Çoktan seçmeli mevzular

Uzunca bir süredir sakin olan gündem hareketlenince, dayanamadım attım elimi klavyeye......

Başbakanımızla yol arkadaşı Arınç'ın restleşmesi, yavaş yavaş ısınan seçim atmosferi, erkek-kız öğrenciler nerede yatsın! muhabbeti ve  futbolda derbi heyecanı oldukça revaçta mevzular.

Başbakan'da insan evladı, elbette hatası olacaktır. Ancak gelin görün ki -bugün bir köşe yazısında bahsedildiği gibi- haddini aşan övgülerden anlaşılacağı üzere müritler de Şeyhi uçuracak kadar kendinden geçmiş durumda. Yapmayın Allah aşkına ey müridler! Bu yaptığınız iyilik değil, adama da yazık. Bir taraftan halife ilan edenler, diğer taraftan dlimin varmadığı payeler biçmeye kendini adayanlar....

Başbakan'ın işi çok zor. İnançlı her idarecinin kulağına küpe olacak bir kıssa ile bu mevzuyu bitireyim.

Behlül Dana bir gün kimsenin olmadığı anda Harun Reşid'in tahtına oturur. Bir süre sonra, saray çalışanları Behlül Dana'yı görünce tahtan aşağı sürükleyerek indirir ve başlarlar dayak atmaya. Behlül bir taraftan dayak yerken diğer taraftan gülüp durmaktadır.

O esnada içeri Harun Reşid girince dayak faslı sona erer. Ancak olayı gören Harun Reşid Behlül'e bu garipliği sorar. Behlül: "Ben dayak yediğime değil senin haline gülüyorum" der. "Bu tahtta sadece bir kaç dakika oturdum ve bir dünya dayak yedim. Sense yıllardır burada oturursun yiyeceğin dayağı düşünüyor ve ona gülüyorum".

Kimin ne kadar dayak yiyeceğini düşündükçe ben de oldukça  gülüyorum!

Başbakan hep yaptığı gibi yurtdışına giderken memlekete uğraşacak birşeyler bıraktı. "Kız-erkek öğrenciler birarada kalamaz!  "

Kalır ya da kalamaz, tartışılır da; bu kadar alt yapısız mı konu açılıp tartışma çıkarılır işte o kısım tam bir fiyasko. Şimdi Başbakan gündem oluşturayım, kamuoyunun desteğini alayım derken parti içerisinden üstelik en yakınlarından bu şekilde bir çatlak sesler orkestrası bekler miydi? İşin açıkcası ben hiç sanmıyorum.

Bir de derbimiz var. Heyecanla bekliyoruz. Ersun Hoca'nın kalp problemi de giderilince takım rahat bir nefes almıştır mutlaka. Ancak bu durumun takımı olumsuz etkileyeceği bir gerçek.

Derbide Fenerbahçe'nin formu, Galatasaray ve özellikle Mancini'nin tecrübesi çarpışacak. Umarım maçtan sonra, saha olaylarının konuşulmadığı bir derbi izlemiş oluruz.

Maçta şanslı taraf kim mi? Bir İtalyan olarak defans oyunu oynatabilirse Mancini'nin takımı. Çünkü Fenerbahçe'nin bu yıl kapalı defanslara karşı ne derece zorlandığı malum. Galatasaray en azından yarım saat gol yemeden direnebilirse istediğini alabilir. Aksi düşünüldüğünde ise, ilk golü yer de skor bulamazsa, sonu çok  kötü olur.