Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '14

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Çocuklarımız ve Biz çığlık atmak istemiyoruz..

Çocuklarımız ve Biz çığlık atmak istemiyoruz..
 

Günlerdir basında tecavüze, şiddete uğrayan çocuk haberleri ve bu kötü olaylardan çocukları korumak amacı ile çocuklara ve ebeveynlere verilen öğütler sıkça yer alıyor.

Geçtiğimiz yıllarda  bu şiddet olayları bu kadar yok muydu veya duyurulmuyor muydu bunu anlayabilmiş değilim.

Ben de iki kız çocuğu büyütmüş ve iki torun sahibi bir ebeveyn olarak bu olaylardan çok kötü etkileniyorum ve infial duyuyorum.

Benim bugünkü yazımda değinmek istediğim konu bu kötü olaylardan çocukları korumak için ailelere ve çocuklara verilen tavsiyeler.

Bazan bu tavsiyeler bana çok anlamsız, bazen de çok komik geliyor. Çocuklara çığlık atmayı öğretmekten tutun da buna benzer bir dizi tavsiye.

Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemize gerek yok. Zira dünyada en iyi çığlık atan Türk çocuğu. Bunu deniz kıyısında otururken daha iyi fark ediyorsunuz. Sahilde yüzen çocuklar kıyıda oturan ebeveynlerine denize girmekten duydukları mutluluğu o kadar yüksek çığlıklarla belirtiyorlar ki ibiz yaşlılar dayanacak durumda olmuyoruz.

Ben çocukların yabancılara şüpheci davranmaları, kötü niyetl, kişilere kanmamaları konusunda alınan tedbirleri gerekli buluyorum. Ama bunu da abartmamak gerek. Eğer küçücük çocuk, insanlara karşı hep şüphe ve sorugulama ile başlarsa yaşama daha sonra insanları sevmesi ve onlara yararlı, saygılı olmasını nasıl sağlayacağız.

Çocuk eğitimindeki son dönemlerde gelişen yeni görüşleri konu alıp tenkid edecek değilim. Aksi taktirde yazım sayfalarca sürebilir. Konuyu uzmanlarına ve zamana bırakalım diyeceğim.

Benim söylemek istediğim, çocuklarımızı çığlık atmak konusunda yönlendireceğimize çığlık atılacak olayların azalması ve buna sebep olan kişilerin eğitilip azaltılması konusunda önlemler alınması.

Nasrettin Hoca'nın dediği gibi 'Hırsızın hiç mi suçu yok. 'Bu sapık kişiler hiç mi suçlu değil. Bazı kişiler diyecekler ki 'Tedbirde hata etme, taktiri ilahide kusur bulma. 'Evet tedbirlerinizi alın. Ama eğitim eksikliğinden ortaya çıkan kişisel kusurlar, sapkınlıklar deprem, sel baskını gibi önlenemeyecek felaketler değildir.

Bu hasta kişilerin toplumda artış nedenini uzmanlar araştırır, bulur, önlemler alınır. Eğitim ile, cezai caydırıcılıklarla bu olayların azaltılmas, yok edilmesi çalışmaları yaplılır.

Yoksa bir yandan bu kişilerin sayısını arttırcı düşüncenin gelişmesini desteklemek, kadını, çocuğu toplumda en alt seviyeye itmek, sonra da korumak için kadını çocuğu iyice kapamak, hapsetmek.

Bence kadını çocuğu hapsedip koruyacağımıza, bu sapıkları hapsetsek daha iyi değil mi.?

Bizlere ve çocuklarımıza da çığlık atmadan, gülüşerek mutlu mesut yaşamak kalır o zaman.. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..