Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '10

 
Kategori
İzmir
 

Çölaşan: "Tutuklu gazetecilerin hali, cezaya dönüştü!"

Çölaşan: "Tutuklu gazetecilerin hali, cezaya dönüştü!"
 

İGC. Başkanı Sertel, Tansel Çölaşan'a, Hasan Tahsin Heykelciğini verirken.


Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan, basın özgürlüğü konusunda Türkiye’nin 138’nci sıraya gerilediğini belirterek, Türkiye’nin demokratikleşme konusunda dikta rejimi uygulayan ülkelerin sırasına düştüğünü vurguladı.

Son dönemde basının da ayrıştırıldığını ifade eden Tansel Çölaşan, “Basın kendi özgürlüğü konusunda çok dik durmadığı için ayrıştırıldı. Her siyaset önemli bir nokta olduğu için basını elde etmek ister. Ama basın dik durursa iktidarlar basına saygı duyar. Aslında bir iktidarın gelip gitmesi veya düşmesi kuvvetli bir basınla mümkündür. Ancak basın ne yazık ki bu gücünü son dönemde kullanmayı unuttu” dedi .

ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, merkez yönetim kurulu üyeleri, İzmir ve çevresindeki ADD Şube başkanlarıyla birlikte İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel’i ziyaret etti . Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından basın toplantısı düzenleyen Çölaşan, demokrasilerin belli tecrübeler üzerinde yükseldiğini ancak günümüzde mevcut kazanımların da geriye gittiğini görmekten üzüntü duyduğunu söyledi .

Çölaşan, tutukluluk süreleri ve suçların tanımlanması konusunda 2005 yılında değişikliğe gidildiğini, bunun da demokrasiden son derece uzak şekilde yapıldığını ifade ederek, ''Türkiye, özgürlükler noktasında çok geriye gitti'' dedi.

BASIN AYRIŞTIRILDI Özellikle son dönemde Türk basınının ayrıştırıldığını ifade eden Çölaşan, basının kendi özgürlüğü konusunda çok dik duramadığını kaydetti. Çölaşan, şöyle devam etti : “Geçmişte mütareke basını vardı. Şimdi de yandaş basın çıktı. Şimdi nasıl mütareke basınını okuyorsak, ileride de yandaş basını okuyacağız. Tabi bu düzenlemelerin hep basındaki patronlardan dolayı olduğunu söylemek zorundayım. Çünkü geçmişteki medya patronların tek iş kolu medyaydı. Tek iş kolu medya olunca da kalemi kuvvetliydi, iktidarın işine gelmeyenleri rahatlıkla yazıp çizebiliyordu. Ama bu yasa değiştirilmiştir ve medya patronları da hızlı bir şekilde zenginleşmiş ve zenginler kulübü içine girmişlerdir. Çünkü hem patron olup, iş yapıp hem de gazetesini bağımsız çıkartması mümkün değildir. Bugün bunun sonuçlarını yaşıyoruz.

Basınımızın bu noktaya düşmüş olması medya patronlarının kendilerini parasal yönden bir sınırlamaya tabi tutmayarak, sınırsız zenginleşmesi yoluna gitmesindendir. Bu da Türk basın tarihi adına gerçekten şanssızlıktır, kınanması gereken bir durumdur. Onun için de bugün Türkiye belli bir yola giderken basın bu süreçte asli görevini yeterince yapamamaktadır.”

VAHİM TABLO İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Atilla Sertel de Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü konusunda çok vahim bir tablonun olduğunu, bu konuda dünyada 138. sıraya gerilediğini, 5 binin üzerinde ifade ve basın davasının bulunduğunu anlattı. Sınır Tanımayan Gazeteciler raporunda, Türkiye'den sonra gelen Etiyopya, Rusya, İran gibi ülkelerin geldiğini belirten Sertel, şunları söyledi: “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün raporunda bizden sonra gelen ülkeler Etiyopya ve Rusya. Daha sonra ise Türkmenistan, Kuzey Kore ve Eritre. Bu ülkelerin yönetiminde demokrasi ile bağdaşmayan çok sayıda unsur olduğunu biliyorsunuz. Bu ülkede pek çok dönemde vahim olaylar yaşanmıştır. Hep örneklerini veriyoruz. Bizim saygın üyemiz, bizim onur üyemiz, İzmir’den yetişen çok önemli gazetecilerden biri olan Mustafa Balbay ve diğer gazetecilerin tutukluluk halinin cezaya dönüştüğünü biliyorsunuz.

Meslektaşlarımız uzun süredir tutuklular ve ailelerinden, okurlarından haksız bir temelde ayrı bırakılıyorlar. Bu dönemde biz arkadaşlarımızın özgür, adaletli ve hızlı yargılanması talebimizi sürekli yineledik. Gazetecilerin cezaevinde yattığı bir ülke olmanın utancını dile getirdik. Biz gazeteciler olarak kimsenin düşündüklerinden, yazdıklarından dolayı tutuklanmasını, cezaevlerine konulmasını istemiyoruz. Biz herkesin hızlı, adil ve eşit yargılanmasını istiyoruz.”

Konuşmaların ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan’a Türk basınının sembol ismi Hasan Tahsin heykelciğini takdim etti.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..