Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '07

 
Kategori
Anılar
 

Çocukluğumu özledim

Çocukluğumu özledim
 

Sabahları telefonumun saati değil de annemin sesiyle uyanmayı özledim. Ablamın düzenlediği odamı ve kitaplığı dağıtmayı, ekmek arası peynir hazırlayıp hızlı bir şekilde sokağa çıkmayı özledim. Dolaptan gizlice aldığımız unla, çamurdan yaptığımız fırında pişirdiğimiz ekmekleri özledim..

Babaannemin bahçesindeki dut ağacının altında oynadığımız evcilikleri, topladığımız çağla çekirdeklerini, o heyecanla ezdiğimiz çiçeklerini nasıl gizlediğimizi ve yine gizlice yediğimiz dondurmaları özledim… Her bayram sevinçle çıktığımız sokağımızda oynağımız anları, büyüklerin arkasından çevirdiğimiz küçük oyunları, yemekten karnımızın ağrıdığı çikolataları özledim…

Bahçeden kopardığımız otları paketleyip yaptığımız muziplikleri özledim.. Hani yola koyup hep beraber tahta kapının ardından izlerdik… Biri gelip alacak mı? İçine bakacak mı? Gördüğünde hayal kırıklığına uğrayacak mı? Yoksa kim yapmış diye etrafa bakınacak mı? Tüm bunlar neşemiz olurdu ve karnımıza ağrılar girene kadar gülerdik… O günleri ve tahta kapının ardındaki çocukluğumu özledim.

Yazın sokağımızda oynadığımız oyunları özledim… Yan yana koyup en iyi döşenmiş salonlardan daha mutlu olduğumuz tahta sedirlerimizi özledim… Çiçekleri sularken birbirimizi ıslattığımız anları özledim… Topak’tan korkup duvarda geçirdiğimiz zamanları özledim…

Koşarak ablamın yanına gidip, sürdürdüğümüz kırmızı ojeleri ve bir gün sonra “Babam bunlara kızdı” diye ağlayarak geldiğimiz zamanı özledim.. Hayalimdeki saf dünyayı özledim. Saatlerce basketbol oynadığım okulumun sahasını özledim. Basketbol antrenmanlarındaki komik atışmaları özledim… Yüzüme 8.2 şiddetinde çarpan topu özledim. 102-8 yenildiğimiz maçta attığım iki 3’lüğü özledim… 1.65 boyumla 1.85 boyundaki rakip oyuncuyu durdurma taktiklerimi özledim… Kısacası basketbol oynamayı özledim..

Gazetelerden kestiğim resimlerle yaptığım Galatasaray albümünü özledim. Babamla izlediğim Manchaster maçını özledim. Ümit Aktan’nın ses tellerini yırtarcasına bağırdığı “ 3-3 oldu. İngilizler şaşkın. En büyük Türkiye en büyük Galatasaray ” dediği anı özledim. Galatasaray-Fener maçı için girdiğim iddiaları özledim.

Bahar geldiğinde açan çiçekleri özledim. Evin önünde gelin gibi görünen erik ağacını, bir süre sonra dallarında salınan yeşil erikleri özledim… Annemlerin “Safra onlar daha. Olgunlaşmadan yemeyin. Hasta olacaksınız” dediği ve kuzenimle bunları dinlemediğimiz anları özledim… “Safra” demelerini olgunlaşmamış anlamında değil de bir hastalık adı sandığımız günleri özledim. “ Çok yemeyelim yoksa safra oluruz” deyip hiç aldırmadan yediğimiz erikleri özledim… Akşam olduğunda eriklerin bozduğu midemizin bulanmasından dolayı evdekilere yaptığımız nazları özledim.

Ben iyi niyet kavramının kalmadığı şu zamanda saf bir dünya kurduğumuz çocukluğumu özledim…



Not: Sabah evden çıkarken koparttığım birkaç yeşil erik neleri getirdi aklıma…

Topak : Halamların sevimli ve bir o kadar zeki köpeği..( Malesef şu an yaşamıyor)

Resim : Tarık Aytaç Gürbüz

 
Toplam blog
: 194
: 1525
Kayıt tarihi
: 04.08.06
 
 

1981 yılında aslında istenmiyor olsam da geç alınan karardan dolayı hayattayım:)) Haritacıyım ve işi..