Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '15

 
Kategori
Deneme
 

Çocukluk

Çocukluk
 

İnternet alıntı.


Hayatın en muhteşem dönemidir çocukluk, En büyük suçu acıkmak ve kirletmek, en büyük görevi yemek ve uyumaktır.

Henüz tanımamıştır. Yalanı, dolanı, azdır hüzünleri çocukluğun, çoktur sevinçleri, ağlamasının hemen yanındadır kıkırdak gülüşleri çocukların, büyüyüp geliştikçe  farkında bile olmadan uçurur  birer birer yüreğindeki masum kuşları, çoğunlukla da hiçler uğruna!.. Ne varlık ne darlık umurundadır, kin ve kederin kaf dağının ardında dahi olmadığı, en büyük acılarının öpülünce geçenler olduğu, şahane dönemidir insanoğlunun hayatında çocukluk...

Tabi  çocukların hepsini  birden  ısıtmıyor güneş, can suyu değil, can alıcı oluyor yağmurlar kimilerine, rüzgarlar kiminin yanağını okşarken usulca kiminin dünyasını dağıtabiliyor. Hepsine birden gelmiyor bahar. Bazılarını ise hiç  terketmiyor. Kimileri  bedeni büyümeden ruhu büyümek zorunda kalıyor, karakışlarla boğuşup, kavurucu sıcaklara göğüs geriyor, küçücük omuzlarında koca dünyanın yükünü taşıyor.Bazılarıysa; son teknoloji oyunları bilir de, "yok"ne demek bilmez belki de, oyuncakların alasını bilir  oyuncak tamircilerini bilemez mesela, körebe, saklambaç,yakan top gibi kalabalık oyunlara uzak olduğu gibi, karpuz kabuklarından araba, tencere, tabak, mısır püsküllerinden bebek yapmayı da bilemezler, bebeğine elbiseler dikmeyi de, kağıttan kayıklar, uçaklar, uçurtmalar yapabilmek de yoktur dünyalarında yirmibirinci yüzyıl çocuklarının yaşantısında, yani kendi oyuncağını kendi yapabilmektbilmekten yoksun çoğu şanslı çocuklar, kime göre neye göre şanslılar oda bilinmez, Ben se; tüm çocukların sağlıklı ruh ve beden de yaşıyor olabilmesi, hiç bir çocuğun mahrumiyet duygusuyla tanışmak zorunda kalmaması dileğimle, hayatta başarılı ve mutlu olabilmenin kaynağı, sevgiyle güven doyumuna ulaşmış, kendi varsıllığını fark edip, başkalarının yoksunluğunu hissedebilecek kadar da özümsemiş, empati duyusu gelişmiş, tüm güzellikleri hayatın harmanında öğütebilmiş, dozunu da ayarlayabilmiş, yani başaklar misali ruhen ve beyinen doldukça başları  eğilebilenleri dışardan gelen övgülerin ve yergilerin, sahip olduğu değerini ne artırıp ne azaltmayacağını bilmesi yeterlidir diye düşünüyorum. Eğitim, sağlık, bilim, teknik, sanat, sosyal ve siyasal tüm savaşlardan çocukları koruyabilme sorumluluğumuzu unutmadan!..  

Öteki........Birhan keskin 

Ama siz yükseleceksiniz hep bembeyaz,
Onlar aşağıda siyah kalacak!
Sizin başınız bulutlarda dursun onlar balçıkta bacak!
Siz tatlı rüyalarınızı görün, onlar kalkıp sıçrayacak!
Kavunun kabuğuna bıçağı indirin siz, onlar kaçışacak.
Genişleyin siz merkezde onlar kenarda daralacak!


Onlar seyrek bir fotoğrafta uzağa bakanlar.
Onlar bir ömür taşlara su tutanlar.
Onlar bir hatırada donmuş duranlar.
Onlar bu dünyada yanmış da külde uyuyanlar.


Siz nasıl da menekşe gözlüsünüz onlarsa hep aç gözlü!
Ah siz ölümsüzsünüz dünya üstünde, onlar ölümlü.
Ve siz nasıl da güzel kokuyorsunuz, insanın hası
Onlar kenarda kirliler; onlar atık, onlar sası.


Ah siz, nasıl da 'siz'siniz buram buram, onlar avam.
Bu cahilin, yoksulun, barbarın ışık neyine, onlar ziyan!


Siz 'it was very amazing' derken 'and fun'
Onlar özür dileyenlerdi ağacın ruhundan.


Balkonunuz çok yüksek sizin baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor.

*Birhan Keskin'e saygı ve teşekkürlerimle  (Kah kahve kah muhabbet sayfasından)

 

 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..