Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Çok seslilikten anladığımız bu mu?

Çok seslilik her zaman iyidir. Hiç de olmazsa insan yalnız olmadığını hissediyor. Varlığının farkına varıyor. Buraya kadar güzel. Ancak biz bunu henüz anlayamamışız. Ne zaman çok seslilikten söz etsek sokakta korna sesleri yükseliyor. Gürültüler artıyor. Satıcılar sesini daha bir yükseltiyor. Araçlarda teyplerin volümesi sonuna kadar açılıyor.

Komşu dinlediği müziğin sesini sokaklara taşırıyor. Üç beş araba yan yana gelip konvoy oluşturuyor. Korna yetmiyor, motora yükleniliyor. Yetmiyor acı frenler bir çığlık gibi ortalığa yayılıyor. Hız bununla da alınmıyor, başlar camdan dışarı çıkartılıp bağırıp çağırılıyor. Çok sesliliğe katkıda bulunulacak ya. Elden bunlar geliyor işte.

Bazen hayret ediyorum. Trafik tıkanmış on, onbeş araba sırada. En arkadan başlıyor korna sesleri. Sanki trafiği kornalarla açacaklar. En öndekilerde tıs yok. Dikkat ederseniz ses çıkaranlar en arkadakiler. Önünü göremeyenler. Önünü görenler sessizce yol alıyor. Arkadakiler elleri yapışmış gibi hala kornada. Öfkeleniyorsunuz, dişinizi sıkıyorsunuz. Ne çare. Yapma kardeşim, insanları rahatsız ediyorsunuz diyecek olsanız kavga hazır.

Bir söz var hani derki “Siz ne anlatırsanız anlatın. Karşınızdaki kişi sizi anlayışı kadar anlar” önemli olanı da bu. Anlayış yoksa çok seslilik neylesin. Anladığı bu. Eğitim deyip geçiyoruz. Biz bu insanları eğitmedik mi? Bugün sokakta kaç tane ilkokul mezunu kaldı ki? En azından lise sonra üniversite.

Maçlarda da bu böyle. Yenilsek ses, yensek ses. Rasgele atılan silahlar. Yapılan kavgalar, kopartılan gürültüler. Oysa bunların hiçbiri yapılan işlerin tozu bile değmez.

Bir toplantıdasınız. Oturup konuşuyor topluca karar veriyorsunuz. Tam ayrılacakken biri tutup konuşuyor. Efendim ben karşıyım. Neye? O da bilmiyor neye karşı çıktığını ya? İşiniz yoksa baştan tekrar edin. İkna oluyor sonunda. Peki, neden tepki göstermiştiniz diye soruyorsunuz. Cevap hazır; Çok seslilik olsun diye. Bizdeki çok seslilik anlayışı işte üç aşağı beş yukarı bundan ibarettir.

Bu haliyle Samsuna bakıyorum da ne kadar çok sesli bir şehir diye düşünüyorum. Sokakları geçtik, toplantılarda da bu böyle… Anlayacağınız sesler, yürüyenlerden gelmiyor. Ayak patırtılarını yürüyüş zannedenlerden geliyor.

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..