Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '09

 
Kategori
Haber
 

Çöken madenlerimiz değil, madenciliğe bakışımızdır

Çöken madenlerimiz değil, madenciliğe bakışımızdır
 

cumhuriyet.com.tr


Grizu patlamasında 19 madencimizi kaybettik. Çöken madenlerimiz değil madenciliğe bakışımızdır. Ulusal madenciliğimiz can çekişirken, maden emekçilerimiz, can vermektedir. Bu trajik olayın anımsattığı bazı acı gerçekler vardır…

Türkiye, enerji temininde giderek dış alımcı/ithalatçı hale gelmektedir
. Linyit, artık ithalat skalasının ikamesinde bile bir rezerv kalem değildir. Yani yeterince üretmesek de, “bak bizde de bu var” deyip doğalgaz aldıklarımıza karşı pey sürmekten geri durduğumuz; elde kalan bir kaynaktır. Popüler kültürün bir uzantısı olarak “madencilik” denilince adeta akla “altın avcılığı” gelmektedir. Oysa “ava giden avlanır” örneğinde olduğu gibi, “biz elimizdekilerin değerini, en başta da insan hayatının değerini bilmezden geldikçe” yoksulluk içinde yok olmaktayız. Öte yandan haksız özelleştirmelerin bir sonucu olarak madenlerimizde mülkiyet yabancılaşmakta, stratejik öneme sahip bazı metaların iç piyasada ara mala dönüşmesi güçleşmekte, bu türden özellikli metallerin temini dış borç yükümüzü artırmakta, yanı sıra, örneğin, “Bor’un petrol kadar değerli olduğu” gerçeğine karşılık, bu sahadaki kaygılar giderek artmaktadır. İşte böylesine bir ortamda yitirdik, Bursa Mustafakemalpaşa Deveci’deki ocakta maden emekçilerimizi… Her birine Allah’tan rahmet dilemek, ailelerine ‘sahip çıkılmasını’ ümit etmek istiyorum... Sahip çıkılmalıdır; çünkü o insanlar “yerin 300 metre altında 3 kuruşluk dünya aydınlansın diye” alın terlerini verdiler.. Sahip çıkılabilir çünkü; Kamu, makam araçları ve lojmanlarıyla varsıldır ve sendikalar değilse de kimilerinin merkezleri o acılı ailelerden zengindir ve onlara sahip çıkabilecek donanımdadır.

Diğer yandan, Türkiye’de işçi sağlığı ve iş yeri güvenliği uygulamalarının yetersizliği yalnız madenlerdeki facialarla değil Tuzla tersanelerinde de yaşanmaktadır. Yıllar önce Haliç’ten dericilerin taşınmasında yaşanılan tartışmalara benzer ve dahası onu da aşan inatlaşmalar Tuzla’da cereyan etmiş, adeta tabutluklara, herkes kendi çivisini çakmıştır. Madenler de karmaşık yapılardır. Vasıfsız işçiliği emse de, iş görme eğitiminin hizmet içine bırakılamayacağı alanlardır. O nedenle buralarda istihdam edilecek iş gücünün mümkün olan en iyi eğitimden geçirilmesi gerekir. Bunun için de akademisyenler, usta başları, işçiler kurslarda ve yinelenen programlarda bir araya getirilmelidir. Bu, bu alanda ve son yıllarda TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın düzenlediği yararlı sempozyumların Basın eliyle halka daha çok ulaştırılması kadar değerli bir etkinlik olacaktır.

Madenler sıfır hatalı üretim sahalarıdır
. Madenlerdeki üretim bandının yollar ve araçlar bakımından en üstün teknolojiyle örülmesi, elektrifikasyon düzeneğinin kusursuz ikmal edilmesi, havalandırma(ların) en mükemmel halde çalışmasına özen gösterilmesi, arıza ve kaza anında kurtarma noktalarına erken uyarı sistemiyle ulaşılması, ocak içlerinde mümkünse oksijen takviyesi sağlayacak aygıtlar bulunması ve denetimin günlük gereklerinin aksatılmaması esas olmalıdır. Daha geçenlerde kutladığımız “dünya madencilik gününü” de acı acı anımsayarak yetkililerin maden emekçilerimizin çığlığını duymalarını diliyorum. Maden emekçilerimizin anısını derin bir saygıyla selamlıyor, madenciliğimize emek verenlere esenlikler diliyorum.
 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..