Çölaşan yanılıyor..

Çölaşan'ın cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili yazmış olduğu bugünkü yazısına sonuna kadar katılıyorum ancak bir noktada yanılıyor olduğunu söylemek istiyorum..

Recep Tayyip Çankaya'ya çıkarsa tıpkı Özal ve Demirel örneklerinde olduğu gibi kısa süre sonrasında Ak Parti'nin sönüp gideceği şeklinde ongörüde bulunuyor..

Yanılıyor!..

Tayyip Erdoğan'ın en büyük özelliklerinden biri de ekibi ile olan iletişim farklılığıdır..

Birincisi;

Erdoğan ile ekibi arasında İslam-i bağ bağlamında sıkı bir bağ oluşturmuş durumda. Bu bağ Özal ve Demirel'in bağlarına benzemiyor.

İkincisi;

Demirel ve Özal dönemlerindeki bağlar sadece holdin ve büyük işadamları ile kontaklar ve ikili ilişkiler kurulduğundan ve de bu kontalkarın ekibinin sadece birkaçı ile dıyalog halinde olunduğundan dolayı Çankaya'ya çıkıldığı zaman iki partinin de süreç içinde yok olduklarını gördük..Yani çıkar ilişkileri yok olduğu vakit partilerin dağılması kolay olduğu görüldü, yaşandı..

Zira bugünkü Türkiye farklı..

Demirel ve Özal dönemlerinde az sayıda ama güçlü iş adamlarının mevcutları söz konusuyken bugün küçük ölçekli işadamlarından tutunuz, küçük küçük holdingler mevcudiyetlerini göstermektedir.

Yani demem şu ki;

Bi Özal ve Demirel şablonlu dönem vardı ülkede. Bi de bugün mevcut iktidar dönemini görmekteyiz..

Mevcut iktidar nasıl bişey? diyecek olursanız..

Yukarıda bahsettiğim gibi küçük ölçekli holding ve işadamları bünyesindeki oluşumlar söz konusudur.

Küçük küçük iş kolları adeta cemaat şeklinde birbirlerine çıkar ilişkileri ve din bağlamında kendileri ile kenetlenmiş durumdadır.

Aynı zamanda bu kenetlenmeler İl ve İlçeler arasında da gözlemleyebilmek mümkündür..Zira İl ve İlçeler arasındaki ekonomik bağlar dolayisi ile mevcut iktidarın parlamenterlerini de ilgilendireceğinden dolayı, Erdoğan Çankaya'ya çıkmış olsa dahi partinin kolay kolay dağılabileceğine ihtimal vermiyorum..

Hem çıkarları zarar görmemesi açısından, hem de liderlerine bağlılıkları nedeniyle parti dağılmaz diye düşünuyorum..

Emin Çölaşan bu konuda yanılıyor..

Zaten cemaatin varoluş sebeplerinden biri de bu değil midir?

Din eksenli siyaset, eşittir din eksenli ticaret..