Çok yağmur yağıyordu

Ve İstanbul'un o karanlık arka sokaklarında bir kadın yürüyordu...................

Ve bir kadın İzmir'de şarkılar söylüyordu hayatına kim girip orada kaldıysa, hepsi için..........

Ve bir kadın daha, Ordu'da yeşille maviyi karıştırıp karıştırp karıştırıp karıştırıp........

Ve dünya bildiğimiz gibi ya da bilemediğimiz gibi dönmeye devam ediyordu, o hızla veya bu hızla.......

Bütün bunlar olurken çok yağmur yağıyordu ve bir tenor o o o o o o o sesiyle bütün, ama bütün, ne kadar ne varsa, hepsini içine alarak, o tenor, o o o o o o o .....

İstanbul'da kadın o tepeden inip de suya vardığında onu o ses karşıladı, o sesle birlikte açıldıklarında, evet, çok yağmur yağıyordu.

Şarkı söylüyordu kadın inatla İzmir'de, yaz kış, baharlar, söylüyordu kadın bildiği bütün şarkıları bütün o insanlar için, şikayetsiz, bol yağmurlu, söylüyordu o kadın, İzmir'de.

Karıştıra karıştıra kadın Ordu'da Ordu'yu karıştırdı.

Şehirlere çok yağmur yağıyordu.

Erinmedi ve o yıl kadınların yerlerini değiştirdi, başka başka şehirler, ama çok yağmurlu. Ne mi oldu? Bilmem, henüz gitmedim, gidip görmedim son hallerini, eee, bizim de işlerimiz var, malum bu dünyada iş bitmez, ne çok gerekli, gereksiz.

Lakin çok yağmur yağıyordu.

Ş.Y.