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 33
: 490
Kayıt tarihi
: 09.05.16
 
 

Eğitim ensitüsünü bitirdim, Fen bilgisi öğretmenliği yaptım, Türkiyenin bir çok yerinde ve okulun..