Çokaşklılık, çokeşlilik, çokevliliklilik, çokcinselliklilik

Nedense bunlar, neredeyse eşanlamlı olarak kullanılıyor ama hiç mi hiç değiller. Tamam, arada nüanslar var ama zaten kadın-erkek arasındaki hemen herşey yalnızca nüanstan ibaret.

Çokaşklılık, aslında insan türünün dişisinin de, erkeğinin de, özgün / doğal bir niteliği ama hafif püritenimsi bir yaklaşım kullanan monoheteroseksüalite, olayı gereksiz bir noktaya kilitleyip, boşanma ve aldatma olaylarının tavan yapmasını sonuçsadı: Evet, herhangi bir kişi, aynı anda 2 kişiye aşık olabilir.

Çokeşlilik (poligami), kültürde hep vardı. Çokeşlilikle, aynı anda birden çok eş veya karşıt cinste eş sahibi / aidi olmayı anlıyoruz. Bu da en az 3 farklı altkategori demek.Bizce bunlar kültürel antropoloji açısından ayrı ayrı irdelenmeli.

Çokeşlilik ile çokevliliklilik arasındaki ayrım, arada nikah olması veya olmaması ile ilgili. Görünürde tümüyle biçimsel olan bu ayrım; hukuken, dinen, ahlaken farklı tanımlar içeriyor.

Çokcinsellilik, monoheteroseksüalitedan sonraki her noktayı içerir ve 200’ün üzerinde permütasyonu mevcuttur.

Demek ki ayrımlar; aşk, eş, nikah ve seks üzerinden işliyor.

Bir kişi, bunların hepsi olabileciği gibi, biri veya birkaçı da olabilir. O kişinin tüm yaşamı boyuncaki tutumları ve davranışları, herkes için farklı olabilecekken, seçimlerin tamamına yakını, toplumsal eğilimler tarafından belirlendiği için, hepi topu 3-5 kombinasyon geriye kalmakta.

Zaten tüm bu ‘çok’ların hepsi de özgürlüğe yönelik açılımlar iken, bunlar aracılığıyla bile, toplumsal kölelik yaratılmakta, hem de kendi kendine.

O nedenle, aslında birden sonrası istatistik yalnızca.

Bir de, başka bir deyişle, 1 yatak, 2 kişi için bile çok kalabalık.