Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çok dilli eğitim üzerine…

Çok dilli eğitim üzerine…
 

Ülkedeki farklı etnik kimlikler için “anadilde eğitim” olsun mu, olmasın mı? Olursa uygulama nasıl olsun? Bu konuda devlete düşen görevler nelerdir?

Bir süredir STK temsilcileri, akademisyenler, eğitimbilimciler ve siyasiler bu konuları görüşüp, tartışıyorlar.

Açılımlar ve demokratikleşme bağlamında olanlara yaklaşıldığında, gelişmelerin sevindirici olduğunu söylemek mümkün.

Ne yazık ki, Başbakan Erdoğan geçenlerde çıktı, “Kimse bizden resmi olarak anadilde eğitim beklemesin” diyerek, tartışmalara nokta koydu.

Oysaki uzmanlar; “Anadilde eğitim; pedagojik olarak ele alınması gereken hassas bir konudur ve temel bir insan hakkıdır.” görüşünde hemfikirler.

Kaldı ki bu hakkın ‘fırsat eşitliği’ bağlamında, toplumun tüm bireylerine kullandırılması görevi ise devlete aittir.

Bu bağlamda ülkemizin gerçekliği gereği, isteyenlerin yerel, ulusal(resmi) ve küresel dillerini birlikte öğrenebilmelileri sağlanmalı…

Örneğin: Bir Kürt ya da Laz vatandaşa, istek halinde; hem kendi etnik dili, hem de Türkçe ve İngilizce öğrenme fırsatı verilmeli.

Bu durum; sanıldığı gibi herhangi bir bölünmeye yol açmaz. Aksine bireyin toplumla bütünleşmesini ve ortak değerlere sahiplenmesini sağlar.

Öte yandan, anadilini öğrenmiş birinin, sonradan başka bir dille öğrenim görmeye zorlanması, onda kişilik sarsıntısına yol açar.

Ve bu sarsıntı (travma) esnasında 0–6 yaş arası anadilde edinilen bilgi ve becerilerin tümü yıkılır, yerle bir olur.

O yaştan sonra ikinci dilde edinilen yeni bilgi ve beceriler, artık kişilik oluşumuna beklenen düzeyde katkıyı da sağlayamaz.

Dolayısıyla buna maruz kalan birey kültür, sanat ve bilim alanında üretken olmaktan uzaklaşır. Papağan misali ancak ezber yapabilir.

Böylece eğitimde hedeflenen “okuyan, düşünen, sorgulayan ve üreten bireyler” yetiştirmek hayal olmaktan öteye gidemez.

Sonuç olarak şunu söylemek mümkün: Toplumda beliren “Anadilde eğitim” fikrinin doğru algılanmaya ve olgunlaşmaya ihtiyacı vardır.

Dahası eğer sorun çözülecekse; diğer ülke uygulamalarına bakılmalı, bilimsel araştırmalar tamamlanmalı ve alt yapı hazırlıkları bitirilmeli.

Bunlar sağlandığı takdirde “çok dilli eğitim” ülkede üretkenliğin, huzurun, barışın ve birlikteliğin teminat olacaktır.

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın…

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..