Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Çok Yorgunum Kaptan

Çok yorgunum 

Beni bekleme kaptan

Seyir defterini başkası yazsın

Çınarlı kubbeli mavi bir liman

Beni o limana çıkaramazsın

Çok yorgunum  Beni bekleme kaptan …(N.H.RAN)

 

Cem Karaca gibi kabullenilmiş bir yorgunluk mu yoksa Şebnem Ferah gibi isyan edilen bir yorgunluk mu yaşamak lazım bilemiyorum. Ancak değişmeyen tek şey yorgunluk. Kabul etsen de isyan etsen de duygu bu.

Beni yoranlara mı kızayım, kendimi telef edene kadar yorulmama izin verdiğime mi kızayım, bilemedim.  Lakin hem yorgun hem kızgın. Kızgınlığım çaresizliğime, yorgunluğum feda edilmişliklere. Feda olmayınca sefa da olmuyor kimi zaman. Ya vefa …

Vefa olsa belki kızgınlık olmayacak.

Sorunların çözümlenmesi karşısında yaşanan acizlik sadece tembellik ile kabulleniş mi? Elinde ki rakı bardağında mı bulmak çareyi ya da efkar ile çektiğin sigara dumanının aldığı şekilleri seyredip iki elinin arasındaki eğilmiş başını masaya düşene kadar beklemek mi? Var mı ki çaresizliğin çaresi?

Olmasaydı nasıl çıkacaktık bir önceki çaresizlikten?

Çınarlı, kubbeli o limana beni bırakamazsın kaptan. Daha zamanı değil. Sadece yorgunum ama çok yorgun. Şimdi yazayım iki satır yazı ve akıtayım içimdeki irini, kalkıp masanın başından doğrulayım ayaklarımın üzerinde dimdik… işte o zaman kaptan bir sonraki çaresizliğe kadar demir alacağım senin limanından. Tekrar kendi limanıma yelken açtığımda mavi gökyüzünün altında masmavi suların sonsuz derinliğinde kaybolacağım; mutlu, vefalı ve sefa ile …

24/10/2017 Pendik/Velibaba

 
Toplam blog
: 71
: 606
Kayıt tarihi
: 18.12.08
 
 

1967 Yakacık doğumluyum. H.Ü. Edebiyat Fakültesi'nde 2 yıl öğrenimden sonra İ.Ü. Arkeoloji ve San..