Çocuklarımızın "renklerini" ölçebilir misiniz?

İlköğretimdeki sınıflar için “her sene birinciler var” dediği gibi Cem Yılmaz’ın, her sene üniversiteye giriş sınavı var. Her sene her sene. Değişen öğrenciler ve değişmeyen bir sınav. Günlerce, aylarca, yıllarca hazırlanılan ve en son; belirlenen “o gün”de, ne yapılabildiyse ona göre, çocuklarımızın geleceğinin belirlendiği (!) gün.

Sevgili İpek, bu yıl da sen bu öğrencilerden birisin. Uzaktan da olsa senin sınava hazırlanma çabalarını biliyorum. Diğer öğrencilerden bir “farkın” yok. Son güne kadar; çalış çalış çalış… Yani bu sınav sistemine göre böyle.

Oysa ben senin ne kadar insancıl, yaşamayı seven, sevgi dolu bir çocuk; genç kız olduğunu, yüreğinin güzelliğinin yüzüne yansıdığını ve yıllardır bütün bu güzelliklerini, çevrendeki herkese bulaştırdığını biliyorum.

Yalnız sen mi? Bütün çocuklarımızın ne kadar kendilerine has “güzellikleri” olduğunu biliyorum; dünyamızı rengarenk boyayan… Ve her birinin ayrı bir değer olduğunu biliyorum. Sınavın onların değerlerini ve renklerini ölçemediğini de.

Ama bütün çocuklarımız, sözüm ona “gelecek” lerini hazırlamak adına, değerlerini bir kenara itip, renklerini unutup, “kazanmak ve kazanmamak” diye keskin bir çizgiye bağlıyorlar kaderlerini. “Kazandım varım, kazanamadım yokum” dercesine. Bu onların suçu değil. Biz aileler hazırlıyoruz bu keskinliği. Onlar da çocuk akıllarıyla bize uyuyorlar.

Sevgili çocuklarımız:

Sınavı kazanamazsınız; çocuğumuzsunuz.

Sınavı kazanırsınız; çocuğumuzsunuz.

İstediğiniz yeri kazanamazsınız, çocuğumuzsunuz.

İstediğiniz yer olur, sınıfta kalırsınız; çocuğumuzsunuz.

Diplomayı aldığınızda, çerçeveletip olmadık bir yere asar, başka bir iş yaparsınız; çocuğumuzsunuz.

Ne olursa olsun; sizi seviyoruz.

Şimdi bu Pazar, “olmak ya da olmamak” için değil, sistem gereği olması gereken bir şeyi yapar gibi gidin. Kendinizin bir değer olduğunu bilerek.

Bir gün bir yerlere gelirseniz ve bu yer karar verici bir makamsa, beğenmediğiniz bu sistemi değiştirmeyi unutmayın.

Sevgili İpek, seni ve senin gibi bu yıl sınava girecek bütün çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyorum. Renkleriniz hiç solmasın…

Sevgiler, maviler İzmir’den; bütün çocuklarımıza…

Not: Bu yıl sıra benim oğlum; Güneş'te. Sınav iki aşamalı olduğu için ilk nisanda girdi. Bu cumartesi ve haftaya bir kez daha girecek. Şansı bol bahtı açık olsun!.. 17/ Haziran/ 2010 Ve dün mezuniyet töreni vardı.