- Kategori
- Aile
Çocukluğum
Anane :)
Çocukluğumun en güzel anıları onun yanında geçti. Anne ve babamın yanında günlük hayatın o sevmediğim koşturmacası, erken kalkmaları vardı çünkü. Oysa anneannemin evi, oyun oynamaktı sokakta. Oyun oarasında eve gelip, ekmeğin üstüne sürülen kese yoğurdu, yoğurdun üstüne süs olsun diye konan kırmız biber demekti. Zorla yatırılan öğle uykuları, sabah erken kalktığında çizgi film izlerken suya banırılarak yenen bisküvi demekti.
Balkonda birilerinin tepesine kiraz çekirdeği atmak, sonra balkkonda saklanarak yoldan geçenlerin yukarı bakmasına gülmekti. Dayımla yastıkları otobüs yaparak oynadığımız, sola dönün dediğinde sola eğilip, sağa dönün dediğinde sağa eğildiğimiz oyunlar demekti. Deve damında oynadığımız 9 kiremit, istop, saklambaş ve yakan top demekti. Anneannemin evi huzurdu.
Bu nedenledir 30 lu yaşlarımı yaşamama rağmen rüyalarımdaki evin hep onun evi olması.
Anneannem. Başucuma koyduğum bayramlığımın heyecanı, arefe günü ellerime yaktığı kına kokulu kadın.
Bülent Ersoy'u çok sever anneannem. Bülent Ersoy'un Tarkan ile yaptığı düeti dinlerken aklıma düştü birden. Onu ne kadar çok sevdiğimi düşündüm. Varlığının beni nasıl tamamladığını, yokluğunun nasıl acı verebileceğini. Hayatta çok şükür. Zaten önemli olan onların kıymetini hayattayken bilmek değil mi?
Anneannem. Anne yarım. Seni çok seviyorum. Sağlıkla uzun ömürler versin inşallah.