Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '16

 
Kategori
Güncel
 

Çok partili parlamentarizmden birbuçuk partili başkanlığa

Çok partili parlamentarizmden birbuçuk partili başkanlığa
 

Kökleri Batıcılık, Türkçülük, İslamcılık ve Osmanlıcılık şeklinde adlandırılmış olan Osmanlı fikir akımlarına dayanan çok partili döneme ilişkin ana siyasi akımlar 3 Kasım 2002 seçimlerine kadar varlıklarını sosyal demokrat (CHP, DSP)  merkez sağ (DYP, Anap),  İslamcı (RP) ve milliyetçi (MHP) partiler etrafında sürdürmüşlerdi. Bu ana akımlar dışında ayrıca etkili düşünce akımları çok sayıda sosyalist partilere bölünmüş olarak ve 1990’dan itibaren Kürt etnisitesine dayalı partiler de vücut bulmuşlardır.

Sosyalist partiler idealist üyelerinin özverilerine dayalı çabalarla büyüme olanağını elbette bulamamışlardır.

2002 Kasımında iktidara gelen AKP geçen 14 yıllık süre içinde sağcı ve İslamcı tüm partilerin tabanlarını kapsama alanına taşıyarak etkisizleştirip yok etmiştir. Bu gidişe direnmeye çalışan milliyetçi akımın partisi MHP de kaçınılmaz sondan kurtulamamış ve AKP etkisiyle kendini imha etme sürecine girmiştir. Dara düştüğü her an AKP’nin kurtarıcılığı rolünü bugüne kadar yerine getirmiş olmanın karşılığını elde edebilme amacıyla olsa gerek Başkanlık sürecine dair çabalarıyla hizmetlerini taçlandırmış ve AKP’yle birliğini ilan etmiştir. Bu sonuca götüren hizmetlerin bedelinin önümüzdeki günlerde tediyesiyle alenileşeceği anlaşılmaktadır.

HDP, terör örgütü PKK’nın sözcülüğünü yapmakta ısrar ederek yasadışı konumunu pekiştirmiş ve Devlet tarafından tasfiyesine başlanmıştır. Bu akımın PKK’yla arasına sınır çekmeksizin legal düzlemde varlığını sürdürme olanağının kalmayacağı, kalsa bile bundan böyle varlık gösteremeyeceği bir döneme girilmektedir.

CHP, memlekette ne olursa olsun, hangi felaketle karşılaşırsak karşılaşalım, isterse kıyamet kopsun, her şartta sadece ve sadece ilkokul müsamere çocuğu düzeyindeki demeçlerle muhalefet yapıyormuş görüntüsü vererek gidişi meşrulaştırma işlevini başarıyla yerine getirmiştir.

Böylece başkanlık rejimine geçiş arifesinde tarih boyu toplamda yüzde 65’in altına düşmemiş oy potansiyeline sahip  milliyetçi muhafazakar siyasi yelpaze AKP bünyesinde konsolide edilmiş, geride kalanlar ise bundan böyle iktidar yüzü görememeye mahkum CHP bünyesinde muhalefetçilik rolüne mahkum edilmişlerdir.

Artık AKP’nin Genel Başkanlarını başkanlık koltuğuna oturtarak ilanihaye iktidar ve CHP’nin de “buçuk parti” haliyle bu düzene “demokrasi” denebilmesinin kanıtı olma işleviyle, partilerin yöneticilerinin saltanat sürecekleri yeni bir döneme girilmektedir.

Dönemi bir buçuk partili “başkanlık” sistemi olarak adlandırmak mümkündür.

Kılıçdaroğu’nun neden etkili muhalefet yapmadığını merak eden dostlarımızın bilgilerine sunulur.

Kenan IŞIK

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..