Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çok isterdim ki….

Çok isterdim ki….
 

2008 yılında MB’a gönderdiğim ilkyazı.

Çok isterdim ki…. Bu yazı da umutlu, sevinçli, mutlu, güzel bir şeyler yazayım. Nitekim bütün gazetelerde köşe yazarları böyle yazılar yazmaya çabaladılar. Tabii onlarla kendimi bir tutmuyorum. Ben bir amatörüm, ama benimde gönlümdeki yazı içeriği öyle idi…

    Mahallelerde yakılan arabalar, hemde 7-8 tane birden, hemde arka arkaya, teröristlerin yaktığı yetmiyormuş gibi birde İstanbul Emniyet Müdürü’nün söylediğine göre “Eğlence için yakılan araçlarda var” eğlenmek herkesin hakkı ama başkalarına zarar vererek değil. Yılbaşı gecesi “Üniversiteli Tuğçe minibüslü magandanın kurbanı oldu”. “Trafik teröristi arkadan çarptı öldürdü, kaçtı” öyle ya insanın değeri mi var? 18 yaşında hayatının baharında geleceğe umutla bakan, anne ve babasının gözünün içine baktıkları evlatları ölmüş kimin umurunda, yılda trafik kazalarında ölen yaşlı genç yığınla insan, savaşlarda hayatını kaybedenlerden daha çok KİMİN UMRUNDA…. “Taksim bu yıl yine magandaların rezil tacizlerine sahne oldu”. “Magandalar iki turist kızı parçalayacaktı” televizyonlarda da olanları gözlerimizle defalarca gördük. Oh oh gençlerimiz eğlenmişler… Varsın eğlensinler ne önemi var dünyaya rezil olmanın. Sıra geldi son olaya, en içimizi acıtan, en bu kadarı olmaz dedirten Diyarbakır’da meydana gelen bombalı saldırıya. Bilanço önce 5 ölü, 67 yaralı birkaç gün sonra kurtulamayan bir genç daha etti 6, can 6 fidan.

Dershane öğrencilerinden Eren Şahin su almak için tam dışarı çıktığı sırada patlama oldu ve hayatını kaybetti. Olayı öğrenen acılı anne Oya Eronat yüreciği parçalana parçalana adeta inliyordu. “17 yaşında da şehit olunmaz ki”. Sevgili Oya Eronat 17 yaşında da, 21 yaşında da, 14 yaşında da şehit olunmaz, ateş düştüğü yeri yakar. Yine dershane öğrencisi Merve’nin babası Cengiz Kaya’da kızının dershaneden çıkmasını beklerken şehit oldu. Ertesi gün cenaze töreninde Merve haykırıyordu. “Kurban olurum sana baba… Senin yerine ben ölseydim. Neden geldin. Gelmeseydin baba… Sen gelemedin, ben sana geldim. Benim babam dünyada bir tane” diye ağıtlar yakıyor, insanları gözyaşına boğuyordu. Tabii Merve Kaya çok haklısın herkesin babası dünyada bir tanedir.

Adana’da korkunç cinayetler, cinnet geçiren enişte 3 kişiyi öldürüp, 5 kişiyi yaraladı. Ardından intihar etti. Yine Adana’da 10 yaşında bir çocuk, arkadaşı 13 yaşındaki Uğur Mencik’i kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Hemde oyun oynarken, bu nasıl bir ruhsal gerilim, nasıl kendini frenleyemeyecek kadar bir hırstır. Uğur Mencik’in babası Ziya Mencik “yavrum hiç yoktan öldü” demiş. Zaten birçok ölüm hiç yoktan pisi pisine olmuyor mu?

Yaşamsal değeri olan enerji, gıda, sağlık gibi şeylere yapılan zamlar İran doğal gaz vanalarını kapattı…..

Başta da yazdığım gibi:

ÇOK İSTERDİM Kİ:

MB yazarları ve MB yazılarını okuyan diğerleri mutlu ve umutlu olsunlar ama olmadı olamadı.

    Bu günün flaş haberi ise Dünya Bankası’nın kıdem tazminatlarının ve öğretmen maaşlarının ayarlanmasını istemesi, çok bulması. Tabii Dünya Bankası dışardan borç verenlerin alacaklarını güvence altına alabilmek için bunu söylüyor. Dünya bankası da farkında maaşların ücretlerin düşük olduğunu fakat Türk insanının sorunları onu ilgilendirmiyor.

Bundan sonraki yıllarımızı daha umutla karşılayabilmeniz için kendi emeğimize dayanarak, iş gücümüzü son kişisine kadar kullanarak bağımsız ve üretken bu ekonomiye kavuşmamızın gereğini bu örnekler bize öğretiyor.

 
Toplam blog
: 28
: 625
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

Çok, çok, çok yıllar önce Ankara'da doğmuşum. İlk,Orta, Lise ve Yüksek Öğrenimimi,çalışma hayatımı, ..