Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Çok yakınınızdayken fark edemediğiniz özel insanlar

Çok yakınınızdayken fark edemediğiniz özel insanlar
 

.


1992 yılında Kabataş Erkek Lisesi’nde öğrenciyken, onun ünü diğer sınıflara taşmıştı.

Bense daha 17 yaşındaydım. Neyin ne olduğunu yeni kestirmeye başlamıştık.

Matematik bölümünde yoğun konsantrasyon gerektiren derslerle boğuşuyorduk.

Bizim dersimize gelmiyordu.

Okulda o kadar adı geçiyordu ki, bir gün kendisine gidip ‘ Hocam dersinize misafir öğrenci olarak katılabilir miyim?’ demiştim.

‘Tamam olur’ demişti.

Sevinmiştim.

Bir dersine girme şansını bu şekilde yakalamıştım.

Ama ben onu hâlâ ‘sadece bir edebiyat hocası’ olarak biliyordum.

Mezun oldum.

Aradan yıllar geçti.

Şişli Migros’da karşılaştığımızda uzun uzun sohbet de etmiştik.

Yeğeni olduğunu bildiğim İpek’le üniversiteden de arkadaştık.

Ben hâlâ zır cahil gezerken, geçtiğimiz yıllarda kütüphanemde basım tarihi oldukça eski olan S. Kemal Karaalioğlu’nun ‘Çağdaş Türk Şiirleri Antolojisi’ ni karıştırıyordum.

İçinde yüzlerce şair ve edebiyat adamının olduğu bir antolojiydi bu.

Nazım Hikmet, Hilmi Yavuz, Neyzen Tevfik’lerin olduğu bir şiir antolojisi.

Sayfaları çevirirken, o ismi, Oktay Tuncer ismini gördüm.

Allah Allah isim benzerliği herhâlde dedim.

Öyle ya, bu kitap ben de uzun zamandır vardı.

O kişi bu kişi olabilir miydi?

Tamam edebiyat adamlığı tartışılmazdı.

Kabataş Erkek Lisesi'nin tarihine adını altın harflerle de yazdırmıştı ve hatta bir otorite olarak da kabul ediliyordu.

Ama ben onu sadece bir ‘edebiyat öğretmeni’ olarak biliyordum.

Zaten kamuoyunun yakından tanıdığı hocalar, genelde hep üniversite hocalarımız olurdu.

Şimdiye kadar onlarca üniversite hocamı televizyonlarda, canlı yayınlarda, gazetelerde, ansiklopedilerde görmeye alışmıştım.

Ama bir lise hocamı hiç düşünmemiştim.

Maalesef ayıp hem de çok ayıp etmiştim.

Hiçbir gerekçe bu durumu mazur gösteremeyeceğinden, ben de bir gerekçe sunmuyorum zaten.

Geçen seneki pilav gününde, okula büstünün dikileceğini duyduğumda, artık bu ayıbını saklamanın lüzumu yok Baverciğim dedim.

Zaten ben de artık saklamıyorum.

Ünlü edebiyatçı, şair, hoca, düşünce adamı : Oktay Tuncer.

Ne yazık ki, bense onu okuldayken, hemen yanı başımdayken değil de, mezun olduktan sonra fark edebilmişim.

40 yıllık öğretmenlik hayatının 27 yılını Kabataş’a vermiş bir koca çınar.

3 Haziran 2007 Pazar günü düzenlenecek olan, Kabataş Erkek Lisesi geleneksel pilav günümüzde bizi yalnız bırakmayacağını biliyoruz ve o günü iple çekiyoruz.

O’nun 'Sessizce Gel' şiirinden, bir dörtlük:

Bana yeniden öğret yaşamayı

Bırak ellerini avuçlarıma

Hiç ummadığım bir saatte

Sessizce gel otur yanıma.

...

Sabrın sonu ile


Bibliyografya : http://tr.wikipedia.org/wiki/Oktay_Tuncer

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..