Çok güzel hareketler bunlar ama...

Açıkça söylemek gerekirse maçın bu kadar dengesiz olacağını tahmin etmemiştim. Sanırım Olympiakos'u gözümde fazla büyütmüşüm. Maç aslında dengeli başladı fakat kontrol Galatasaray'ın elindeydi. Geride fazla açık vermeden ani ataklarla gol aradık. Sabri'nin müthiş şutundan sonra kazanılan bir korner sonucu Kewell'ın estetik kafa şutuyla attığımız gol rahatlamamıza sebep oldu. Bu dakikadan sonra özlediğimiz Galatasaray'ı izledik son dakikalara kadar. Maç 3'e 4'e de gidebilirdi kaçan goller ve verilmeyen penaltıyı düşünürsek. Fakat bu durum taraftarı ve hatta futbolcuları aldatmasın.

Hedef Saraçoğlu'nda final oynamaksa bu maç umutların artmasına neden olmamalı. Final'e gidene kadar karşımıza Sevilla, Manchester City, Milan, Valencia gibi takımlar gelecek. Bu takımlara karşı bu pozisyonları bir iki kez kaçırma lüksünüz vardır çünkü başka pozisyon bulamazsınız. De Sanchtis de kalesinde bu kadar rahat olmayacaktır şüphesiz.

Galatasaray kadrosu bu gruptan çıkacak güçte midir? Evet.Çeyrek Final oynayacak güçte midir? Şanslı kura çekersek evet.Final oynayacak güçte midir? Kesinlikle hayır.

Bu yorum Galatasaray final oynayamaz anlamına gelmemeli. Fakat final oynaması için kadrosunu kuvvetlendiremiyorsa eğer takım halinde hızlı bir şekilde oynamayı öğrenmeli. Galatasaray şu anda takım halinde hızlı oynayamıyor. Top Ayhan'a geliyor, 5 metre ötesinde bomboş oyuncu var, Ayhan arkasındaki adama çalım atmaya çalışıyor. Zaten böyle bir pozisyonda da Ayhan maalesef sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kaldı.

Arda, Kewell, Lincoln hepsi bireysel olarak birşeyler yapmaya çalışıyor. Orta sahayı çok şık ama mehter takımı hızıyla geçiyoruz. Aslında topu tek paslarla hızlı bir şekilde oynadığımız zaman ne olduğunu Trabzonspor maçında Lincoln'ün golünde, Arsenal maçında Ramsey'in golünde gördük. Galatasaray UEFA kupasını aldığında böyle oynuyordu.

Skibbe'nin artık oyuncuların bireysel yeteneklerine güvenmeyi bırakıp, takım oyunu oynatmaya başlaması lazım. Yoksa çok şık mağlubiyetler alabiliriz.