Çok şükür, bu işten de yüzümüzün akıyla çıktık

Köyün birinde hayvancılık yapan ağa, bin yüz koyunu için bir çoban tutmuş, adı Musa. Çoban almış koyunları, tutmuş dağın yolunu.

Günler aylar geçmiş, kış kapıya dayanmış. Haber salınmış Musa’ya. Koyunları indirsin diye dağdan. “Çarşamba günü evdeyiz, Allah izin verirse koyunlarla birlikte” demiş Musa. Ağa, güzel bir sofra hazırlatmış çobanı için. Sofrada yok yokmuş. Bir tek kuş sütü eksik derler ya hani, işte o cinsten. Çoban koyunlarla birlikte gelmiş eve. Ağa sofrada onu beklemekteymiş. “Acıkmıştır, susamıştır. Tez elini yüzünü yıkayıp sofraya gelsin” buyurmuş. Çoban Musa oturmuş sofraya. Bir kurt gibi de açmış hani. Başlamış iştahla yemeye Allah ne verdiyse. Ağa; “ Eee Musa nasılsın, ne var ne yok, koyunlar nasıl, iyice semirmişlerdir artık?” deyince Musa “ Çok şükür iyiyiz ağa . Koyunların kalanları da iyidir, ” deyince ağa sormuş zayiat çok mu diye. Musa başlamış anlatmaya; “ Valla ağam sorma koyunların beş yüzünü hastalıktan kaybettik. Bir o kadarını kurtlara kaptırdık. Eh üç beşini de yedik elhamdülillah. Kalanlar da iyice semirdiler” diyecekmiş ki daha semirdiler sözcüğü ağzından çıkmadan, ağa ortada duran ayran tasını kaldırdığı gibi çobanın kafasına geçirmiş.

Çoban, dua eder vaziyette iki elini de açmış ve yukarıdan aşağıya doğru yüzüne sürmüş. Ellerine bulaşan ayran bulaşığına bakmış bakmış ve “ Çok şükür, bu işten de yüzümüzün akıyla çıktık” demiş.

Şimdi aşağıdaki rakamlara bakalım ve bizim seçtiğimiz çoban Musaların da yaptıkları işlerden yüzlerinin akıyla çıkıp çıkamayacaklarına ( ekonomimizin ve halkımızın ne duruma getirildiğine) biz karar verelim.

- 2009 yılının birinci çeyreğinde ekonomimiz % 13, 8 küçülmüş.

- Son bir yılda istihdamdaki daralma %11,

- İmalat sanayinde üretim % 25 oranında gerilemiş.

- Dış satım gelirimiz yüzde otuz azalmış.

- İç borç stokumuz 30, 6 milyar TL artarak 302 milyar TL’ye çıkmış.

- 2009 yılı bütçemiz 50- 60 milyar TL açık verecek. Bunu da vergi artışları, cezalar ve iç borçla kapatacağız.

- Bir milyon iki yüz elli bin sigortalı işçi işini kaybetti. İşsizlik oranı ilk kez % 16’ların üzerine çıktı. 450.000 civarında üniversite mezunu gencimiz işsiz.

- Son bir yılda 950.000 kişinin evine, işyerine ya da maaşına haciz gelmiş. Yani her gün 2.600 ev ya da işyerine icra memuru gitmiş.45.000 araç haczedilmiş. Günde ortalama 123 araç haczedilmiş demektir bu da.

- Kapanan işyeri ve fabrika sayısı 100 binlere dayanmış. Her gün ortalama 270 işyeri ya da fabrikanın kapısın kilit vuruluyor. Dürüst namuslu işadamlarımızın intihar haberlerini görmeye başladık sık sık gazetelerde.

- Son bir yılda kovuşturmaya uğrayan karşılıksız çek sayısı 1.600.000, protestolu senet sayısı 1 milyon 574 bin olmuş. - Cumhuriyet tarihinde ilk kez ceza ve tutukevlerinde hükümlü ve tutuklu sayısı 120 bin kişiye yaklaşmış durumda.

- Kayıtlı işverenlerin prim borçları, vergi borçları ve gecikme faizleri toplamı 130 milyar TL’yi bulmuş. Bu borçlara yıllık %30 faiz uygulanıyor. Bu borçları ödeyemeyenlerin evleri, işyerleri vb. icra ile satılıyor.

Her şeyin başı üretim. Üretim olmazsa kalkınma olmaz, iş de olmaz, aş da olmaz, gelir de refah da olmaz. Batan bir gemide kaptanın kim olduğu çok önemli değildir. Bizim kaptanların ya bu rakamlardan haberleri yok , ya bu rakamların önemini anlayamamışlar, ya da batan batar, kalan sağlar bizimdir, diyorlar. Yoksa bu kadar ilgisiz görünmeleri mümkün değil.

Birilerinin anlatması gerek. Niçin her gittiğiniz yerde protestolarla karşılaşıyorsunuz. Unutmayınız, böyle devam ederse ilk genel seçimde ayran çanağını başınıza geçiriverir Türk halkı. Çoban Musa misali, siz de yüzünüzün akıyla çıkarsınız bu işten, elhamdülillah.