Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '13

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Çocukluğunuz Çocuğunuz olsun

Çocukluğunuz Çocuğunuz olsun
 

Kızımdan bir hediye:)


Bir an geldi, orada burada, gazetelerde, haberlerde duyduğum hikayelerin biri tam da yüreğime oturdu; hem de olanca ağırlığı ile. Geçtiğimiz günlerden birinde bir  dertleşmenin yarattığı sızı kanayıp duruyor hala ince ince.

Zor bir ülkede yaşıyoruz.

Zor bir kültürün parçalarıyız.

Adamakıllı ele alınması gereken yetiştirme şekilleri içinde büyüyüp serpilmeye çalıştık çoğumuz. Şanslı olanlar çoğunlukta olsa keşke. Ama öyle değil biliyorum.

Çocuklar anları-anıları çok çabuk içselleştirebilirler. Farkında bile olmadan duygu ve karakter sayfalarına kalın bir çentik atarlar; hem de en tükenmezinden kırmızı bir kalemle! Sonra da yıllaarca silmeye çalışırlar nafile bir masumane çaba ile.  Bazen bir mucize olur ve o sayfayı yırtıp atmak gelir akıllarına ve yapanlar da vardır hani. Şöyle iyice bir buruşturup baskeeett derler kalplerindeki geri dönüşüm kutusuna hatta oradan da sonsuzluğa. Ne de iyi ederler...

Peki ya diğerleri?

Ya yırtıp atmayı bilemeyenler?

Ya yırtıp atmak için bile o sayfaya dokunmaya cesaret edemeyenler, korkanlar?

Bilip de bilmezden gelenler... Hiçbir şey yokmuş gibi herşeyi büyük bir içtenlik, umut ve muhteşem bir sabırla yoluna sokmaya çalışanlar?

Çocukluk güzeldir ve her zaman güzel kalmaya hakkı vardır. Sırf bunun için bile olsa; okyanusta bir damla, evrende bir yıldız bile olsa bu durum için çözüm üretmek, bir adım atsak! Çocukluğumuzu onore etsek, onu gururlandırsak, sevindirsek, bir iyilik yapsak o hatıralara. Nasıl mı?

Bir süre önce katıldığım bir dost sohbetinde bir arkadaşım(kendisine çok teşekkür ederim) bizlere birer mektup uzattı. Kaynağını bilmiyorum. Bir uygulama yapmamızı istedi bu yazı eşliğinde. Çocukluğumuzun ebeveyni olalım dedi, Ona yaklaşalım, kucaklayıp sevelim ve mektubumuzu okuyalım. Ben de uygulamıştım ve bu uygulama sonrası o denli büyük bir huzur ve mutluluk kaplamştı ki içimi çok hafiflemiş bir yürek hissiyatı  oluşmuştu benliğimde.

Çocukluğum...

...

Karşımda minik, kıpır kıpır bir kız çocuğu var. Uzun saçları iki örgü, kırmızı kolsuz gömleği ve ekose eteği ile sıska, kara kuru bir kız çocuğu.

Gözleri zaman zaman yabani bakabiliyor. Ancak yine de çok neşeli, kendi dünyasında mutlu, sevecen, hareketli ve afacan. Evet evet . Bir kız çocuğu için biraz fazla afacan. (Hayır yaramaz değil, afacan!:)

Yanına yaklaşıyor veee öne doğru eğiliyorum, şimdi şu anda ki bu halimle. Kollarımı koocamaaaann iki yana açıyorum, gözlerimin için gülüyor, yüzümde muhteşem, özel bir annelik heyecanı. Bana bakıyor, öyle duruyor.

Ayşeegüüüll, gel diyorum neşeyle!

Bir koşu gelip boynuma atlıyor, bana sarılıyor, sarılıyorum ona. Kucaklıyorum, sevip konuşuyorum. Onu bağrıma basıyor ve sımsıkı sarıyorum. (Tıpkı şimdi çocuklarıma baktığım gibi) bakıyorum ona

Ve Ayşegül'e diyorum ki:

Geldiğin için çok mutluyuz, seni bekliyorduk.

Ailemizin bir parçası olmanı çok istiyoruz.Bizim için çok önemlisin. Küçük bir kız olduğun için çok mutluyuz. Eşsizliğini ve özelliklerini seviyoruz.

Sen olmasan ailemiz aynı olmazdı.

Seni seviyoruz, seni kucaklıyoruz. Seni olabileceğin kişi olarak yetiştirmek istiyoruz.  Bizim gibi olmak zorunda değilsin. Kendin olabilirsin.

Çok güzelsin, sen çok parlaksın, çok yaratıcısın. Burada olman bizi çok sevindiriyor. Seni dünyadaki her şeyden çok seviyoruz.

Ailemizi seçtiğin için sana teşekkür ederiz. Kutsandığını biliyoruzi sen de gelerek bizi kutsadın.

Seni seviyoruz, seni çok seviyoruz.

...

Hangi çocuk böylesi bir yaklaşımı kabul etmez ki, ne güzel  ne özel bir his.

Evet, gerçekten de söylenecek fazla bir söz yok, sadece yinelemek isterim.

Çocukluk güzeldir ve her zaman güzel kalmaya hakkı vardır.

  

 
Toplam blog
: 15
: 1080
Kayıt tarihi
: 18.12.12
 
 

Hayatın sıradan olmadığını düşünen, bir yanı yazma eylemi için deli divane olan, iki harika annel..