Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '20

 
Kategori
Felsefe
 

Çok Hızlı Tüketiyoruz Hayatı!

ÇOK HIZLI TÜKETİYORUZ HAYATI!

Sevgili Okurlar, bu hafta ki konum tüketim ama marketlerden ve mağazalardan alınarak tüketilen şeylerden bahsetmiyorum. Bizzat tüketmekte olduğumuz kendi hayatımdan bahsediyorum. Hiç düşünmeden, belki de farkında bile olmadan amansızca dur durak bilmeden tüketiyoruz hem de kendi hayatımızı.

Bir düşünün en basiti cep telefonlarımız, elimizden düşmüyor. Sokakta, evde yolda sürekli elimizde, ailemiz ve arkadaşlarımızla bazen aynı evin içindeyken bile yan odaya gitmeye üşenip telefondan konuşuyoruz durum bu, vaziyet bu. Yüz yüze konuşurken, karşımızdakinin yüzüne bakmadan, sadece telefona odaklı he he deyip geçebiliyoruz. İkili ilişkiler, eskiden aylar sonra sabır ede ede ulaşılan şeyler artık, daha hızlı ve kolay elde edilebiliyor. Artık her şey, çok çabuk tüketiliyor ve yitiriliyor.

Bakın 2000’lerden bu zamana ortalama 17 senelik süreçte çok şeyler değişti bu dünyada, mesela şuanda 18 yaşında bir gençte, 30 yaş özgüveni oluşmuş vaziyette. Peki neden bu vaziyette ? Çünkü eskiden 18 yaşında elde edilemeyen tüm imkanlar bugün çocuklara veriliyor. Peki nedir bu imkanlar? Bakın eskiler bilir, cep telefonunuz var mıydı 18 yaşında? HAYIR. Bilgisayarınız ve bu kadar hızlı internetiniz var mıydı? HAYIR. Çok derinlere inmeye gerek varmı? Sadece bu iki ana maddeyi ele adlığımız aman bile göreceksiniz ki, 18 yaşında bir çocuk, gereğinden fazla bir özgüvene sahip olabilir. Neden peki?

Bakın çünkü bunun temel bir nedeni var sevgili okurlar, internet, cep telefonu, tabletler, bilgisayarlar bunların hepsi size amansız bir güç sunuyor. Ucu bucağı olmayan geniş bir dünya. Eskiden nasıldı mesala, bir kız severdiniz ama değil açılmak yan yana iken yüzüne bakamazdınız. Mesela, o varken hatta onu sevmiyor gibi bile davrananlarınız vardır yani. Ama şimdi sevgilisi olmayınca, bir hata, eksiklik olarak algılanıyor gençler arasında. Türkiye ve Tüm dünya global olarak bu şekilde bir değişim içine girmiş vaziyettedir. Mesela bir genç oturduğu yerde aklına bir şey geldi ve/veya yeni bir kelime buldu. Gidip kütüphanelerce sayfa karıştırmasına hacet var mı ? HAYIR. Wikipedia var, Google var araştırır 30 saniye de ne olduğu detaylı bir vaziyette karşınızda. 30 saniye diyorum tuş kilidini açması Google açması, kelimeyi yazması falan yani, hepsi bu kadar. Siz bilgi düzeyiniz arttıkça daha özgüvenli olmaz mısınız? Yoksa yoksa gerçekleri, hayatı daha çok anladıkça ürperir misiniz? Neyse bu bambaşka bir konu ama genel olarak 18 yaşındaki bilgi insana kendini dünyanın merkezi gibi hissettirecektir. Tabi ki ailelerin eskiye nazaran daha hoşgörülü ve çocuklarına karşı daha fazla imkanlar tanıyan bir süreci de göz ardı etmemek gerek. Bir genç artık, çok genç yaşta kredi ile taksit ile bir şekilde kira öder gibi ev, araba sahibi olabiliyor. Bir şekilde istedikleri hedeflere ulaşabiliyor. Peki eskiden gençlerde bu imkanlar varmıydı? HAYIR.

Evet yaş, 18 den daha ileri yaşlara doğru ilerlediğinde, evlilik dışı ilişkiler, tatiller, eğlenceler derken bir bakıyoruz en az 1 evladı olması gereken birey 32 yaşında evlenmemiş. Eee neden evlenmediniz? Sebep belli, vatandaş hayatı hızlı tüketmiş, yemiş içmiş, gezmiş tozmuş e şimdi bir çok şeyi tadan, geçmişte ulaşılması güç veya heyacan verici şeylere ulaşan biri artık bunlardan daha iyisini istiyor. Diyor ki; Hadi ben bu kişi ile evlendim, peki bana faydası ne olacak? Erkeklerde artık kadınların mal varlığı ile ilgileniyor, ona ne verip veremeyeceğini tartıyor, süreç çok değişti. Sonra yine de bir türlü de aradığını bulamıyor. Sonra ne mi oluyor? Hayatı genç yaşta hızlıca tüketmiş oluyor ve diyor ki biri olsun da herkes gibi bende evleneyim. Evleniyor ve genel olarak baktığımız da bu dönem boşanmaların yoğun olduğu bir dönemdir. Ne olursa olsun, özümüzden kopmamalıyız, hayatı hızlıca tüketmemeliyiz.

Evet sevgili okurlar, elimizdeki imkanları tabi ki ziyadesi ile kullanmak ile mükellefiz. Ancak Bazı değerlerimizi kaybetmemeliyiz. Mesela Örf ve adetlerimiz, mesela büyüye saygı, küçüğe sevgi, ilişkilerimiz de biraz daha sabırlı olmalı ve her şeyi zamanında yaşamalıyız. Dünya global olarak gelişiyor ve düzen bizi böyle yaşamaya itiyor biliyorum hiç birimiz bilinçli değiliz sadece bize sunulan hayatı yaşamaya ve hatta en doğru şekilde yaşamaya çalışıyoruz. Bazı şeyleri tüketmeden yaşayacağımız, daha güzel, daha harika bir dünya için daha fazla farkındalık diyorum, farkındalık diyorum ve yine farkındalık diyorum. Hayatı tüketmeyin ondan lezzet alın. Haftaya tekrar aynı gazete de, aynı gün, tekrar görüşünce ye dek hoşça kalın.

 
Toplam blog
: 97
: 66
Kayıt tarihi
: 21.12.17
 
 

Gazeteci, Yazılımcı, Youtuber, Blogger ve Twitch, Dlive, Podcast Yayıncısı - metinaltincekic.com...