Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Çok Şükür İşe Başladım

19 Temmuz cuma günü işten ayrıldım. Oh dedim bir hafta sonu. Nereden bilecektim uzun süre işe gidemeyeceğimi.

Yirmi Bir temmuz pazar. O gün misafirimiz var. Arkadaşın telefonuna format atmaya çalışıyoruz. Ama şifreyi bilmediği için telefonu devre dışı kaldı. Ben de geçici olarak telefonumu ona verdim.  Elimin kırılışı. Misafirimizi uğurlamaya gidiyorum. Sağ elimde baston sol elimde misafirimiz. İki görmeyeniz. Sohbet ederek gidiyoruz. Yolun sonu yokuş. Sokağımızın sonunda bir yokuş var. Kazık bozuk hiç İzmir’e yakışmayacak bir manzara. Bir de çocuklar kaymak için karton koymuşlar. Zaten yol bozuk ve kaygan. Ama güzel tarafı kısa yol. Usul usul gidiyoruz. Ben kartona bastım ve düştüm. Hâlbuki her gün gelip geçtiğim bir yol. Gençler geldi beni kaldırdı. Çok Şükür ki arkadaşım düşmedi. Müthiş bir acı ee serde erkeklik var. Sesimiz çıkmıyor. Ama acıdan kulaklarım çınlıyor.

Misafiri uğurladım. Geri geldim. Arkadaşım Bekir’e ben gideyim de acilde bir kontrol ettireyim. Aksi gibi kimsede yok. Tek başıma bastonla gidiyorum. Geçici sargı ve acılar içinde geçen bir gece. Sargıda neredeyse bayılacaktım. Kaygılarım. Ben yürüme engelli bir arkadaşla kalıyorum. Birbirimize yardımımız dokunuyor. Ben diyorum ki inşallah basit bir şeydir. Hastaneye yatış. Sabah Ömer’i çağırdık. Birlikte hastaneye gittik. Gerekli tahliller yapıldı. Meğer biz el bileğimizi kırmışız ve ameliyat olmamız gerekiyor. Eyvah ne olacak.

Yatışımı yaptılar. Sonra izin    aldım.  Arkadaşımla görüştüm. Ameliyat oluyorum. Hastaneye yattım. Beni aldı bir heyecan. Tek elimi kullanıyorum sol elle her işimi yapıyorum. Tabii epey zorlanıyorum. Şeker tansiyon var. Çok Şükür ki personel harika. Aşağı kantine inmiştim. Geri dönünce masamda Ara öğünümü buldum. Belki sizin için basit bir şey ama bizim gibi yatılı okullarda itile kakıla büyüyenler için çok olağanüstü bir durum. Neyse ki ameliyat oldum. Sorunsuz bir ameliyattı. Hocam Şenol Tuncel’e ne kadar teşekkür etsem azdır.

Bir gece yanımda Osman yoldaş abim kaldı. Bir de beni güzel bir sürpriz karşıladı. Çok sevdiğim özgülünde hastanede olduğunu bilmiyordum. Sanki bir akrabam gelmiş gibi oldu. Akraba demişken hiç bir akrabam hastaneye yâda sonrasında yanıma gelmedi. Sakın dil ucuyla yapılan görüşmeleri ilgi sanmayın onu herkes yaptı. Sosyal medyadan ve telefondan birçok arkadaşla görüştük. Tüm arayan soranlara teşekkür ederim.

Taburcu oluyorum. Tek başımayım görevliler yardımcı oluyor. Telefonum yanımda değil ama isteyen aradığında arkadaşım beni bilgilendiriyor. Zaten tek elle telefon kullanmakta çok zor. Görevli abi bana yardımcı oldu. Taksiye binip gitmek bana çok ağır geldi. Gerçekten insan çocukken değil de büyüdüğünde yetim oluyormuş. Yazıyı yazarken bile bir şey boğazıma tıkanıyor gözlerim gayrı ihtiyari doluyor. Sonra taksiyle tek başıma geliyorum.

Evde sağlık hizmetleri. Evde sağlık hizmetlerini aradım. Sağ elimin bileğini kırdım sol elle baston kullanmak zor. Gelin ve pansuman yapın. Onlarda evden çıkamayanlara solunum cihazına bağlı olanlara yardımcı olduklarını söylediler. Konak belediyesine teşekkür. Konak belediyesi uzmanları geldi. Çok hoşsohbet arkadaşlar. Sargılar alınıncaya kadar gelip gittiler. Yakın olmak. Çok az dostunuz vardır. Arkadaşlarınız ve akrabalarınız. Galiba annem Fadime babam Abdülkadir’in ne akrabası nede seveni varmış. Hadi beni boş ver. Doktorum Sağ olsun kırk beş gün rapor verdi. Asıl sorun dışarı çıktığımda dikkatsiz ve özensiz insanlar çarpıyor. İşte elim o zaman acıyor.

Bu günler yakınlarım ve yakınım olmak isteyenler için aslında bir fırsattı. Ama demek ki yakın olarak görülebilecek biri değilim. Acaba görmeyen biri olduğum için mi zengin yâda güçlü olmadığım için mi düşünüyorum benden kaynaklanan yönleri de var mıdır yoksa tüm ilişkiler bu kadar sığlaştı mı epey düşündüm. O dönemlerde giyinip soyunmak yemek eziyetti. Bana yardımcı olanlara çok teşekkür ederim. Fatih İbo iki genç Sağ olsun her zaman yanımda oldular. Nuran ve Nurten ablalarım moral oldular. Kendileri de yeğenleride ziyaretime gelerek destek oldular. mış gibi değil gerçekten yanımda oldular. Olması gerekenler. Onlar tercihini yapmış saygı duyarız. Kimseyi suçlamıyorum. Hep diyorlar ya düşme düşenin dostu yok. Damar şarkı ne diyor hayat bir köşe kapmaca köşeni bir kaptırda gör.

Bu gün işe başladım. Çocuklar gibi sevindim. Masamı bilgisayarımı telefonumu her şeyi özlemişim. Önce güzel bir temizlik ve harika bir çay sonra telefonlar köşe yazıları gazeteler derken gönlümüzü eyliyoruz. Amacım kimseyi kırmak değil ama hislerimizi de paylaşmayalım mı?

Salih Arıkan,Tel: 0506 514 96 93

 
Toplam blog
: 1156
: 67
Kayıt tarihi
: 17.11.16
 
 

1977 Manisa Akhisar'da doğdum. 1986 İzmir Bornova İzmir Körler Okulu'na başladım. 1997 İzmir Karaba..