Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '20

 
Kategori
Eğitim
 

Çocuklarla İletişim Kurmak

Çocuklarla iletişim kurmak, dünyaya onların penceresinden bakmaya çalışmak; yetişkinlerin zaman zaman zorlandığı konulardan biridir. Nasıl olmasın ki? Çocukların dünyaya açılan binlerce penceresi var. Bizim çocuklar kadar geniş bir hayal gücüne, sınırsız bir bakış açısına sahip olmamız mümkün değil. Ama onları anladığımızı hissettirerek, onlarla güzel bir iletişim kurarak bağlarımızı kuvvetlendirmek elbette mümkün. Peki bunu nasıl yapabiliriz?

SÜREKLİ NASİHAT VERME HATASI

Çocuğumuz yanlış bir davranış sergilediğinde ona yanlışını anlatırız ve nasıl davranması gerektiğini öğütleriz. Bazen bunu defalarca yaparız, ancak yanlış davranış yine de düzelmez. Sonra da deriz ki; defalarca söyledim, yine aynı şeyi yapıyor… Bu, böyle bir kısır döngüye girer. Hepimiz bu durumu sık sık yaşarız. Böyle durumlarda nasihatten vazgeçmek gerekir. Çünkü çatışmanın sonlanması için bir ateşkes yapmak gerekiyordur. Öncelikle değişmesini istediğiniz davranışın yerine bir alternatif koymanız gerekir. Örneğin çocuğunuzun telefon/tablet kullanımı konusunda kısıtlama getirmek istiyorsanız, ona tablet/telefon oynamayacağı saatlerde yapabileceği bir etkinlik önermelisiniz. Beraber evcilik oynama, kek yapma, akıl oyunları oynama gibi alternatifler üretebilirsiniz.

ROL MODEL OLMAK

Bu sıkça üzerinde durulan konulardan biri, ancak aslında her davranışın temelini oluşturuyor. Sizin nasıl davrandığınız, çocukların nasıl davrandığını belirleyecektir. Siz çocuğunuza karşı agresifseniz, o da agresif olacaktır. Siz sürekli eleştiriyorsanız, o da eleştirecektir. Siz başkalarının yanında onu utandıracak söylemlerde bulunuyorsanız, o da sizi utandıracak davranışlar sergileyecektir. Çocuklar sadece ona karşı davranışlarınızı değil, herkese karşı davranışlarınızı kopyalama eğilimindedir. Yani ne söylediğiniz değil, ne yaptığınız önemlidir. Bu sebeple uzmanlar iyi bir çocuk yetiştirmek için sadece iyi bir ayna olmamız gerektiğini söyler. Unutmayın ki; çocuklar dudaklarınızı değil, ayaklarınızı takip eder.

GERÇEK DÜNYA İLE TANIŞTIRMAK

Bazen anne babalar çocuklarını koruma içgüdüsüyle onlara dış dünyadan izole bir yaşam sunmak ister. Küçük yaşlarda bu durum çocuğu çok mutlu etse de, çocuk toplumla tanıştığı anda (genellikle okula başladığı yıllarda) gerçek hayatla tanışır ve dünyanın hiç de öyle olmadığını görüp hayal kırıklığına uğrar. Her istediğinin anında yapılmasına alışmış bir çocuk demek; huzursuz, arkadaşlarını domine etmeye çalışan bir çocuk demek ve akabinde hep hayal kırıklığına uğrayan, isteklerinin gerçekleşmesi için hep mucize bekleyen, mutsuz bir yetişkin demektir. Bu sebeple onu korurken yavaş yavaş dış dünyayla tanıştırın. Onunla oyun oynarken sürekli yalancıktan kaybetmeyin. Ona küçük sorumluluklar vermek, bir sorunla karşılaştığında onun çözmesine fırsat vermek iyi bir başlangıç olacaktır. Çocuğunuzun düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirecektir.

SADECE ONA AYRILMIŞ 15 DAKİKA

Her insan ilgi görmek ister. Özellikle çocukların anne ve babalarından gördüğü ilgi çok önemlidir. Bu ilgiye bağlı olarak kendilerini değerli hissederler ve bu ilgiyi göremediklerinde hırçınlaşırlar. Sevilmediklerini düşünebilirler ve eğer anne babaları sadece yanlış davranışta bulunduğu zaman ilgi gösteriyorsa daha sık yanlış davranışta bulunma eğilimine girebilirler. Bunu bilinçli olarak değil, tamamen ilgi görme içgüdüsü ile yaparlar. Böyle durumlarda çocuklarımıza yeterince ilgi gösterdiğimizden emin olmamız gerekir. Her gün sadece ona ayrılmış 15 dakika aranızdaki bağı tahmin edemeyeceğiniz oranda yükseltecektir. Ona ayırdığınız zaman diliminde başka şeyle ilgilenmemeniz, telefonunuza bakmamanız, televizyon izlememeniz çok önemlidir. Çocuk tüm ilginin onda olduğunu bilmelidir.

DOĞRU SORULARI SORMAK

Çocuklara soru sorarken nasihat vermediğimizden emin olmamız gerekir. “Öğretmenimizi iyi dinlemezsek başarılı olamayız, değil mi?” sorusunun “Öğretmenimizi dinlememiz gerekir.” cümlesinden hiçbir farkı yoktur. Duymak istediğimiz cevap açıktır, zaten bu bir soru da değildir, üstü kapalı bir nasihattir. Bu tarz sorular çocuklarla aramızda bağ kurmaz.

 

“Bugün başından geçen en güzel ve en kötü şey neydi?”
“Bugün seni hangi olay mutlu etti?”
“Seni en çok eğlendiren oyunu bana anlatır mısın?”
“Oyuncakların konuşabilseydi neler söylerdi?”
“En çok hangi sesleri seviyorsun?”
“Üç dilek hakkın olsa neler dilerdin?”

gibi sorularla çocuklarınızla bağ kurabilir, onların duygu durumunu ve olaylar karşısındaki bakış açısını öğrenebilirsiniz. Unutmayın bazen çocuklarımızı çok iyi tanıdığımızı düşünürüz, ama onların da iç dünyalarında bizden sakladıkları duygular olabileceğini düşünmeyiz. Onlarla doğru iletişim kurarak bu duyguları tespit edebilirsiniz. Böylelikle dış dünyadan izole etmeden de yanlarında olduğunuzu göstererek onları koruyabilirsiniz.

Güçlü bağlar kurduğunuz, sevgi dolu, harika bir gün olsun Sevgili Okur…
Sağlıkla kalın.

 
Toplam blog
: 10
: 168
Kayıt tarihi
: 03.12.20
 
 

Biraz öğretmen, Biraz çocuk, Biraz masal kahramanı... ..